Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/3551
Karar No: 2013/4275

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/3551 Esas 2013/4275 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2011/3551 E.  ,  2013/4275 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 28.09.2009 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi ... ve arkadaşları tarafından istenilmekle, tayin olunan 15.06.2010 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden ... ve arkadaşları vekili Avukat ... ... ile diğer taraftan ... vekili Avukat ..., katılan ... Yönetimi vekili Avukat ... ... geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında ... Köyü, Okulyanı Mevkii 693 parsel sayılı 380 m2 yüzölçmündeki taşınmaz, kagir ev ve avlusu niteliğiyle senetsiz 39 yazım numaralı vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşamı zilyetliği nedeniyle aynı yer 723 parsel sayılı 60 m2 yüzölçümündeki ahır ve ... parsel sayılı 208 m2 yüzölçümündeki bahçe nitelikli taşınmazlar da yine, senetsizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tesbit edilmiştir.
    İtirazları tapulama komisyonunca reddedilen davacılar ... ve paydaşları, taşınmazların murislerine ait Şubat 1962 tarih ve 5 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığı, tapudaki paydaşların ölümünden sonra davalı gerçek kişiler yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği koşullarının oluşmadığı iddiasıyla, kadastro tesbitinin iptali ve tapudaki payları oranında, tapu malikleri adına tapuya tescili istemiyle dava açmışlardır.
    Gayrimenkul Değerler A.Ş. ise, parselin Mart 1290 tarih ve defter 9, varak 18 ve 19 numaralı sicilden gelen Şubat 1962 tarih 4 ve 5 sıra numaralı tapu kayıtları kapsamında kaldığı, bir kısım payı tapu maliklerinden satın aldıkları iddialarıyla, payları oranında taşınmazın adlarına tescili; Hamza Yılmaz ve ... vekili, 16.04.1996 tarihli dilekçesiyle Ayten Ayfer Şerefli’nin payını 30.11.1995 tarih ve 62991 sayılı satış vaadi sözleşmesiyle satın aldığı, bu payın adlarına tescili; Orman Yönetimi, parsellerin orman sayılan yerlerden olduğunu ileri sürerek, tesbitinin iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemiyle davaya katılmışlardır.
    Mahkemece, ... ve arkadaşlarının ve katılan ... Yönetiminin davalarının REDDİNE, çekişmeli ... Köyü ... ... ve ... sayılı parsellerin tesbit gibi ... adına tapuya tesciline, ... ve ... ... ile Gayrimenkul Değerler A. Ş.’nin davalarında görevsizliğe karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi ile ... ve arkadaşları tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya ve dosya kapsamına göre dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde Gelibolu serisi olarak, seri usulünde 1966 yılında yapılıp 11.11.1967 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 22 numaralı Orman Kadastro Komisyonunca 1981 yılında yapılıp 08.07.1981 tarihinde ilân edilerek 08.07.1982 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması ile 1988 ilâ 1990 yılları arasında yapılıp 03.06.1991 tarihinde ilân edilerek dava tarihinden önce kesinleşmemiş olan aplikasyon, sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ile 2896 ve 3302 sayılı kanunlarla değişik 2/B uygulaması vardır.
    ÇİFTLİK TAPU KAYITLARINA DAYANANLARIN İDDİA VE DELİLLERİ:
    Davacı ... ... Efendi çocukları ... Şerefli, ... ... ... Şerefli mirasçıları ve mirasçılarından ... ... ...Şerefli ve arkadaşları; ... ... Çamlı Köyünde bulunan bir çok taşınmazın, ... ... ... çiftliği ismiyle, tapuda murisleri ya da kendileri adına kayıtlı olduğu, tapuların dış sınır olarak ... ... ... okuduğu, bu sınırların çoğunun askerî haritalarda da yer aldığı, mahkemelerde çeşitli defalar uyuşmazlık konusu olması nedeniyle uygulanarak yerlerinin belirlendiği, tapu kayıtlarının, ... ..."ın mülk arazi olarak eşi ... ... ..."a ihsan ettiği, ... ... ... tarafından kurulan sahih, mazbut ve icareteynli vakfa ait arazi olarak tasarruf edilirken, vakıf kapsamındaki bu üç adet çiftliğin, 1961 yılında taviz bedeli ödenmek sureti ile vakıfla ilişiğinin kesilerek, murisleri adına tapulandığı, mazbut, sahih ve icareteynli vakıflara ait gayrimenkullerin zilyetlikle edinilemeyeceği, zilyetlikle kazanma iddiasında bulunanlar ile bunların muris ya da bayilerinin önceden taşınmazlar için kendilerine ya da kâhyalarına kira bedeli vererek zilyet ettikleri, bu konuda çok sayıda delil bulunduğu, taşınmazlarını haksız elinde bulunduran bu kişilerin, 1952 yılından sonra taşınmazlar üzerinde mülkiyet iddiasında bulunarak, hasılat kirasını kestikleri ve işgalci olarak taşınmazları kullandıkları, bu şekilde hukuk dışı eylemlerle kendilerine ait tapulu taşınmazları sahiplenmeye çalıştıkları, kadastro çalışmaları sırasında yerel bilirkişilerin gerçekleri sakladıkları, bir davada davacı ya da davalı olanların başka bir dosyada tanık olarak, kendileri ile aynı şekilde işgalci olan kişilerin zilyetliklerini doğruladıkları, bu beyanlar karşısında kendilerinin sundukları kesin hükümlerin ve delillerin gözetilmediği iddiasıyla tapu kayıtları kapsamında kalan çekişmeli taşınmazların tesbitlerinin iptali ve tapu kayıtlarındaki payları oranında adlarına tapuya tescilini istemişlerdir.
    Davalara katılan bir kısım gerçek ve tüzel kişiler, ... ... ... Vakfı"ndan gelip tapuda kayıtlı olan taşınmazların bir kısım paylarını satın aldıkları iddiasıyla adlarına tescili istemiyle davaya katılmışlardır.
    TAPU KAYITLARI:
    ... Kazasında ..., ... ... Çiftlikleri 1209 (1875) yılında ... ... ... olarak, 21 Zilhicce 1209 (1795) tarih 636 numaralı defterin 1. sayfa 1. sırasına kayıt edilmiştir.
    12 ... 1263 (1847) tarihinde 477 sayılı temessük defterinin 157. sayfasına, ... ... ... Vakfı"na ait 47 parça emlak ve çiftliğin kaydı yapıldıktan sonra, 29 ... 1264 (1848) tarihli temessük senedi ile sülüs (1/3) payı ... ..."nın tasarrufuna verilmiş, bu temessük zayi olduğundan, 15 ... 1265 (1849) tarihli senet ile yenilenmiş, 5 ... 1280 (1864) tarihli senetle, sülüsan (2/3) payının nısfı (1/3 payı) ... oğlu ... ... ..."ye, nısfı (1/3 payı) da ... oğlu ... ... ... tasarrufuna verilmiş, 25 ... 1291 (1876) tarihli temessük ile ... ... ..."na ait, senelik 25.000 kuruş icare-i müecceleli, Menteşe Sancağı dahilinde bulunan 17 kıt’a çiftlikatın 1/3 payı müteveffa ... ...’nın ve 1/3’er payı da basenet ... ... ... Efendi"lerin uhdelerinde iken, ... ..."nın ölümüyle payı büyük oğlu ... Bey ile ... ... ..., büyük kızı ... ... ... Hanımlara intikal etmiş, bunlar paylarını ... ... ... Efendilere satmışlar, yeni malikleri de aralarında yaptıkları paylaşım ve diğer paydaşların satışıyla, daha önce 1280 tarihli temessük senedine bağlanan ... ... ... Çiftliklerinin tamamının icare-i müeccele bedeli ödenmek suretiyle, 25 ... 1291 (1876) tarih D.9 V.18, 19 ve 20 numaralarda, Cinsi Hanesine zemininin ... ... ... olduğu ve senelik 25.000 Kuruş icare-i müeccele ve 20.000 kuruş müeccele bedeli de tapu siciline yazılarak ... ... Efendi adına kaydedilmiş, ... ... ..."na ait ... 1290 tarih (1874-1875) D.9 V.18 numarada ... Çiftliği olarak, zemini ... ... ... Vakfı"ndan cinsi çiftlik 4000 dönüm yüzölçümlü, ... ... ... 1290 tarih D.9V.19 numarada ... ... Çiftliği olarak 3000 dönüm yüzölçümlü, ... ... yanı ve ... Çiftliği, ... ... ... 1290 tarih D.9 V.20 numarada ise ... ve ... Çiftliği olarak 7000 dönüm yüzölçümlü, ... ... ve ... ... ... Çiftliği sınırlı olarak ... ... Efendi adına kaydedilmiş, Ağustos 1326 (1910) tarih ve 2 numarada cinsi ve iktisap sebebi yukarıda aynı tarih 3 numaralı tapunun iktisabı ile aynı olduğu yazılarak ... ... ... mevkiinde, ... ..., B: ... ..., K: ..., G: ... ... sınırlı 3000 dönüm yüzölçümlü ... ÇİFTLİĞİ,
    Ağustos 1326 (1910) tarih 2 numarada zemini ... ... ... Vakfı’ndan cinsi ... müsmire ve gayri müsmirei müştemil çiftlik D: ..., B: ..., K: ..., G: ... ... sınırlı 4000 dönüm yüzölçümlü ... ÇİFTLİĞİ,
    Ağustos 1326 (1910) tarih ve 4 numarada, yukarıda yazılı aynı iktisapla, ... ... ... Çiftliği cinsiyle, D: ... ..., B: ... ..., K: ... ..., G: ... ve ... ve ... ... sınırlı 7000 dönüm yüzölçümlü ... ... ÇİFTLİĞİ,
    ... ...’nin ölümüyle mirasçıları olan oğlu ... ... Hanımın paylaşımı ile ... Hanımın payına düşmüş, tarafların muvafakat ve takrirleri, 8 ... 1301 (1885) tarihinde İl İdare Meclisi huzurunda ahz ve istima kılındığı, il merkezinde tutulan evrak kaydından müsteban olduğu, İl Tapu Sicil memurluğunun 21 ... 1326 (1910) tarih ve 14 numaralı tahriratından anlaşıldığı belirtilerek, intikalen ve taksimen ... ... Hanım adına tescil edilmiş; ... 1340 (1924) tarih 3, 4 ve 5 sıra numaralı sicillerde ... ... ... oğlu ... Efendi karısı ve ... ... Efendi kızı ... Hanımın tasarrufunda olduğu, ölünceye dek bakma vaadi sözleşmesiyle meccanen ferağ edeceği, karyesinin 12 Ağustos 1340 (1924) tarihli ilmühaberi ve Varidat İdaresinin 26 minhü tarih ve 41/1 numaralı ruhsat tezkeresinden anlaşılmakla, ... Hanımın yazılı şartıyla ferağından ... ... Ağa oğlu ... Efendi çocukları... Bey, ... ... ... Efendiler adına tescil edilmiş; ...’in 1955, ...’in 1966, ...’un 1957 ve Necip’in de 1948 yılında ölümü üzerine 1962 yılında bu kişilerin mirasçılarına intikal yoluyla tescil edilmiş; ... Çiftliği"nin Şubat 1962 tarih ve 5 sıra numarada 367 hektar 7210 m2 yüzölçümüyle mirasçılar üzerine intikal ettirildikten sonra ifrazen Mayıs 1969 tarih 10 numarada ... Çiftliği"nden müfrez 332 hektar 3210 m2 yüzölçümündeki, sınırları; D: ... Gediği, B: ... Taş, K: ..., G: ... ... ve bu yerden ifraz edilen çiftlik arazisi sınırlarıyla ... oğlu ... ...)in 1966 yılında ölümü ile mirasını, çocukları ... ... ..."a bıraktığı, ... ...’nin 1967 yılında ölmesiyle mirasını oğlu ... ile kızları ... ... ... ile kendisinden önce ölen oğlu ... çocukları ... ve ... ..."a kaldığı, mirasçılar adına intikalinden sonra iki parçaya bölündüğü belirtilerek, tapu maliklerinin mirasçıları adına payları oranında tescil edilmiş; yüzölçümünün 13 hektar 7210 m2 olduğu belirtilerek Temmuz 1969 tarih ve 63 sıra numaralı sicilde aynı kişiler adına tashihen tescil edilmiş; Mayıs 1969 tarih ve 11 sıra numaralı sicilde 35 hektar 4000 m2 çiftlik arazisi olarak, ... ... ... bu yerden bölünen sahibi senetlerin müfrez çiftliği, ... ... ... giden doğru hattın denizi ilk kestiği nokta ile ... ... ... giden doğru hattın denizi kestiği noktayı birleştiren deniz sahil hattı sınırları ile yine mirasçıları adına tescil edilmiş ise de, talepnamenin arkasındaki miktarın 354000 m2 olmayıp 3.540.000 m2 olduğu anlaşılmakla, Nizamnamenin 107. maddesi gereğince “Tashihen tescil edileceği” açıklaması yapılarak Temmuz 1969 tarih ve 64 numarada yine çiftlik tapu malikleri adına geldi kayıtlarındaki yüzölçüme uygun olarak düzeltme yapılarak tescil edilmiş, çiftliğe ait bu ifraz tapu kayıtlarının ... Köyü"nde 1970 yılında yapılan kadastroda 1 ilâ 169 sayılı parsellere uygulanmış, ... ... Çiftlik tapuları da aynı şeklide aynı kişiler adına tedavül görmüş, ... Çiftliği"ne ait Şubat 1962 tarih ve 1 sıra numaralı tapu kaydı: ... ... ... Köyü, ... Mevkiinde eşcarı müsmire ve gayri eşcarı müsmireyi müştemil 639 hektar 5240 m2 çiftliğin, 12/16 payı: D: ... ..., B: ... ..., K: ... ..., G: ... ... ... ile çevrili taşınmazın ... mirasçıları ... ... ... mirasçıları adına tescil edilmiş, kadastroda ... Köyü ... ilâ ... sayılı parsellere revizyon görmüştür.
    DAYANILAN MAHKEME KARARLARI:
    Çiftlik tapu sahibi davacı ve katılan tarafların dayandıkları kesinleşmiş mahkeme kararları şu şekildedir;
    ... Köyü"nden ... ... ... ve 79 arkadaşı tarafından 03.10.1988 tarihinde, tapu malikleri ... ... ve arkadaşları (... ailesi) aleyhine, zilyetliğe dayalı olarak, ......"ne ait tapunun Ağustos 1326 tarihinden beri devam eden tedavül ve ifrazları ile birlikte Temmuz 1969 tarihli 63 ve 64 numaralı tapu kayıtlarının iptali istemiyle açılan davanın, tapulara değer verilerek reddine ilişkin ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.01.1994 gün ve 1988/333-51 sayılı kararı, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 07.02.1995 gün ve 1994/7430-1073 sayılı kararı ile temyiz itirazları, süre yönünden ret edildikten sonra 12.09.1995 tarihinde kesinleşmiştir. Sözü edilen kesin hüküm esas alınarak,
    Çiftlik tapu kayıtlarına dayananlar ayrıca., ... Köyünden ... ... arkadaşının, 10.02.1989 tarihli dilekçeleriyle tapu malikleri aleyhine açtıkları davanın reddine ilişkin, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 31.03.1994 gün ve 1989/103-125, ... ... Köyü"nden ... ... ... arkadaşı tarafından, tapu malikleri ... ailesi aleyhine 07.05.1952 tarihinde açtıkları davanın reddine ilişkin ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.03.1961 gün ve 1960/104-25 sayılı kararlarıyla, ... ... Köyü 543-591 sayılı parsellerin kadastro mahkemesinin 28.09.2000 gün ve 1971/23-33 sayılı, ... Köyü 502-503 sayılı parsellerin kadastro mahkemesinin 15.12.2000 gün ve 1971/22-50 sayılı, ... Köyü 596 sayılı parselin kadastro mahkemesinin 18.03.2000 gün ve 1971/15-29 sayılı, ... Köyü 767 sayılı parselin kadastro mahkemesinin 04.08.2000 gün ve 1973/76-26 sayılı, ... Köyü 817 sayılı parselin asliye hukuk mahkemesinin 07.03.1996 gün ve 1979/175-90 sayılı, ... Köyü ... sayılı parselin kadastro mahkemesinin 28.05.1999 gün ve 1999/3-18 sayılı, ... Köyü ... sayılı parselin asliye hukuk mahkemesinin 28.04.2000 gün ve 1998/135-306 ve 07.03.1996 gün 1979/175-90 sayılı kararlarıyla tapu maliki gerçek kişiler adına tesciline ilişkin kesinleşmiş mahkeme karları,
    Asliye hukuk mahkemesinin 1960/104-25 sayılı kararının kesinleşmesinden sonra, çiftlik tapu kayıtlarına dayanan ... ailesinin 18.12.1962 tarihli dava dilekçesiyle, ... ... aleyhine "Sözlü kira akdinin feshi ile gayrimenkullerin tahliyesine ve beş yıllık yüzde yirmibeş hasılat kirasının tahsili” istemiyle asliye hukuk mahkemesinin 970/165 Esas sayısında açtıkları dava sonunda, mahkemece davanın kabulüne ve sözlü kira akdinin feshi ile davalının gayrimenkullerden tahliyesine ve ecrimisil alınmasına ilişkin 28.12.1973 tarihinde kesinleşen kararı, tapu sahipleri tarafından davalı sıfatıyla ... ... aleyhine, ... ... Mevkiinde 15.306 m2, ... mevkiinde 8 dönüm, Ev Önü Mevkiinde 6500 m2, ... ... Mevkiinde 4500 m2 tarlaya ilişkin olarak, yine ... Balcı aleyhine ... Mevkiinde 6997 m2, ... ... Mevkiinde 13.445 m2, ... ... Mevkiinde 10.862 m2, ... Mevkiinde 10.552 m2 taşınmazlar hakkında açtığı "Sözlü kira akdinin feshi ve bu yerlerden davalıların tahliyesi ile % 25 hasılat kirasının tahsili" davalarının kabulüne, kira akdinin feshine, davalıların bu yerlerden tahliyesine, beş yıllık % 25 hasılat icarı tutarının davalılardan tahsiline ilişkin asliye hukuk mahkemesinin ... ... aleyhindeki 24.11.1966 gün ve 1963/153-131 sayılı, ... ... aleyhindeki 24.11.1966 gün ve 1963/154 - 132 sayılı kesinleşmiş kararlarıyla, çiftlik tapu kayıtlarına dayanan davacı gerçek kişiler, aynı nitelikte yararlarına kesin hüküm olduğunu iddia ettikleri kadastro mahkemesinin 22.03.2001 gün ve 1977/61-9; kadastro mahkemesinin 14.05.2004 gün ve 1978/25; kadastro mahkemesinin 08.05.2003 gün ve 1991/360-231; kadastro mahkemesinin 12.04.1976 gün ve 1974/16-9; kadastro mahkemesinin 24.11.1975 gün ve 1974/5-49 sayılı kararları çiftlik tapu sahiplerince delil olarak dava dosyasına eklenmiştir.
    ... ... ... Çiftliği sınırları içindeki ormanlar, 13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince "Hiçbir bildirime gerek kalmadan devletleştirildiği”nden, Tadilat Komisyonunun 22.09.1947 günlü 98 ve 101 sayılı kararları ile ... ... ... Ormanları için 25.854.-TL. ... ... ... Ormanları için 20.400.-TL. Devletleştirme bedeli belirlenmesi üzerine, çiftlik sahipleri tarafından, İtiraz Komisyonu, Temyiz Komisyonu ve Danıştay nezdinde itirazlarda bulunulmuş ve en son verilen karar Danıştay"ca bozularak Vergiler İtiraz Komisyonu"na gönderilmiş, bu arada Anayasa Mahkemesinin 05.10.1964 günlü Resmî Gazetede yayımlanan 23.06.1963 gün ve 1963/141-50 sayılı kararı ile 4785 sayılı Kanunun 3 ve 4. maddelerinin iptal edilmesi üzerine, Vergiler İtiraz Komisyonu"nca 10.02.1965 gün ve 1964/641 sayılı görevsizlik kararı verilmiş; çiftlik sahiplerinin, ormanlara takdir edilen toplam 46.250.-TL"ye, 4.953.250.-TL ilavesi ve bedelin 5.000.000.-TL"ye çıkartılması için 26.04.1965 tarihinde ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1965/65 sayılı dosyasında Orman Genel Müdürlüğüne husumet yönelterek açtıkları dava, Yargıtay bozma kararlarından sonra mahkemenin 1972/137 Esas sayısına kaydedilmiş ise de, mahkemenin "Davanın üç kez müracaata bırakılmış olması nedeniyle H.U.M.K.nun 409/6. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına” ilişkin 14.07.2009 gün ve 1972/137-466 sayılı kararı 02.10.2009 tarihinde kesinleşmiştir.
    KADASTRO MAHKEMESİNİN 1996/11 ESAS SAYILI DOSYASINDAKİ BİLİRKİŞİ RAPORLARI
    ... ... ... sayılı parsele ait kadastro mahkemesinin 05.04.2001 gün ve 1996/11 (bozma kararından önce 1978/127-16) sayılı ve ... ... Köyü ... sayılı parsele ait kadastro mahkemesinin 30.05.2002 gün ve 1974/9-30 sayılı dosyaları örnek (...) dosya seçilerek, tarafların tüm delilleri bu iki dosyada toplanmış, yöreye ait 1328 (1912) yılından 1969 yılına kadar düzenlenen askerî memleket haritalarından yararlanılarak, çiftlik tapu kayıtlarının uygulaması yapılmış ve çeşitli uzmanlık dalındaki bilirkişi kurullarından eki haritalarla birlikte raporlar alınmış, Harita Genel Komutanlığı Askerî Coğrafya Daire Başkanı Mühendis Albay ... ... ve Yüksek Mühendis Albay ... ..."un düzenlediği 04.03.1999 tarihli 5 sayfalık rapor ve eki haritalarda, bölgeye ait 1328 (1912), 1944, 1969 tarihli haritalarda tapu kayıtlarında okunan sınırlar haritalar üzerine işaretlenmiş ve harita üzerindeki bu yerlerin tarifleri yapılmış, ... Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği bölümünden Prof. Dr. ... ... tarafından 14.04.1999 tarihli 9 sayfalık raporda, çiftlik tapu kayıtlarında geçen sınır yerleri tarif edildikten sonra haritaları düzenlenmiş, Y.T.Ü. İnşaat Fakültesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Öğretim Üyeleri Prof. Dr. ... ..., Prof. Dr. ... ..., Prof. Dr.... ... tarafından tapu uygulamasına ilişkin 20.02.2001 günlü 8 sayfalık rapor düzenlenmiş, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Daire Başkanları Harita Mühendisleri ... ..., ... ... ve Tapu Arşiv Daire Başkanı ... ..."ın düzenlediği 19.02.1999 günlü 21 sayfalık raporda, tapu kaydının taraflar için ne şekilde değer ifade ettiği ve kapsadığı yerler konusunda değerlendirmeler yapılmıştır.
    A.Ü. Hukuk Fakültesinden Prof. Dr. ... ..., Prof. Dr. ... ..., Prof. Dr. ... ..."nun ... ... ... Vakfının niteliği konusunda düzenledikleri 08.03.2000 tarihli, İ.Ü. Hukuk Fakültesi Türk Hukuk Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. ... ... tarafından verilen 03.05.2000 tarihli (7 sayfalık), Prof. Dr. ... ... ve Dr. ... ... tarafından düzenlenen 22.05.2000 tarihli (6 sayfalık), A. Ü. Hukuk Fakültesi Medenî Hukuk Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. ... ... ... tarafından düzenlenen 01.08.2000 tarihli (6 sayfalık), Vakıflar Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığının 300 (2000-183) sayılı görev emri ile kurulan, Hukuk Müş. V. Av. ... ..., Başkontrolör ... ..., müfettiş ... ..."dan oluşan heyet tarafından yapılan inceleme sonunda verilen ve mahkemeye gönderilen 17.11.2000 günlü 14 sayfalık rapor dava dosyasına eklenmiştir.
    Kadastro mahkemesinin "Vakfın miri araziden tahsis edilmesi nedeniyle sahih olmadığı ve tapu kaydının 1301 ilâ 1326 yılları arasında intikal ettirilmediğinden, kanunî değerini yitirdiği gerekçesiyle ... sayılı parselin zilyet adına tesciline" ilişkin 05.04.2010 gün ve1996/11-16 sayılı kararı, Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 11.12.2001 gün ve 2001/8221-9432 sayılı kararı ile "Medenî Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki dönemde Arazi Kanunnamesinin yürürlükte bulunduğu ve 1926 yılından önce Arazi Kanunnamesinin 20 ve 78. maddelerinde yazılı 10 yılı aşkın davalı tarafın malik gibi zilyetliği karşısında tapu kaydının kanunî değerini yitirmiş olacağı" belirtilerek ve mahkemenin gerekçesi değiştirilerek oyçokluğu ile onandıktan sonra kesinleşmiştir.
    Kadastro mahkemesinin 05.04.2001 gün ve 1996/11-16 sayılı kararının Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 11.12.2001 günlü kararı ile onanmasından sonra, çiftlik tapu kayıtlarına dayanan kişilerin istemiyle, Prof. Dr. ... ... tarafından 30.09.2004 tarihinde, Prof. Dr. ... ... tarafından 21.09.2004 tarihinde, A.Ü. Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. ... ... tarafından düzenlenen 11 sayfalık özel raporlar ile ... Asliye (2) Hukuk Mahkemesinin 27.06.2002 gün ve 2002/135-417 sayılı dosyasında vakfın niteliğiyle ilgili ... ... tarafından düzenlenen 25.05.2002 günlü rapor dava dosyalarına eklenmiştir.
    İ.Ü. Hukuk Fakültesi Medenî Hukuk Öğretim Üyeleri Prof. Dr. ... ..., Prof. Dr. ... ... ve G.S.Ü. Medenî Hukuk Öğretim Üyesi Prof. Dr. ... ..., 11.12.2006 tarihinde düzenledikleri 22 sayfalık raporda, Arazi Kanunnamesinin 20 ve 78. maddeleri ile ilgili değerlendirmelerde bulunmuşlardır.
    Ayrıca, kadastro mahkemesinin 1978/50 sayılı dosyasında tanık olarak ifadesine başvurulan ... oğlu 1333 (1917) doğumlu ... ...’in, talimat yoluyla ... Kadastro Mahkemesinde alınan 05.02.2002 tarihli beyanı, Kadastro Mahkemesinin 1974/25 sayılı dosyasında 08.03.2002 tarihinde yapılan keşifte, ... ... oğlu 1340 (1924) doğumlu ... ..."in, ... Köyü"nden ... oğlu 1933 doğumlu ... ..., yine ... Köyü"nden ... oğlu 1935 doğumlu ... ... ...’nın beyanları çiftlik tapularına dayanan gerçek kişiler tarafından dosyasına eklenmek üzere sunulmuştur.
    Çiftlik tapu kayıtlarına dayanan gerçek kişiler, yargılama sırasında, delil olarak yukarıda sayılanların dışında; temyiz incelemesi sırasında, daha önce sundukları belge fotokopileri yanı sıra, daha önce sunmadıkları mahkeme karar suretleri ve bir kısım belge fotokopilerini de, sıralı olarak delil klasörü şeklinde dosyaya eklenmek üzere sunmuşlardır.
    TAŞINMAZLARI KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYETLİĞİ YOLUYLA EDİNİLDİĞİ İDDİASI VE DELİLLER;
    Çekişmeli parseli zilyetlikle edindiklerini iddia eden kişiler, çiftlik tapu kayıtlarının sınırları itibariyle uygulanabilir nitelikte olmadığı, dava konusu yerlere uyduğu kabul edilse bile, davaya konu edilen parselin çiftlik tapu kayıtlarına dayanan gerçek kişiler tarafından hiç zilyet edilmediği, bu nedenle, 3402 sayılı Kanunun 21. maddesi gereğince, tapu kaydına değer verilemeyeceği, Ağustos 1301 tarihinde yapılan taksim sonucu, Habibe Hanım payına isabet ettiği halde, bundan 25 yıl sonra Ağustos 1326 tarihinde ... Hanım adına tapuya tescil edilmesi nedeniyle, bu kayıtların değerini yitirdiği, kayıtlar sınırlarına göre uygulandığında, bu sınırlar içinde dağlar, tepeler ve ormanlar bulunduğu, bu nedenle dahi değer verilemeyeceği, kaldı ki, çekişmeli yerler tapu kayıtlarının kapsamında kaldığı kabul edilse bile, Arazi Kanunnamesi"nin tesbit tarihinde yürürlükte bulunan 20 ve 78. maddeleri gereğince, Medenî Kanunun yürürlüğünden en az 10 yıl önceden başlayan zilyetlik karşısında bu tapunun değerini yitireceği, çiftlik tapu kaydına dayananların sunduğu diğer delillerin fotokopi niteliğinde olduğu, asıllarının ilgili kurumlarda bulunamadığı, bu kayıtlara dayanılarak ... ... ... Köylerinde bir çok dava açıldığı halde, hiçbir davayı kazanamadıkları, yararlarına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu iddiasıyla, çekişmeli parselin adlarına tescilini istemişler, delil olarak yerel bilirkişi ve tanık ifadeleri ile teknik bilirkişi raporlarına dayanmışlar; çiftlik tapu sahipleri tanığı ... ..."in yalan tanıklıktan cezalandırılmasına ilişkin, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 30.11.2010 gün ve 2009/548-727 sayılı kararı suretini sunmuşlardır.
    ORMAN YÖNETİMİNİN DAVASI:
    Orman Yönetimi, parsellerin kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde bırakıldığını ileri sürerek, tesbitinin iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemiyle davaya katılmıştır.
    MAHKEMECE YAPILAN ARAŞTIRMA VE MAHKEME KABULÜ:
    Keşifte bilgisine başvurulan yerel bilirkişi ve tanıklar, çekişmeli parselin tapuya dayanan ... ... ve arkadaşları tarafından hiç zilyet edilmediğini, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinmeye dayanan gerçek kişi tarafından tarım alanı olarak zilyet edildiğini söylemişler, orman bilirkişi, ziraat uzmanı ve jeolog bilirkişi raporlarında da, çekişmeli parselin orman sayılan yerlerden olmadığı, deniz ya da dere etkisi altındaki yerlerden olmadığı, 1996/11 Esas sayılı dosya içinde bulunan ve tapu kapsamını belirleyen haritaya göre dayanılan çiftlik tapusu içinde kaldığı bildirilmiş,
    Mahkemece, ... ... Efendi mirasçılarından olan ... ... ve arkadaşlarının dayandığı çiftlik tapu kayıtları tesis ve tedavülleri itibariyle uygulanmamış, tapu uygulaması yönünden kadastro mahkemesinin 1996/11 Esaslı dosyasında yapılan keşiflerdeki yerel bilirkişi beyanları okunmak ve bilirkişi rapor ve krokileri uygulanmak suretiyle elde edilen krokilere göre tapu kayıtlarına kapsam belirlenmiş, bu konudaki bilirkişi raporlarına dayanılmış, davalı tarafın savunması kabul edilerek, tapu kayıtlarının sınırları itibariyle çekişmeli parselin tamamını kapsayacak nitelikte olmadığı, nokta sınırlar şeklinde olduğu, bu sınırlar içerisinde tapu kaydına değer vermek için zilyetlikle birleşmesi gerektiği, ancak tapuya dayanan kişilerin bu yerlere hiç zilyet etmedikleri, Arazi Kanunnamesi"nin bazı hükümleri yürürlükten kaldırılsa da, bazı maddelerinin bu arada 20 ve 78. maddelerinin de, tesbit veya dava tarihi tarihi itibariyle halen yürürlükte olduğu, zilyetliğe dayanan kişilerin, Medenî Kanunun yürürlüğünden en az 10 yıl önce başlayan zilyetliği karşısında bu tapu kayıtlarına değer verilemeyeceği, Medenî Kanunun yürürlüğünden en az 10 yıl önce başlayan zilyetliği bilecek yaşta ve durumda tanık bulma zorluğu karşısında, bir insan ömrünü aşan zilyetliği haber veren tanık ifadelerine değer verilmesi gerektiği, tapu kaydı miktarı ile geçerli kapsamı belirlenmemiş ise de, sabit sınır bulunamadığından sabit sınırdan başlanarak miktar ile geçerli kapsamı tayin etmenin mümkün olmadığı kabul edilerek hüküm kurulmuş, çiftlik tapu kayıtlarına dayanan kişilerin dayandığı yukarıda sayılan delillerin fotokopi şeklinde sunulduğu, asılları sunulmadığı gibi ilgili kurumlardan asıllarının temin edilmediği, bu nedenle bu delillere değer verilemeyeceğine değinilmiştir.
    YAPILAN ARAŞTIRMA VE İNCELEME HÜKME YETERLİ DEĞİLDİR :
    Kesinleşmiş orman kadastro tutanak ve haritalarının uygulanmasına dayalı araştırma inceleme ve keşif sonucu düzenlenen uzman bilirkişi raporlarıyla çekişmeli parsellerin kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları dışında bırakıldığı, orman kadastro haritasına göre her ne kadar ... sayılı parsel kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde kalıyorsa da, haritanın yanlış düzenlendiği, orman kadastro tutanaklarına göre orman sınırları dışında bırakıldığı bildirilmiş ise de, orman kadastro tutanaklarında çekişmeli parselin kesinleşmiş orman sınırları dışında kaldığı anlamına gelecek bir ibare yer almadığı, parsel kadastro krokisinde dört yönden sınırlaması itirazsız kesinleşmiş orman ile çevrili olduğu, orman kadastro haritasında işaretlendiği yerin de bu krokiye uygun olduğu, bu nedenle, orman uzmanı bilirkişi tarafından orman sınır hattının doğru uygulanıp uygulanmadığı konusunda tereddüt yarattığı, diğer taraftan dayanılan çiftlik tapu kayıtlarının aynı tarihte ve birbirini takip eden sıra numarasıyla AYNI ŞEKİLDE OLUŞTUĞU, bir kısım sınırların ortak olduğu, birinin varlığının ve sıhhatinin diğerini de etkileyeceği, bu nedenle Hisarönü Köyü için sunulmasa da, çiftlik tapusuna dayananlar tarafından, tapu kaydı kapsamındaki taşınmazların tapuya dayanılarak zilyet edildiğine ilişkin Çamlı ya da Karaca Köyleri için sunulan belge, rapor ve kararların asılları ya da onaylı suretlerinin, Hisarönü Köyü"ndeki taşınmazlar için açılan davalarda da delil olarak kullanılabileceği gözetilmemiş, bu delillerin asılları ya da onaylı suretlerinin ilgili kurumlardan getirtilmesi için bir çaba gösterilmemiş, bu delillerden çoğuna, fotokopi olarak sunulması nedeniyle, özelikle bir başka köye ilişkin olduğu için değer verilmemiş, bazıları hiç tartışılmamış, bu delillere niçin değer verilmediği gerekçe de açıklanmadan, delillerden bazılarının toptan reddi yoluna gidilmiş, özellikle zilyetlikle edinme iddiasında bulunanların bir insan ömrünü aşan zilyetliklerini haber veren yerel bilirkişi ve tanık beyanları teknik bilirkişi raporları ile denetlenmemiş, kadastro mahkemesinin 1996/11 Esasına kayıtlı dava dosyasında yapılan tapu uygulaması ve bu dosyada alınan bilirkişi raporlarının, bu dosyada taraf olmayan Hazine, Orman Yönetimi ve zilyetlikle kazanma iddiasında bulunan gerçek kişileri bağlamayacağı, çiftlik tapu kayıtları değişebilir nitelikte sınır içerdiğinden, kapsamının 3402 sayılı Kanunun 20/C maddesi gereğince miktarına değer verilerek saptanacağı gözetilmemiş, kayıt fazlasının niteliği, zilyetlikle edinilecek yerlerden olup olmadığı, zilyetliğin başlangıcı, süresi ve şekli konusunda soyut ifadeler ile yetinilmiştir.
    Eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak karar verilemez.
    Diğer taraftan; Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 22.11.1978 gün ve 1977/11819 E. - 1978/13674 K. sayılı kararı ile 16. Hukuk Dairesinin 24.04.2001 tarih ve 2001/418 E.- 2033 K. sayılı kararlarında değinildiği gibi, 864 sayılı Uygulama Kanunu’nun 43. maddesinde “MECELLE” açıkça yürürlükten kaldırıldığı halde, Arazi Kanunu’nun kaldırılan kanunlar arasında sayılmaması, Medenî Kanunun kabulünden sonra, ancak yürürlüğünden önce kabul edilen 2/5/1926 tarihli ve 87 sayılı Kanunla Arazi Kanunu’nun 68, 69, 70, 71, 74, 76, 84 ve 85. maddeleri yürürlükten kaldırıldığı halde, diğer maddelerinin yürürlükte bırakılması, 28 Şubat 1998 tarihinde yürürlüğe giren 4342 sayılı Mer’a Kanunu’nun 36. maddesi ile Arazi Kanunu’nun 97, 98, 99, 100, 101, 102 ve 105. maddelerinin yürürlükten kaldırılması ve diğer maddelerine değinilmemesi nedeniyle, davaya konu parselin tespit ve dava tarihi itibariyle, Medenî Kanuna aykırı düşmeyen hükümlerinin bu arada Arazi Kanu’nun 20 ve 78. maddelerinin yürürlükte bulunduğu,
    Marmaris Kadastro Mahkemesinin 08.03.2003 gün ve 1991/363 E. – 231 K. kararını temyiz yoluyla inceleyen 16. Hukuk Dairesinin 14.07.2006 günlü 2005/13657 E – 5526 K. sayılı ve Yargıtay 7. Hukuk Dairesi kararlarında da kabul edildiği gibi, Ağustos 1326 tarihli 2, 3 ve 4 numaralı tapu maliki Habibe Hanımın, nüfus kayıtlarına göre baba adının Mustafa Fevzi olduğu, tapu kayıtlarında “Hacı Fevzi Kızı” olarak geçtiği, ... ... ...’nin kızı ve ... ..."nin de karısı olması nedeniyle, ... Hanımın, tapu maliki ... ...’nin kızı ve mirasçısı olduğu, çiftlik tapu kayıtlarına dayan davacılar adına tapuda yapılan intikallerin kanunî olduğu kabul edilmelidir.
    MAHKEMECE YAPILMASI GEREKENLER:
    O halde, mahkemece; biribirine sınır ... ... ... Köylerinde, aynı çiftlik tapu kayıtlarına dayanılarak açılan bir çok davanın bulunduğu, bunlardan bir kısmının sonuçlandırılıp bir kısmının halen devam ettiği, halen görülmekte olan dava dosyalarının birleştirilmesinin, yargılamayı geciktirip, para ve emek sarfına yol açacağı ve yıllardan beri devam eden davaları daha da karmaşık ve içinden çıkılamaz hale getireceği gözönünde bulundurularak; dava dosyaları birleştirilmeden, yukarıda sözü edilen delillerin eksiksiz olarak toplandığı aynı nitelikteki dava dosyalarından birisi kılavuz dosya seçilerek;
    a) Tapu kayıtlarında geçen ... ... ... köylerinin bulunabilecek en eski tarihli idarî sınırlarına ait harita ve diğer belgeler, gerektiğinde eski kayıt ve defterler üzerinde inceleme ve araştırma yapabilecek nitelikte konunun uzmanı bilirkişiler tayin edilerek, Cemaziyelahir 1208, Zilhicce 1207 (9 Ocak 1794) tarihli ... ... ... Sultan Vakfıyesi"ne ilişkin 21 Zilhicce 1209 (1795) tarih ( 12 Ramazan 1263 (1847) ) tarih 477 sayılı temessük, 25 Safer 1291 (1876) tarihli temessük, ... Çiftliği Mart 1290 tarih D.9 V.18 ... ... Çiftliği Mart 1290 tarih D.9V.19, ... ... ... Mart 1290 tarih D.9V.20 sayılı tapu kayıtları ile bu sicillerden gelen Ağustos 1326 (1910) tarih ve 3 numaralı ... ... Çiftliği, Ağustos 1326 (1910) tarih ve 2 numaralı ... ... Çiftliği, Ağustos 1326 (1910) tarih ve 4, ... Çiftliği tapu kayıtları ile bu kayıtların gittileri ve tedavülleri olan diğer tapu kayıtları ve bu kayıtların revizyonları yerel yönetim ve genel müdürlükten getirtilerek bir sıra dahilinde dosya arasına konulmalı,
    b) Bu tapu kayıtlarının revizyon gördüğü ya da hükmen bu tapuların uyduğu belirlenen kadastro parselleri, gerekirse mahkemelerdeki derdest dosyalar ve tapu sicile devredilmiş tüm dosyalar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle saptanmalı, bu parsellerin tesbit tutanakları, tesbitleri kesinleşmişse bu yolla oluşan tapu kayıtları, hükmen kesinleşenlerin bilirkişi raporları dosyaya eklenmeli,
    c) Belirlenen revizyon parselleri ile aynı şekilde dava konusu edilen tüm parselleri bir arada gösteren pafta örnekleri getirtilmeli,
    d) Vakıf Taşınmazları ve Vakıf Hukuku Konusunda uzman bilirkişiler belirlenip, dosyadaki tarafların dayandığı mülknameden başlanarak tüm kayıtlar ve belgeler incelettirilmeli, ... ... ... Vakfı"nın niteliği konusunda rapor düzenlettirilmeli,
    e) Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yere ait, en eski tarihlisinden en yeni tarihte düzenlenen memleket haritaları dahil, yöreye ait tüm memleket haritalarının orijinalinden renkli ve onaylı fotokopi örnekleri ile hava fotoğrafları ve amenajman planları, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yer ve mevki ismi, varsa yakın kadastro parsel numaraları yazılmak suretiyle, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerin 2863 sayılı Kanun hükümlerine göre doğal ya da kültürel sit alanı olup olmadığı sorulmalı, ilgili karar ve harita örnekleri getirtilerek dosyasına eklenmeli,
    f) Tapu kayıtlarındaki sınırları ve memleket haritasındaki mevkileri bilecek ve bu davalar ile ilgisi olmayan, olabildiğince yaşlı ve yansız yerel bilirkişiler tesbit edilmeli, gerektiğinde tapu kayıtlarının bilinmeyen sınırlarında yardımcı olacak ve zilyetlik konusunda bilgi verecek tanık isimleri taraflardan istenmeli, önceki keşiflere katılmamış üç uzman orman yüksek mühendisi, üç harita mühendisi, üç jeolog bilirkişi ve üç ziraat uzmanı bilirkişinin ismi yöntemince belirlenmeli, bu bilirkişilere tarafların itirazları olursa değerlendirilerek, gerektiğinde onların yerine başkaları seçilmeli,
    g) Bilahare, kılavuz dosya üzerinden yapılacak keşifte; ... ... ... Vakfiyesi ve 17 Rabiulevvel 1295 tarihli İcmali Hakani sureti: ...... sancağında, ... kazasında vaki bir tarafı ... ve bir tarafı ... ... ve bir tarafı ... ... ve ... Hududuna müntehi olup işbu hudut ile mahdut mahal ... ... Çiftliği denmekle arif bir ... çiftlik, ... Çiftliği denmekle arif bir ... çiftlik ve ... Çiftliği denmekle arif bir ... çiftlik sınırları ve ilk tesisi Mart 1290 tarih D.9, V.18 , aynı tarih Varak 19, aynı tarih Varak 20 sayılı tapu kayıtları tüm tesis ve tedavülleri ile bu kayıtlardan önce oluşturulmuş ise bu kayıtların, Ağustos 1326 tarihli tedavüllerinde yönlendirilmiş sınırları ve Eylül 1340 tarihli tedavülleri ile Mayıs 1969 tarihinde yapılan ifrazlara göre oluşan yeni sınırları itibariyle yerel bilirkişiler yardımıyla yerine uygulanmalı, bu çiftlik sınırları için ayrıca oluşturulan çiftliğe ait tarla ve bina nitelikli tapu kayıtları varsa, onlar dahi uygulanmalı, uygulama sırasında, tutunulan ... maa ... Çiftliği, ... Çiftliği ve ... Çiftliği tapularında ... ..., ..., ... sınırlarının ortak sınır, ... ... ... sınırlarının köy ya da çiftlik sınırı olup olmadığı irdelenerek, tapu kayıtlarının eşcar-ı müsmire ve gayr-ı eşcarı müsmireyi müştemil çiftlik kayıtları olması ve bu sınırlar içinde devlet ormanları, dereler, taşlık ve kayalık niteliğindeki devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerin bulunması, bir kısım sınırlarının mevki ya da nokta sınırlar olması, bu sınırların çoğunluğunun devlet ormanı içinde kalması nedeniyle, değişebilir nitelikte sınır içerdiği, 3402 SAYILI KANUNUN 20/C MADDESİ GEREĞİNCE KAYIT KAPSAMININ YÜZÖLÇÜMÜNE DEĞER VERİLEREK SAPTANACAĞI, Hisarönü Çiftliğine ait tapu kaydının aynı Köy 1 ilâ 169 sayılı parsellere uygulandığı, ancak bu parseller hakkında tapuya dayanmayan ve zilyetlikle kazanma iddiasında bulunan gerçek kişiler tarafından itiraz edilip, birçok dava açıldığı, ... ... ... tapusunun ... Köyü ... ilâ ... sayılı parsellere uygulandığı da gözönünde bulundurularak, dayanılan çiftlik tapu kayıtları yöntemince uygulanmalı; bilinmeyen sınırlar konusunda tarafların gösterecekleri tanıklar dinlenmeli, yerel bilirkişi ve tanık sözleri, komşu parsel kayıtları ve eski tarihli memleket haritaları, köy isimleri ve sınırlarına ilişkin tüm kayıtlarla denetlenmeli, yerel bilirkişi ve tanıklar tarafından tarif edilen ve gösterilen sınırlardaki çelişkiler yöntemince giderilmeli, revizyon parselleri ile ... ... ... Köyü olarak işaretlenmiş bulunan sınırlar gözetilerek sabit sınırların nereler olabileceği değerlendirilip, kayıtlar 3402 SAYILI KANUNUN 20 VE 21. MADDELERİ HÜKMÜNE GÖRE SABİT SINIRLARLA BAĞLANTISI KESİLMEMEK SURETİYLE, BU SINIRLARDAN BAŞLANARAK, GENEL KADASTRODA REVİZYON GÖRDÜĞÜ, ÇİFTLİK TAPU SAHİPLERİ ADINA KESİNLEŞEN PARSELLER DE DİKKATE ALINMAK SURETİYLE UYGULANARAK, KAYITLARIN YÜZÖLÇÜMÜYLE KAPSADIĞI ALANLAR TEREDDÜTE YER BIRAKMAYACAK BİÇİMDE BELİRLENMELİ, harita mühendisi bilirkişi ve fen bilirkişilere tapu kaydının sınırları itibariyle kapsadığı alanı ve yüzölçümüyle geçerli kapsamını ayrı ayrı gösteren ayrı renkli kalemlerle işaretli müşterek imzalı kroki düzenlettirilmeli; düzenlenen bu rapor ve krokiler aynı nitelikteki tüm dava dosyalarına konulmalıdır.
    h) Her dosyada ayrıca, üç orman uzmanı bilirkişi ve harita mühendisi bilirkişiler vasıtasıyla, dosyaya getirtilen memleket haritaları, amenajman planları ve orman kadastro haritası ile kadastro paftası ve dayanılan tapu kayıtlarının sınırları ve yüzölçümüyle geçerli kapsamını gösteren bilirkişi krokisi ve haritası, fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yöntemince uygulanarak, dayanılan çiftlik tapu kaydının yüzölçümüyle geçerli kapsamındaki taşınmazlar ile çekişmeli parselin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği ve görüldüğü ayrı ayrı saptanmalı, çekişmeli parselin 1967 yılında yapılan orman tahdidi ile belirlenen orman sınır hattına göre konumu saptanmalı, çekişmeli parsel ve çevrelerinin toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli, orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, aynı yörede dava konusu edilen taşınmazların konumunu çevre taşınmazlarla birlikte bu harita ve fotoğraflar üzerinde bir arada gösterecekleri, ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, kroki düzenlettirilmeli,
    ı) Kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde kalan yerlerin devlet ormanı olduğu tapu ya da zilyetlikle edinilemeyeceği, tapu kaydının yüzölçümü ile geçerli kapsamı içinde kalan devlet ormanlarının, istisnalar dışında hiçbir merasime gerek kalmadan 4785 sayılı Kanun hükümlerine göre devletleştirildiği, tapu kaydının yüzölçümü ile geçerli kapsamı dışında kalan yerler zaten devlet ormanı olduğundan, devletleştirmeye konu edilemeyeceği, çekişmeli parsellerin bulunduğu yerde orman kadastrosu idarî birim sınırı gözetilmeden, orman serisini kapsayacak şekilde yapıldığından, orman kadastro sınırı dışında kalan taşınmazların, orman kadastrosuna konu edilip edilmedikleri, başka deyişle orman kadastrosunun yapıldığı orman serisi içinde yer alıp almadığı, şayet orman kadastrosuna konu edilmemiş ise, bu yerde yapılacak orman kadastrosunda orman olarak sınırlandırılacak yerlerden olup olmadığı, 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanun ve mahkemenin karar tarihinden sonra yürürlüğü giren 6292 sayılı Kanun ile değişik 7 ve devamı maddelerince yeniden yapılacak orman kadastrosunda orman olarak sınırlandırma imkanı bulunup bulunmadığı hususları da gözetilerek orman sayılan yerlerden olduğu belirlendiği takdirde, orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmeli,
    i) Çekişmeli parselin orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlendiği takdirde; Medenî Kanunun yürürlüğe girdiği 1926 yılından en az 10 yıl önce den başlanarak, malik sıfatıyla, iyi niyetle, çekişmesiz ve aralıksız zilyet edilip edilmediği, çiftlik tapu kaydı kapsamı dışında ya da yüzölçümü ile geçerli kapsamı dışında kalan taşınmazlar için de, zilyetlikle edinilecek yerlerden olup olmadığı, dava ve tesbit tarihi itibariyle zilyetlikle edinme koşullarının oluşup oluşmadığı yöntemince araştırılmalıdır.
    Bu cümleden; çekişmeli parsellerde ziraat uzmanı bilirkişiler ve jeolog bilirkişilere inceleme yaptırılmak suretiyle, özellikle eski tarihli ve yakın tarihli hava fotoğraflarındaki görüntüleri dikkate alınarak, çekişmeli parselin imar ve ihya görüp görmediği, gördü ise, tarihi ile imar ve ihyanın şekli, ne zaman bittiği, kaç yıl süreyle ne şeklide zilyet edildiği, kimden kime geçtiği, bu kullanımın şeklinin taşınmazın ekonomik amacına uygun olup olmadığı konularında, ziraat uzmanı ve jeolog bilirkişilere bilimsel verileri içeren raporlar düzenlettirilmeli, aynı konularda, özellikle zilyetliğin başlangıcının ve süresinin ne şekilde hatırlandığı veya kendilerine bu bilgilerin ne şekilde aktarıldığı yönünde somut olgulara ve olaylara dayalı yerel bilirkişi ve tanık beyanları alınmalı, 1926 yılından en az 10 yıl önceden başlayan zilyetliğin tanıkla ispatlanma imkansızlığı karşısında, yerel bilirkişi ve tanıkların beyanları ve teknik bilirkişi raporları ile bir insan ömrünü aşan zilyetliğin ispatlanması halinde, 1926 yılından en az 10 yıl önce başlayan zilyetlik olgusunun ispat edildiği kabul edilmeli, yerel bilirkişi ve tanıklardan çiftlik tapu kayıtlarına dayanan davacı tarafın sunduğu deliller ile ilgili bilgileri de sorulmalı, teknik bilirkişi raporları ile yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının yöreye ait eski ve yeni tarihli memleket haritaları ile hava fotoğraflarındaki görüntüleri ile bağdaşıp bağdaşmadığı saptanmalı,
    j) Oluşacak sonuca göre, çekişmeli parselin dayanılan tapu kayıtlarının yüzölçümleri ile geçerli kapsamı içinde kaldığı, zilyetlikle edinme iddiasında bulunanların Medenî Kanunun yürürlüğünden önce en az 10 yıl önce başlayan, malik sıfatıyla ve iyi niyetli zilyetliğinin bulunmadığı saptandığı takdirde tapu malikleri adına,
    Çekişmeli parselin çiftlik tapu kayıtlarının yüzölçümü ile geçerli kapsamında kaldığı, ancak, zilyetlikle edinme iddiasında bulunanların, Medenî Kanunun yürürlüğünden önce en az 10 yıl önce başlayan, malik sıfatıyla ve iyi niyetli zilyetliğinin bulunduğu ya da çekişmeli parselin çiftlik tapu kayıtlarının yüzölçümü ile geçerli kapsamı dışında kaldığı ve zilyetlikle edinme iddiasındaki taraflar için dava ve tesbit tarihinden önce zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu belirlendiği takdirde ise, zilyetleri adına tapuya tesciline karar verilmelidir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırmaya dayanılarak hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
    S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle, Orman Yönetimi ile ... ve arkadaşlarının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtayda yapılan duruşma tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık ücret tarifesine göre takdir edilen 750,00.-TL avukatlık ücretinin davalı ...’ten alınarak, ... ve arkadaşlarına verilmesine, temyiz harcının istek halinde iadesine, 6099 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A madde gereğince Yargıtaydaki duruşma için katılan ... Yönetimi yararına ve davalı aleyhine avukatlık ücretine hükmetmeye yer olmadığına 12.04.2013 günü oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi