Esas No: 2012/11416
Karar No: 2013/4272
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/11416 Esas 2013/4272 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 07.05.2012 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacılar ... ve arkadaşları tarafından istenilmekle, tayin olunan 06.11.2012 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden ..., ... ve arkadaşları vekili Av. ....ile davacı ... vekili Avukat ... ile karşı taraftan Orman Yönetimi vekili Av. .... ve Hazine vekili Avukat .... geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... Mevkii 149 ada 6 parsel sayılı 1198,328 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliğiyle, köy tüzel kişiliğinin zilyetliğindeyken 1986 yılında ..... satıldığı, onun da 2000 yılında bu yeri .... sattığı, halen bu kişinin zilyetliğinde olduğu, her nekadar parsel üzerinde 2000 yılında yapılan tek katlı bir prefabrik ev ve depo bulunmaktaysa da, bu yapıların köy kaçak yapı listesinde bulunduğundan bu nedenle niteliği değiştirmediğinden, söz edilerek ... adına tesbit edilmişse de, parselin asliye hukuk mahkemesinin 1987/181 esasında tescil davasına konu edildiğinden söz edilerek, sevhven kesinleştirilen tutanak aslı istenerek paresl davalı hale getirilmiş, 1987/181 esasta dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılan 149 ada 5 sayılı parselin tutanak aslı, olağan yöntemlerle malik hanesinin doldurulması ve tutanağın kesinleştirilmesi için kadastro müdürlüğüne gönderilmiştir. 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1987/181 esasına kayıtlı dava dosyasında; Davacı ... tarafından davalı sıfatıyla Hazine, ... Köyü Tüzel Kişiliği ve Orman Yönetimi aleyhine açılan tescil davasıyla, ... mirasçıları ... arkadaşları tarafından davalı Hazine, Orman Yönetimi ve Köy Tüzel Kişiliği ile ... taraf gösterilerek, tescil davasına konu taşınmazın Temmuz 1969 gün ve 63,64 ve Şubat 1962 tarih 4 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığından, tapu maliki mirasçıları adına tescili istemiyle açtıkları davalar birleştirilmiş, 3402 sayılı Kanunun 5 ve 27. madde hükümlerine göre görevsizliğe ilişkin kararının kesinleşmesiyle, dava dosyası Kadastro Mahkemesine gönderilmiştir. ... Turizm A.Ş. çekişmeli taşınmazın kendilerine ait Ocak 1996 tarih ve 1 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığı, tapudaki payı oranında adına tescili, ... 10.04.1990 tarihli dilekçe ile müteriz davacıların iddia ettiği tapuda pay sahibi olduğu, bu payı oranında adına tescili, ... 18.07.2011 günlü dilekçeyle parselin kendisine ait olduğu, ... ile ilgisinin olmadığını kendi adına tescili istemiyle davaya katılmıştır. Mahkemece davaların REDDİNE, çekişmeli ... Köyü 149
ada 6 sayılı parselin tesbitteki niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, parsel üzerindeki meyve ağaçlarının ve binaların ... ait olduğunun beyanlar hanesine yazılmasına karar verilmiş, hüküm, Hazine, Orman Yönetimi, ... ve arkadaşları vekili Avukat ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce bir idari birim sınır gözetilmeden orman serisi bazında 1967 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1981 yılında yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması ve 1988 ilâ 1990 yıllarında yapılıp 08.07.1991 tarihinde ilÂn edilerek dava tarihinde kesinleşmemiş olan aplikasyon, sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 6831 sayılı Kanunun 2896 ve 3302 sayılı Kanunlar ile değişik 2/B uygulaması vardır.
1) Kesinleşmiş orman kadastro tutanak ve haritalarının uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporlarıyla çekişmeli taşınmazın tamamının kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları dışında bırakıldığı gibi, eylemli orman varlığına rastlanmadığı, 6831 sayılı Kanunun 4999 ve 6292 sayılı Kanun ile değişik 7 ve devamı maddeleri gereğince sınırlandırılacak yerlerden olmadığı, 1987 yılna kadar köy boşluğu olarak kullanılırken bu tarihte ..."a ve ..."a satıldığı, Mehmet"in parsel üzerine ev yapıp ağaçlar diktiği, satın aldığı taşınmaz üzerine duvar yaptığı, Mehmet"in kullanımındaki yerin doğusunda ise ... kullanımındaki yer olduğu, çekişmeli parsel köy boşluğu olması nedeniyle zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinilecek yerlerden olmadığı gibi, davacı gerçek kişilere satıldığı tarihten sonra tesbit tarihine kadar zilyetlikle edinme koşullarının oluşmadığı belirlenerek, davalarının reddine ve parselin hali hazırdaki niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, 3402 sayılı Kanunun 19. maddesi gereğince parsel üzerindeki ağaç ve evin ... ait olduğunun beyanlar hanesine yazılmasına karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre, Katılan ... ile davacı ... ve davalılar Hazine ile Orman Yönetiminin yerinde değildir.
2) Çiftlik tapu kayıtlarına dayanan ... ve arkadaşlarının temyiz itirazlarına gelince; ....Köyünde bulunan ve aynı gün temyiz incelemesi yapılan dava dosyalarında dava konusu edilen parsellere ilişkin dava, savunma, araştırma ve mahkeme kararları birbirinin aynı ya da benzeridir.
ÇİFTLİK TAPU KAYITLARINA DAYANANLARIN İDDİALARI:
Davacı....çocukları....mirasçıları ve mirasçılarından.... Mirasçıları ...,...ve arkadaşları; ....Köyünde bulunan bir çok taşınmazın, .... çiftliği ismiyle, tapuda murisleri ya da kendileri adına kayıtlı olduğu, tapuların dış sınır olarak .... İskelesi,.... dışındaki .... Çiftliği ve .... okuduğu, bu sınırların çoğunun askerî haritalarda da yer aldığı, mahkemelerde çeşitli defalar uyuşmazlık konusu olması nedeniyle uygulanarak yerlerinin belirlendiği, tapu kayıtlarının, ...."ın mülk arazi olarak eşi ...."a ihsan ettiği, .... tarafından kurulan sahih, mazbut ve icareteynli vakfa ait arazi olarak tasarruf edilirken, vakıf kapsamındaki bu üç adet çiftliğin, 1961 yılında taviz bedeli ödenmek sureti ile vakıfla ilişiğinin kesilerek, murisleri adına tapulandığı, mazbut, sahih ve icareteynli vakıflara ait gayrimenkullerin zilyetlikle edinilemeyeceği, zilyetlikle kazanma iddiasında bulunanlar ile bunların muris ya da bayilerinin önceden taşınmazlar için kendilerine ya da kâhyalarına kira bedeli vererek zilyet ettikleri, bu konuda çok sayıda delil bulunduğu, taşınmazlarını haksız elinde bulunduran bu kişilerin, 1952 yılından sonra taşınmazlar üzerinde mülkiyet iddiasında bulunarak, hasılat kirasını kestikleri ve işgalci olarak taşınmazları kullandıkları, bu şekilde hukuk dışı eylemlerle kendilerine ait tapulu taşınmazları sahiplenmeye çalıştıkları, kadastro çalışmaları sırasında yerel bilirkişilerin gerçekleri sakladıkları, bir davada davacı ya da davalı
olanların başka bir dosyada tanık olarak, kendileri ile aynı şekilde işgalci olan kişilerin zilyetliklerini doğruladıkları, bu beyanlar karşısında kendilerinin sundukları kesin hükümlerin ve delillerin gözetilmediği iddiasıyla tapu kayıtları kapsamında kalan çekişmeli taşınmazların tesbitlerin iptali ve tapu kayıtlarındaki payları oranında kendileri adına tescilini istemişler, bu kişilerin yanında davaya katılan bir kısım gerçek ve tüzel kişiler, ... Vakfı"ndan gelip tapuda kayıtlı olan taşınmazların bir kısım paylarını satın aldıklarını ileri sürerek adlarına tescilini istemişlerdir.
ÇİFTLİK TAPU KAYITLARINA TUTUNANLARIN DAYANDIĞI DELİLLER :
TAPU KAYITLARI:
Dosyaya örneği sunulan mülkname, temessüksenetleri, Vakıflar Yönetimince düzenlenen inceleme raporları ve getirtilen diğer belgeler ile tarafların sunduğu kayıtlardan, .... Sancağı eski Mütesellimi ..."e ait iken, bu kişinin idamı ile el konulan, ... Kazası Eşrafından ....simli kişinin fuzulen işgal ettiği, ....Kazasında ....Çiftliklerinin, ....tarafından idare edilmek üzere Padişah Hazinesine dahil edildikten sonra, 1 Cemaziyelahir 1208, Zilhicce 1207 (9 Ocak 1794) tarihli Mülkname ile Sultan III. Selim tarafından annesi ...."a ihsan edildiği, bu çiftliklerin 1209 (1875) yılında .... Vakfiyesi olarak, 21 Zilhicce 1209 (1795) tarih 636 numaralı defterin 1. sayfa 1. sırasına kayıt edildiği, 12 Ramazan 1263 (1847) tarihinde 477 sayılı Temessük defterinin 157. sayfasına,.... Vakfı"na ait 47 parça emlak ve çiftliğin kaydının yapıldığı, 29 Ramazan 1264 (1848) tarihli Temessük senedi ile sülüs (1/3) payının ...Paşa"nın tasarrufuna verildiği, bu temessük zayi olduğundan 15 Ramazan 1265 (1849) tarihli senet ile yenilendiği, 5 Muharrem 1280 (1864) tarihli senetle, sülüsan (2/3) payının nısfı (1/3 payı)...."ye, nısfının (1/3 payı) da ... tasarrufuna verildiği, 25 Sefer 1291 (1876) tarihli temessük ile ..... Vakfı"na ait, senelik 25.000 kuruş icare-i müecceleli,... Sancağı dahilinde bulunan 17 kıt’a çiftlikatın 1/3 payı müteveffa ...Paşa’nın ve 1/3’er payı da basenet ...."lerin uhdelerinde olduğu, ...Paşa"nın ölümüyle payının büyük oğlu ...Bey ile ...., büyük kızı .... Hanımlara intikal ettiği, bunların paylarını.... sattıkları, yeni maliklerin de aralarında yaptıkları paylaşım ve diğer paydaşların satışı sonucu daha önce 1280 tarihli Temessük senedine bağlanan .... Çiftliklerinin tamamının icare-i müeccele bedeli ödenmek suretiyle... adına 25 Sefer 1291 (1876) tarih D.9 V.18, 19 ve 20 numaralarda, Cinsi Hanesine zemininin "....ndan" olduğu ve Senelik 25.000 Kuruş icare-i müeccele ve 20.000 kuruş müeccele bedeli de tapu siciline yazılarak kaydedildiği, .... Vakfı"na ait Mart 1290 tarih (1874-1875) D.9 V.18 numarada ..... Çiftliği olarak, zemini.... Vakfı"ndan cinsi çiftlik 4000 dönüm yüzölçümlü,....Çiftliği, Mart 1290 tarih D.9V.19 numarada.... Çiftliği olarak 3000 dönüm yüzölçümlü, .... yanı ve.... Çiftliği,... Başında..., Mart 1290 tarih D.9 V.20 numarada ise ....Çiftliği olarak 7000 dönüm yüzölçümlü,...İskelesi ve.... ve ...Çiftliği sınırlı olarak ... adına kaydedildiği,
... ÇİFTLİĞİ; Ağustos 1326 (1910) tarih ve 2 numarada cinsi ve iktisap sebebi yukarıda aynı tarih 3 numaralı tapunun iktisabı ile aynı olduğu yazılarak .... Çitliği mevkiinde,....sınırlı 3000 dönüm yüzölçümlü,
... ÇİFTLİĞİNİN, Ağustos 1326 (1910) tarih 2 numarada zemini ... Vakfı’ndan cinsi Eşcarı müsmire ve gayri müsmirei müştemil çiftlik .... sınırlı 4000 dönüm yüzölçümlü,
... ÇİFTLİĞİ: Ağustos 1326 (1910) tarih ve 4 numarada yukarıda yazılı aynı iktisapla, .... Çiftliği cinsiyle,
.... sınırlı 7000 dönüm yüzölçümlü taşınmazlar, .... ölümüyle mirasçıları olan oğlu .... Hanımın paylaşımı sonucu, bu çiftliklerin... Hanım payına düştüğü, tarafların muvafakat ve takrirleri, 8 Mayıs 1301 (1885) tarihinde İl İdare Meclisi huzurunda ahz ve istima kılındığı, il merkezinde tutulan evrak kaydından müsteban olduğu, İl Tapu Sicil memurluğunun 21 Ağustos 1326 (1910) tarih ve 14 numaralı tahriratından anlaşılmakla, intikalen ve taksimen .... kızı .... Hanım adına tescil edildiği, Eylül 1340 (1924) tarih 3, 4 ve 5 sıra numaralı sicillerde .... oğlu .... karısı ve .... kızı ....Hanımın tasarrufunda olduğu, ölünceye dek bakma vaadi sözleşmesiyle meccanen ferağ edeceği, karyesinin 12 Ağustos 1340 (1924) tarihli ilmühaberi ve Varidat İdaresinin 26 minhü tarih ve 41/1 numaralı ruhsat tezkeresinden anlaşılmakla, .... Hanımın yazılı şartıyla ferağından ....çocukları.... efendiler adına tescil edildiği, ....’in 1955, ....’in 1966, ....’un 1957 ve ....’in de 1948 yılında ölümü üzerine 1962 yılında bu kişilerin mirasçılarına intikal yoluyla tescil edildiği, ... Çiftliği"nin Şubat 1962 tarih ve 5 sıra numarada 367 hektar 7210 m2 yüzölçümüyle mirasçılar üzerine intikal ettirildikten sonra ifrazen Mayıs 1969 tarih 10 numarada .... Çiftliği"nden müfrez 332 hektar 3210 m2 yüzölçümündeki, sınırları; .... ve bu yerden ifraz edilen çiftlik arazisi sınırlarıyla....1966 yılında ölümü ile mirasını, çocukları ...,... Onay"a bıraktığı, ....’nin 1967 yılında ölmesiyle mirasını oğlu ....ile kızları.... ve karısı ... ile kendisinden önce ölen oğlu...."nin çocukları ...."a kaldığı, mirasçılar adına intikalinden sonra iki parçaya bölündüğü belirtilerek, tapu maliklerinin mirasçıları adına payları oranında tescil edildiği, yüzölçümünün 13 hektar 7210 m2 olduğu belirtilerek Temmuz 1969 tarih 63 sıra numaralı sicilde aynı kişiler adına tashihen tescil edildiği, Mayıs 1969 tarih ve 11 sıra numaralı sicilde 35 hektar 4000 m2 çiftlik arazisi olarak, Doğusu, Batısı ve Kuzeyi bu yerden bölünen sahibi senetlerin ... giden doğru hattın denizi ilk kestiği nokta ile .... giden doğru hattın denizi kestiği noktayı birleştiren deniz sahil hattı sınırları ile yine mirasçıları adına tescil edilmişse de, talepnamenin arkasındaki miktarın 354000 m2 olmayıp 3.540.000 m2 olduğu anlaşılmakla, Nizamnamenin 107. maddesi gereğince “Tashihen tescil edileceği” açıklaması yapılarak Temmuz 1969 tarih 64 numarada yine çiftlik tapu malikleri adına geldi kayıtlarındaki yüzölçüme uygun olarak düzeltme yapılarak tescil edildiği, çiftliğe ait bu ifraz tapu kayıtlarının .... Köyü"nde 1970 yılında yapılan kadastroda 1 ilâ 169 sayılı parsellere uygulandığı,
.... Çiftlikleri tapularının da aynı şeklide aynı kişiler adına tedavül gördüğü,.... Çiftliği"ne ait Şubat 1962 tarih 1 sıra numaralı tapu kaydı: ....Mezaraltı Mevkiinde eşcarı müsmire ve gayri eşcarı müsmireyi müştemil 639 hektar 5240 m2 çiftliğin, 12/16 payı: ...ile çevrili taşınmazın.... mirasçıları ... mirasçıları adına tescil edildiği, kadastroda... Köyü 373 ilâ 633 sayılı parsellere revizyon gördüğü anlaşılmaktadır.
DAYANILAN MAHKEME KARARLARI:
Çiftlik tapu sahibi davacı ve katılan taraflar, bir kısım kesinleşmiş mahkeme kararları sunmuşlardır. Köyü"nden ... ve 79 arkadaşı tarafından 03.10.1988 tarihinde, tapu malikleri ... ve arkadaşları (Şerefli ailesi) aleyhine, murislerinden kalıp 150 yıldır zilyetliklerinde bulunan taşınmazlara, davalı ... ailesi tarafından, Mart 1290 tarih 18 nolu tapudan tedavül gören ve kanunî kıymeti bulunmayan bu tapu kayıtlarına dayanarak, geriye dönük olarak kendilerinden beş yıllık ecrimisil istedikleri, kanunî değeri olmayan .... Çiftliği"ne ait tapunun Ağustos 1326 tarihinden beri devam eden tedavül ve ifrazları ile birlikte Temmuz 1969 tarih 63 ve 64 numaralı tapu kayıtlarının iptali istemiyle açılan tapu iptali davasının “Tapunun intikalleri ile ifraz ve sınır değişikliği
işlemlerinin yapıldığı tarihlerdeki kanunî prosedürlere uygun olduğu ve tapu kayıtlarının hukukî değerini koruduğu” gerekçesiyle reddine ilişkin .... Asliye Hukuk Mahkemenin 28.01.1994 gün ve 1988/333-51 sayılı kararı, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 07.02.1995 gün ve 1994/7430-1073 sayılı kararı ile temyiz itirazları, süre yönünden red edildikten sonra 12.09.1995 tarihinde kesinleşmiş, aynı şekilde ... Köyü"nden .... ve dört arkadaşının, 10.02.1989 tarihli dilekçeleriyle tapu malikleri aleyhine açtıkları dava, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 31.03.1994 gün ve 1989/103-125 sayılı kararı ile reddedilmiş,
... Köyü"nden ....ve 55 arkadaşı tarafından, yine tapu malikleri .... ailesi aleyhine 07.05.1952 tarihli dava dilekçesi ile 1952/42 sayılı dosyada Çiftliğe ait Eylül 1340 tarih 5 (gittisi Ocak 1962 tarih 1) nolu tapu kaydının iptali için açılan tapu iptali davası, Yargıtay bozma kararından sonra 1960/104 sayısını almış, davanın reddine ilişkin ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.03.1961 gün ve 1960/104-25 sayılı kararı 11.06.1961 tarihinde kesinleşmiş, asliye hukuk mahkemesinin bu kararı kesin hüküm kabul edilerek, .... Köyü 543-591 sayılı parsellerin kadastro mahkemesinin 28.09.2000 gün ve 1971/23-33 sayılı, ...Köyü 502-503 sayılı parsellerin kadastro mahkemesinin 15.12.2000 gün ve 1971/22-50 sayılı, ...Köyü 596 sayılı parselin kadastro mahkemesinin 18.03.2000 gün ve 1971/15-29 sayılı, ...Köyü 767 sayılı parselin kadastro mahkemesinin 04.08.2000 gün ve 1973/76-26 sayılı, ...Köyü 817 sayılı parselin asliye hukuk mahkemesinin 07.03.1996 gün ve 1979/175-90 sayılı, ...Köyü 805 sayılı parselin kadastro mahkemesinin 28.05.1999 gün ve 1999/3-18 sayılı, ...Köyü 766 sayılı parselin asliye hukuk mahkemesinin 28.04.2000 gün ve 1998/135-306 ve 07.03.1996 gün 1979/175-90 sayılı kararlarıyla tapu maliki gerçek kişiler adına tesciline karar verilmiş, kararlar kesinleşmiştir.
Asliye Hukuk Mahkemesinin 1960/104-25 sayılı kararının kesinleşmesinden sonra, çiftlik tapu kayıtlarına dayanan Şerefli ailesinin 18.12.1962 tarihli dava dilekçesiyle, ... aleyhine "Sözlü kira akdinin feshi ile gayrimenkullerin tahliyesine ve beş yıllık yüzde yirmibeş hasılat kirasının tahsili” istemiyle Asliye Hukuk Mahkemesinin 970/165 sayısında açtıkları dava sonunda, mahkemece davanın kabulüne ve sözlü kira akdinin feshi ile davalının gayrimenkullerden tahliyesine ve ecrimisil alınmasına karar verilmiş, hüküm 28.12.1973 tarihinde kesinleşmiştir.
Tapu sahipleri tarafından davalı sıfatıyla ... aleyhine, ... mevkiinde 15.306 m2, ...Mevkiinde 8 dönüm, Ev Önü Mevkiinde 6500 m2, Mezarlık Yanı mevkiinde 4500 m2 tarlaya ilişkin olarak, yine .... aleyhine ... Mevkiinde 6997 m2, .... Tarla mevkiinde 13.445 m2, Yanık Tarla mevkiinde 10.862 m2, Kocaharman Mevkiinde 10.552 m2 taşınmazlar hakkında açtığı "Sözlü kira akdinin feshi ve bu yerlerden davalıların tahliyesi ile % 25 hasılat kirasının tahsili" davalarının kabulüne, kira akdinin feshine, davalıların bu yerlerden tahliyesine, beş yıllık % 25 hasılat icarı tutarının davalılardan tahsiline ilişkin asliye hukuk mahkemesinin ....aleyhindeki 24.11.1966 gün 1963/153-131 sayılı, ....aleyhindeki 24.11.1966 gün 1963/154-132 sayılı kararlarının kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Çiftlik tapu kayıtlarına dayanan davacı gerçek kişiler, aynı nitelikte yararlarına kesin hüküm olduğunu iddia ettikleri kadastro mahkemesinin 22.03.2001 gün ve 1977/61-9, Kadastro Mahkemesinin 14.05.2004 gün ve 1978/25; kadastro mahkemesinin 08.05.2003 gün ve 1991/360-231; Kadastro Mahkemesinin 12.04.1976 gün ve 1974/16-9; Kadastro Mahkemesinin 24.11.1975 gün ve 1974/5-49 sayılı kararlarını dosyasına eklemişlerdir.
ÇİFTLİK ORMANLARININ DEVLETLEŞTİRME BEDELİ:
.... Çiftliği sınırları içindeki ormanlar, 13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince "Hiçbir bildirime gerek kalmadan devletleştirildiği”nden, Tadilat Komisyonunun 22.09.1947 gün 98 ve 101 sayılı kararları ile ...-.... Çiftliği Ormanları için 25.854.- TL. ....Çiftliği Ormanları için 20.400.- TL. Devletleştirme bedeli belirlenmiş, çiftlik sahipleri tarafından, İtiraz Komisyonu,
Temyiz Komisyonu ve Danıştay nezdinde itirazlarda bulunulmuş ve en son verilen karar Danıştay"ca bozularak Vergiler İtiraz Komisyonu"na gönderilmiş, bu arada Anayasa Mahkemesinin 05.10.1964 günlü Resmî Gazetede yayımlanan 23.06.1963 gün ve 1963/141-50 sayılı kararı ile 4785 sayılı Kanunun 3 ve 4. maddelerini iptal etmesi üzerine, Vergiler İtiraz Komisyonu"nca 10.02.1965 gün ve 1964/641 sayılı görevsizlik kararı verilmiş; çiftlik sahipleri, ormanlara takdir edilen toplam 46.250.- TL"ye, 4.953.250.- TL ilavesi ve bedelin 5.000.000.-TL"ye çıkartılması için 26.04.1965 tarihinde Marmaris Asliye Hukuk Mahkemesinin 1965/65 sayılı dosyasında Orman Genel Müdürlüğüne husumet yönelterek dava açmışlardır. Mahkemenin, 24.01.1967 gün ve 1965/65-10 sayılı kararı ile "Hazineye husumet yönelterek dava açılması gerektiği, ayrıca idarî mercilere yapılan başvurunun süreyi kesmeyeceği" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, bu karar 5. Hukuk Dairesinin 31.05.1967 gün ve 2164-2741 sayılı kararı ile bozulmuştur. Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda 20.09.1970 gün ve 1967/147-226 sayılı kararla "Kamulaştırılan çiftlik ormanlarına 25.462.309.20.-TL. değer biçilmiş ise de, istekle bağlı kalınarak Devletleştirme bedelinin 5.000.000.-TL"ye çıkartılmasına” dair verilen karar, davalı ... Genel Müdürlüğü"nün temyizi üzerine, 5. Hukuk Dairesinin 17.12.1971 gün ve 9549/11245 sayılı kararı ile "Çiftlik tapularının yerine uygulanıp kapsamının belirlenmesi ve bilirkişilerin kamulaştırma bilirkişileri listesinden seçilmesi" gereğine değinilerek bozulmuş ve yeniden mahkemenin 1972/137 sayısına kaydedilmişse de, mahkemenin "Davanın üç kez müracaata bırakılmış olması nedeniyle H.U.M.K.nun 409/6. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına” ilişkin 14.07.2009 gün ve 1972/137-466 sayılı kararı 02.10.2009 tarihinde kesinleşmiştir.
KADASTRO MAHKEMESİNİN 1996/11 ESAS SAYILI DOSYASINDA BİLİRKİŞİ RAPORLARI:
... Köyü 74 sayılı parsele ait Kadastro Mahkemesinin 05.04.2001 gün ve 1996/11 (bozma kararından önce 1978/127-16) sayılı ve ...... Köyü 804 sayılı parsele ait Kadastro Mahkemesinin 30.05.2002 gün ve 1974/9-30 sayılı dosyaları örnek (pilot) dosya seçilerek, tarafların tüm delilleri bu iki dosyada toplanmış, yöreye ait 1328 (1912) yılından 1969 yılına kadar düzenlenen askerî memleket haritalarından yararlanılarak, çiftlik tapu kayıtlarının uygulaması yapılmış ve çeşitli uzmanlık dalındaki bilirkişi kurullarından eki haritalarla birlikte raporlar alınmış, Harita Genel Komutanlığı Askerî Coğrafya Daire Başkanı Mühendis Albay... ve Yüksek Mühendis Albay..."un düzenlediği 04.03.1999 tarihli 5 sayfalık rapor ve eki haritalarda, bölgeye ait 1328 (1912), 1944, 1969 tarihli haritalarda tapu kayıtlarında okunan sınırlar haritalar üzerine işaretlenmiş ve harita üzerindeki bu yerlerin tarifleri yapılmış, Hacettepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği bölümünden Prof. Dr. Hayrettin Gürbüz tarafından 14.04.1999 tarihli 9 sayfalık raporda, çiftlik tapu kayıtlarında geçen sınır yerleri tarif edildikten sonra haritaları düzenlenmiş, Y.T.Ü. İnşaat Fakültesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Abdullah Pektekin, Prof. Dr. Ömer Aydın, Prof. Dr. Mehmet Selçuk tarafından tapu uygulamasına ilişkin 20.02.2001 günlü 8 sayfalık rapor düzenlenmiş, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Daire Başkanları Harita Mühendisleri ...."ın düzenlediği 19.02.1999 günlü 21 sayfalık raporda, tapu kaydının taraflar için ne şekilde değer ifade ettiği ve kapsadığı yerler konusunda değerlendirmeler yapılmıştır.
A.Ü. Hukuk Fakültesinden Prof. Dr. İsmet Sungurbey, Prof. Dr. Hüseyin Hatemi, Prof. Dr. Necla Giritlioğlu"nun ... Vakfının niteliği konusunda düzenledikleri 08.03.2000 tarihli, İ.Ü. Hukuk Fakültesi Türk Hukuk Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gülnihal Bozkurt tarafından verilen 03.05.2000 tarihli (7 sayfalık), Prof. Dr. Bahaddin Yediyıldız ve Dr. Nazif Öztürk tarafından düzenlenen 22.05.2000 tarihli (6 sayfalık), A. Ü. Hukuk Fakültesi Medenî Hukuk Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. A. Lale Sirmen tarafından düzenlenen 01.08.2000 tarihli (6 sayfalık ), Vakıflar Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığının 300 (2000-183) sayılı görev emri ile kurulan, Hukuk Müş. V. Av. Serhat Yener, Başkontrolör Mustafa Boyon, müfettiş Mustafa Aslan"dan oluşan heyet tarafından yapılan
inceleme sonunda verilen ve mahkemeye gönderilen 17.11.2000 günlü 14 sayfalık rapor dava dosyasına eklenmiştir.
Kadastro mahkemesinin "Vakfın miri araziden tahsis edilmesi nedeniyle sahih olmadığı ve tapu kaydının 1301 ilâ 1326 yılları arasında intikal ettirilmediğinden, kanunî değerini yitirdiği gerekçesiyle 74 sayılı parselin zilyet adına tesciline" ilişkin 05.04.2010 gün 1996/11-16 sayılı kararı, Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 11.12.2001 gün ve 2001/8221-9432 sayılı kararı ile "Medenî Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki dönemde Arazi Kanunnamesinin yürürlükte bulunduğu ve 1926 yılından önce Arazi Kanunnamesinin 20 ve 78. maddelerinde yazılı 10 yılı aşkın davalı tarafın malik gibi zilyetliği karşısında tapu kaydının kanunî değerini yitirmiş olacağı" belirtilerek ve mahkemenin gerekçesi değiştirilerek oyçokluğu ile onandıktan sonra kesinleşmiştir.
Kadastro mahkemesinin 05.04.2001 gün 1996/11-16 sayılı kararının 7. H.D."nin 11.12.2001 günlü kararı ile onanmasından sonra, çiftlik tapu kayıtlarına dayanan kişilerin istemiyle, Prof. Dr. Hüseyin Hatemi"den tarafından 30.09.2004 tarihinde, Prof. Dr. İsmet Sungurbey tarafından 21.09.2004 tarihinde, A.Ü. Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. A. Lale Sirmen"den tarafından düzenlenen 11 sayfalık özel raporlar ile Beyoğlu Asliye (2) Hukuk Mahkemesinin 27.06.2002 gün ve 2002/135-417 sayılı dosyasında vakfın niteliğiyle ilgili ...tarafından düzenlenen 25.05.2002 günlü rapor dava dosyalarına eklenmiştir.
İ.Ü. Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Haluk Burcuoğlu, Prof. Dr. Turgut Öz ve G.S.Ü. Medenî Hukuk Öğretim Üyesi Prof. Dr. Atilla Altop, 11.12.2006 tarihinde düzenledikleri 22 sayfalık raporda, Arazi Kanunnamesinin 20 ve 78. maddesi ile ilgili değerlendirmelerde bulunmuşlardır.
Ayırca, kadastro mahkemesinin 1978/50 sayılı dosyasında tanık olarak ifadesine başvurulan Osman oğlu 1333 (1917) doğumlu Ali Gezer’in, talimat yoluyla... Kadastro Mahkemesinde alınan 05.02.2002 tarihli beyanı, kadastro mahkemesinin 1974/25 sayılı dosyasında 08.03.2002 tarihinde yapılan keşifte, ..."da oturan ...oğlu 1340 (1924) doğumlu ..."in, ...Köyü"nden ...oğlu 1933 doğumlu ..., yine ...Köyü"nden ... 1935 doğumlu...’nın beyanları çiftlik tapularına dayanan gerçek kişiler tarafından dosyasına eklenmek üzere sunulmuştur.
Çiftlik tapu kayıtlarına dayanan gerçek kişiler yargılama sırasında, delil olarak yukarıda sayılanların dışında; temyiz incelemesi sırasında daha önce sundukları belge fotokopileri yanı sıra, daha önce sunmadıkları mahkeme karar suretleri ve bir kısım belge fotokopilerini de, sıralı olarak delil klasörü şeklinde dosyaya eklenmek üzere sunmuşlardır.
TAŞINMAZLARI KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYETLİĞİ YOLUYLA EDİNİLDİĞİ İDDİASI:
Çekişmeli parseli zilyetlikle edindiklerini iddia eden şirket, çiftlik tapu tapu kayıtlarının sınırları itibariyle uygulanabilir nitelikte olmadığı, dava konusu yerlere uyduğu kabul edilse bile, davaya konu edilen parselin çiftlik tapu kayıtlarına tutunan gerçek kişiler tarafından hiç zilyet edilmediği, bu nedenle, 3402 sayılı Kanunun 21. maddesi gereğince, tapu kaydına değer verilemeyeceği, Ağustos 1301 yılında yapılan taksim sonucu,... Hanım payına isabet ettiği halde, bundan 25 yıl sonra Ağustos 1326 tarihinde... Hanım adına tapuya tescil edilmesi nedeniyle, bu kayıtların değerini yitirdiği, kayıtlar sınırlarına göre uygulandığında, bu sınırlar içinde dağlar, tepeler ve ormanlar bulunduğu, bu nedenle dahi değer verilemeyeceği, kaldı ki, çekişmeli yerler tapu kayıtlarının kapsamında kaldığı kabul edilse bile, Arazi Kanunnamesi"nin tesbit tarihinde yürürlükte bulunan 20 ve 78. maddeleri gereğince, Medenî Kanunun yürürlüğünden en az 10 yıl önceden başlayan zilyetlik karşısında bu tapunun değerini yitireceği, çiftlik tapu kaydına tutunanların sunduğu diğer delillerin fotokopi niteliğinde olduğu, asıllarının ilgili kurumlarda bulunamadığı, bu kayıtlara dayanılarak ..., ...ve ... Köylerinde bir çok dava açıldığı halde, hiçbir dava kazanamadıkları, yararlarına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu iddiasıyla, çekişmeli parselin adlarına tescilini istemiştir.
ZİLYETLİKLE EDİNME İDDİASINI İLERİ SÜRENLERİN DELİLLERİ:
Bu kişiler delil olarak yerel bilirkişi ve tanık ifadeleri ile teknik bilirkişi raporlarına dayanmışlar, bir kısım dosyada, çiftlik tapu sahipleri tanığı ...."in yalan tanıklıktan cezalandırılmasına ilişkin, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 30.11.2010 gün ve 2009/548-727 sayılı kararı suretini sunmuşlardır.
HAZİNENİN SAVUNMASI:
Genel mahkemede diğer kurumların yanı sıra davalı sıfatıyla Hazine de gösterilmek suretiyle, MedenîKanunun 713. maddesi hükmüne göre açılan tescil davası, Kadastro Kanunun 5 ve 27. maddeleri gereğince Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Çekişmeli parselin kadastro tesbit tutanağı malik hanesi açık bırakılmak suretiyle düzenlenmiştir. Bu nedenle çekişmeli parselin niteliği ve kime ait olduğu, Kanunun 30/2.madde hükmüne göre re"sen yapılacak araştırma sonunda belirlenecektir. Davalı sıfatıyla Hazine davanın tüm aşamalarında, çekişmeli taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinilecek yerlerden olmadığı iddiasıyla, Hazine adına tapuya tescilini savunmaktadır. Hazine Devlet kurumları kayıtları, tanık, keşif ve bilirkişi gibi delillere dayanmaktadır.
MAHKEMECE YAPILAN ARAŞTIRMA VE MAHKEME KABULÜ:
Keşifte bilgisine başvurulan yerel bilirkişi ve tanıklar, çekişmeli parsel(ler)in tapuya dayanan ... ve arkadaşları tarafından hiç zilyet edilmediğini, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinmeye dayanan gerçek kişi tarafından tarım alanı olarak zilyet edildiğini söylemişler, orman bilirkişi, ziraat uzmanı ve jeolog bilirkişi raporlarında da, çekişmeli parsel(ler)in orman sayılan yerlerden olmadığı, deniz ya da dere etkisi altındaki yerlerden olmadığı, 1996/11 sayılı dosya içinde bulunan ve tapu kapsamını belirleyen haritaya göre dayanılan çiftlik tapusu içinde kaldığı bildirilmiş,
Mahkemece, Muğlalı ... mirasçılarından olan ... ve arkadaşlarının tutunduğu çiftlik tapu kayıtları tesis ve tedavülleri itibariyle uygulanmamış, tapu uygulaması yönünden Kadastro Mahkemesinin 1996/11 Esaslı dosyasında yapılan keşiflerdeki yerel bilirkişi beyanları okunmak ve bilirkişi rapor ve krokileri uygulanmak suretiyle elde edilen krokilere göre tapu kayıtlarına kapsam belirlenmiş, bu konudaki bilirkişi raporlarına dayanılmış, davalı tarafın savunması kabul edilerek, tapu kayıtlarının sınırları itibariyle çekişmeli parselin tamamını kapsayacak nitelikte olmadığı, nokta sınırlar şeklinde olduğu, bu sınırlar içerisinde tapu kaydına değer vermek için zilyetlikle birleşmesi gerektiği, ancak tapuya tutunan kişilerin bu yerlere hiç zilyet etmedikleri, Arazi Kanunnamesi"nin bazı hükümleri yürürlükten kaldırılsa da, bazı maddelerinin bu arada 20 ve 78. maddelerinin de, tesbit veya dava tarihi tarihi itibariyle halen yürürlükte olduğu, zilyetliğe dayanan kişilerin, Medenî Kanunun yürürlüğünden az 10 yıl önce başlayan zilyetliği karşısında bu tapu kayıtlarına değer verilemeyeceği, Medenî Kanunun yürürlüğünden en az 10 önce başlayan zilyetliği bilecek yaşta ve durumda tanık bulma zorluğu karşısında, bir insan ömrümü aşan zilyetliği haber veren tanık ifadelerine değer verilmesi gerektiği, tapu kaydı miktarı ile geçerli kapsamı belirlenmemişse de, sabit sınır bulunamadığından sabit sınırdan başlanarak miktar ile geçerli kapsamı tayin etmenin mümkün olmadığı kabul edilerek hüküm kurulmuş, çiftlik tapu kayıtlarına dayanan kişilerin dayandığı yukarıda sayılan delillerin fotokopi şeklinde sunulduğu, asılları sunulmadığı gibi ilgili kurumlardan asıllarının temin edilmediği, bu nedenle bu delillere değer verilemeyeceğine değinilmiştir.
YAPILAN ARAŞTIRMA VE İNCELEME HÜKME YETERLİ DEĞİLDİR :
Dayanılan çiftlik tapu kayıtlarının aynı tarihte ve birbirini takip eden sıra numarasıyla AYNI ŞEKİLDE OLUŞTUĞU, bir kısım sınırların ortak olduğu, birinin varlığının ve sıhhatinin diğerini de etkileyeceği, bu nedenle ... Köyü için sunulmasa da, çiftlik tapusuna dayananlar tarafından, tapu kaydı kapsamındaki taşınmazların tapuya dayanılarak zilyet edildiğine ilişkin ...ya da... Köyleri için sunulan belge, rapor ve kararların asılları ya da onaylı suretleri ilgili kurumlardan getirtilmesi için bir çaba gösterilmemiş, bu delillerden çoğuna, fotokopi olarak sunulması nedeniyle, özelikle bir başka köye ilişkin olduğu için değer verilmemiş, bazıları hiç tartışılmamış, bu delillere niçin değer verilmediği gerekçede açıklanmadan, delillerden bazılarının toptan reddi yoluna gidilmiş, özellikle zilyetlikle edinme
iddiasında bulunanların bir insan ömrünü aşan zilyetliklerini haber veren yerel bilirkişi ve tanık beyanları teknik bilirkişi raporları ile denetlenmemiş, kadastro mahkemesinin 1996/11 Esasına kayıtlı dava dosyasında yapılan tapu uygulaması ve bu dosyada alınan bilirkişi raporlarının, bu dosyada taraf olmayan Hazine, Orman Yönetimi ve zilyetlikle kazanma iddiasında bulunan gerçek kişileri bağlamayacağı, çiftlik tapu kayıtları değişebilir nitelikte sınır içerdiğinden, kapsamının 3402 sayılı Kanunun 20/C maddesi gereğince miktarına değer verilerek saptanacağı gözetilmemiş, kayıt fazlasının niteliği, zilyetlikle edinilecek yerlerden olup olmadığı, zilyetliğin başlangıcı, süresi ve şekli konusunda soyut ifadeler ile yetinilmiştir.
Eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak karar verilemez.
Diğer taraftan; Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 22.11.1978 gün 1977/11819 Esas 1978/13674 sayılı ilâmı ile 16. Hukuk Dairesinin 24.04.2001 tarih, 2001/418-2033 sayılı ilamlarında değinildiği gibi, 864 sayılı Uygulama Kanunu’nun 43. maddesinde “MECELLE” açıkça yürürlükten kaldırıldığı halde, Arazi Kanunu’nun kaldırılan kanunlar arasında sayılmaması, Medeni Kanun’un kabulünden sonra, ancak yürürlüğünden önce kabul edilen 2.5.1926 tarih 87 sayılı Kanunla Arazi Kanunu’nun 68, 69, 70, 71, 74, 76, 84 ve 85. maddeleri yürürlükten kaldırıldığı halde diğer maddelerinin yürürlükte bırakılması, 28 Şubat 1998 tarihinde yürürlüğe giren 4342 sayılı Mer’a Kanunu’nun 36. maddesi ile Arazi Kanunu’nun 97, 98, 99, 100, 101, 102 ve 105. maddelerinin yürürlükten kaldırılması ve diğer maddelerine değinilmemesi nedeniyle, davaya konu parselin tespit ve dava tarihi itibariyle, Medenî Kanuna aykırı düşmeyen hükümlerinin bu arada Arazi 20 ve 78. maddelerinin yürürlükte bulunduğu,
Marmaris Kadastro Mahkemesinin 08.03.2003 gün ve 1991/363-231 kararını temyiz yoluyla inceleyen 16. Hukuk Dairesinin 14.07.2006 günlü 2005/13657-5526 sayılı ve 7. Hukuk Dairesi kararlarında da kabul edildiği gibi, Ağustos 1326 tarihli 2-3-4 numaralı tapu maliki... Hanımın, nüfus kayıtlarına göre baba adının ... olduğu, tapu kayıtlarında “...” olarak geçtiği, ....’nin kızı ve ..."nin de karısı olması nedeniyle,... Hanımın, tapu maliki ...’nin kızı ve mirasçısı olduğu, Çiftlik tapu kayıtlarına dayan davacılar adına tapuda yapılan intikallerin yasal olduğu kabul edilmelidir.
MAHKEMECE YAPILMASI GEREKENLER:
O halde, mahkemece; taraflar arasında genel mahkemede görülen davalar nedeniyle çekişmeli parselin tesbit tutanaklarının, 3402 sayılı Kanunun 27 ve 5. maddeleri hükümlerine göre malik haneleri açık bırakılmak suretiyle düzenlendiği, bu halde, 3402 sayılı Kanunun 30/2 maddesi gereğince parselin niteliği ve malikinin mahkemece re"sen yapılacak araştırmayla belirleneceği, bir birine sınır ... ve ... Köylerinde, aynı çiftlik tapu kayıtlarına dayanılarak açılan bir çok davanın bulunduğu, bunlardan bir kısmının sonuçlandırılıp bir kısmının halen devam ettiği, halen görülmekte olan dava dosyalarının birleştirilmesinin, yargılamayı geciktirip, para ve emek sarfına yol açacağı ve yıllardan beri devam eden davaları daha da karmaşık ve içinden çıkılamaz hale getireceği gözönünde bulundurularak; dava dosyaları birleştirilmeden, yukarıda sözü edilen delillerin eksiksiz olarak toplandığı aynı nitelikteki dava dosyalarından birisi kılavuz dosya seçilerek;
a) Tapu kayıtlarında geçen ...,... Köylerinin bulunabilecek en eski tarihli idarî sınırlarına ait harita ve diğer belgeler, gerektiğinde eski kayıt ve defterler üzerinde inceleme ve araştırma yapabilecek nitelikte konunun uzmanı bilirkişiler tayin edilerek, Cemaziyelahir 1208, Zilhicce 1207 (9 Ocak 1794) Tarihli Mülkname, ....Vakfıyesi"ne ilişkin 21 Zilhicce 1209 (1795) tarih ( 12 Ramazan 1263 (1847) ) tarih 477 sayılı Temessük, 25 Safer 1291 (1876) tarihli temessük, ... Çiftliği Mart 1290 tarih D.9 V.18 .... Çiftliği Mart 1290 tarih D.9V.19, ... Çiftliği Mart 1290 tarih D.9V.20 sayılı tapu kayıtları ile bu sicillerden gelen Ağustos 1326 (1910) tarih ve 3 numaralı .... Çiftliği, Ağustos 1326 (1910) tarih ve 2 numaralı ... Çiftliği, Ağustos 1326 (1910) tarih ve 4, ... Çiftliği tapu kayıtları ile bu kayıtların gittileri ve tedavülleri olan diğer tapu kayıtları ve bu kayıtların revizyonları yerel yönetim ve genel müdürlükten getirtilerek bir sıra dahilinde
dosya arasına konulmalı,
b) Bu tapu kayıtlarının revizyon gördüğü ya da hükmen bu tapuların uyduğu belirlenen kadastro parselleri, gerekirse mahkemelerdeki derdest dosyalar ve Tapu Sicile devredilmiş tüm dosyalar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle saptanmalı, bu parsellerin tesbit tutanakları, tesbitleri kesinleşmişse bu yolla oluşan tapu kayıtları, hükmen kesinleşenlerin bilirkişi raporları dosyaya eklenmeli,
c) Belirlenen revizyon parselleri ile aynı şekilde dava konusu edilen tüm parselleri bir arada gösteren pafta örnekleri getirtilmeli,
d) Vakıf Taşınmazları ve Vakıf Hukuku Konusunda uzman bilirkişiler belirlenip, dosyadaki tarafların tutunduğu mülknameden başlanarak tüm kayıtlar ve belgeler incelettirilmeli, Mihrişah Valide Sultan Vakfı"nın mülk araziden tahsis suretiyle edinilip edinilmediği, sahih vakıflardan olup olmadığı yönünde rapor düzenlettirilmeli,
e) Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yere ait, en eski tarihlisinden en yeni tarihte düzenlenen memleket haritaları dahil, yöreye ait tüm memleket haritalarının orijinalinden renkli ve onaylı fotokopi örnekleri ile hava fotoğrafları ve amenajman planları, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yer ve mevki ismi, varsa yakın kadastro parsel numaraları yazılmak suretiyle, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerin 2863 sayılı Kanun hükümlerine göre doğal ya da kültürel sit alanı olup olmadığı sorulmalı, ilgili karar ve harita örnekleri getirtilerek dosyasına eklenmeli,
f) Tapu kayıtlarındaki sınırları ve memleket haritasındaki mevkileri bilecek ve bu davalar ile ilgisi olmayan, olabildiğince yaşlı ve yansız yerel bilirkişiler tesbit edilmeli, gerektiğinde tapu kayıtlarının bilinmeyen sınırlarında yardımcı olacak ve zilyetlik konusunda bilgi verecek tanık isimleri taraflardan istenmeli, önceki keşiflere katılmamış üç orman yüksek mühendisi, üç harita mühendisi, üç jeolog bilirkişi ve üç ziraat uzmanı bilirkişinin ismi yöntemince belirlenmeli, bu bilirkişilere tarafların itirazları olursa değerlendirilerek, gerektiğinde onların yerine başkaları seçilmeli,
g) Bilahare kılavuz dosya üzerinden yapılacak keşifte; ... Vakfiyesi ve 17 Rabiulevvel 1295 tarihli İcmali Hakani sureti: ... sancağında, Ula kazasında vaki bir tarafı ...ve bir tarafı... ve bir tarafı... Hududuna müntehi olup işbu hudut ile mahdut mahal derununda ... Çiftliği denmekle arif bir kıta çiftlik, ... Çiftliği denmekle arif bir kıta çiftlik ve iii Çiftliği denmekle arif bir kıta çiftlik sınırları ve ilk tesisi Mart 1290 tarih D.9, V.18 , aynı tarih Varak 19, aynı tarih Varak 20 sayılı tapu kayıtları tüm tesis ve tedavülleri ile, bu kayıtlardan önce oluşturulmuş ise bu kayıtların, Ağustos 1326 tarihli tedavüllerinde yönlendirilmiş sınırları ve Eylül 1340 tarihli tedavülleri ile Mayıs 1969 tarihinde yapılan ifrazlara göre oluşan yeni sınırları itibariyle yerel bilirkişiler yardımıyla yerine uygulanmalı, bu çiftlik sınırları için ayrıca oluşturulan çiftliğe ait tarla ve bina nitelikli tapu kayıtları varsa, onlar dahi uygulanmalı, uygulama sırasında, tutunulan ... Çiftliği, ... Çiftliği ve ...Çiftliği tapularında...sınırlarının ortak sınır.... sınırlarının köy ya da çiftlik sınırları olduğu, tapu kayıtlarının eşcar-ı müsmire ve gayr-ı eşcarı müsmireyi müştemil çiftlik kayıtları olup, bu sınırlar içinde devlet ormanları, dereler, taşlık ve kayalık niteliğindeki devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerin bulunduğu, sınırlarının mevki ya da nokta sınırlar olduğu, bu sınırların çoğunluğunun devlet ormanı içinde kalması nedeniyle sabit kabul edilemeyeceğinden, 3402 SAYILI KANUNUN 20/C MADDESİ GEREĞİNCE KAYIT KAPSAMININ YÜZÖLÇÜMÜNE DEĞER VERİLEREK SAPTANACAĞI, ... Çiftliğine ait tapu kaydının aynı köy 1 ilâ 169 sayılı parselle uygulandığı, ancak bu parseller hakkında tapuya dayanmayan ve zilyetlikle kazanma iddiasında bulunan gerçek kişiler tarafından itiraz edilip, birçok dava açıldığı, ....tapusunun ...Köyü 373 ilâ 633 sayılı parsellere uygulandığı da gözönünde bulundurularak, dayanılan çiftlik tapu kayıtları yöntemince uygulanmalı; bilinmeyen sınırlar konusunda tarafların gösterecekleri tanıklar dinlenmeli, yerel bilirkişi ve tanık sözleri, komşu parsel kayıtları ve eski tarihli memleket haritaları, köy isimleri ve sınırlarına ilişkin tüm kayıtlarla denetlenmeli, tapu kayıtları sınırında yazılı ...’ün tapu tesisinde ... Çiftliği olarak gösterilmesi nedeniyle
“...”ün nokta halinde mevki ismi olmayıp, ..., ... çiftliklerinin batı sınırını oluşturan çiftlik arazisi olabileceği düşünülerek uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi ve tanıklar tarafından tarif edilen ve gösterilen sınırlardaki çelişkilerin yöntemince giderilmeli, revizyon parselleri ile ... köyleri (ya da çiftlikleri) ile memleket haritasında Löngöz Köyü olarak işaretlenmiş bulunan sınırlar gözetilerek sabit sınırların nereler olabileceği değerlendirilip, kayıtlar 3402 SAYILI KANUNUN 20 VE 21. MADDELERİ HÜKMÜNE GÖRE SABİT SINIRLARLA BAĞLANTISI KESİLMEMEK SURETİYLE, BU SINIRLARDAN BAŞLANARAK, GENEL KADASTRODA REVİZYON GÖRDÜĞÜ, ÇİFTLİK TAPU SAHİPLERİ ADINA KESİNLEŞEN PARSELLER DE DİKKATE ALINMAK SURETİYLE UYGULANARAK, KAYITLARIN YÜZÖLÇÜMÜYLE KAPSADIĞI ALANLAR TEREDDÜTE YER BIRAKMAYACAK BİÇİMDE BELİRLENMELİ, harita mühendisi bilirkişi ve fen bilirkişilere tapu kaydının sınırları itibariyle kapsadığı alanı ve yüzölçümüyle geçerli kapsamını ayrı ayrı gösteren ayrı renkli kalemlerle işaretli müşterek imzalı kroki düzenlettirilmeli; düzenlenen bu rapor ve krokiler aynı nitelikteki tüm dava dosyalarına konulmalıdır.
h) Daha sonra, dosyaya getirtilen tarihli memleket haritaları ve amenajman planları ile kadastro paftası ve dayanılan tapu kayıtlarının sınırları ve yüzölçümüyle geçerli kapsamını gösteren bilirkişi krokisi ve haritası, fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yöntemince uygulanarak, dayanılan tapu kaydının yüzölçümüyle geçerli kapsamındaki taşınmazlar ile çekişmeli parselin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği ayrı ayrı belirlenmeli, çekişmeli parsel ve çevrelerinin toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli, orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, aynı yörede dava konusu edilen taşınmazların konumunu çevre taşınmazlarla birlikte bu harita ve fotoğraflar üzerinde bir arada gösterecekleri, ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, kroki düzenlettirilmeli,
ı) Yapılan araştırma sonunda çekişmeli parselin dayanılan çiftlik tapu kayıtlarının yüzölçümü ile geçerli kapsamı içinde kaldığı belirlendiği taktirde tapu malikleri adına, çiftlik tapu kayıtlarının yüzölçümü ile geçerli kapsamı dışında kaldığı belirlendiği taktirde ise şimdi olduğu gibi, Hazine adına tapuya tesciline ve taşınmaz üzerindeki muhdesatın ..."a ait olduğunun beyanlara yazılmasına karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırmaya dayanılarak hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davacı ... ve katılan ... ile davalılar Hazine ve Orman Yönetiminin yerinde yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının REDDİNE,
2) Yukarıda ikinci bentde açıklanan nedenlerle; davacılar ..., ... ve arkadaşlarının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, alınan temyiz harcının istek halinde yatıranlar ... ve arkadaşlarına iadesine, Hazine ve Orman Yönetimi kanunî hasım olup aleyhlerine avukatlık ücretine hükmedilemeyeceğinden, ... ve arkadaşları ile Cengiz Ceylanın ise karşılıklı hasım olmayıp, her ikisinin de davacı tarafta yer aldığı, biri diğerine karşı haklı çıkmış kabul edilemeyeceğinden, birinin yararına diğerinin aleyhine avukatlık ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 12.04.2013 günü oy birliği ile karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.