14. Hukuk Dairesi 2019/3553 E. , 2020/5769 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 16.04.2019 gün ve 2018/3861 Esas - 2019/3426 Karar sayılı ilamı ile düzeltilerek onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin davalıların murisi ..."den 12.12.1996 tarihli 7807 yevmiye sayılı satış vaadi sözleşmesi ile ... ili, ... ilçesi, 101 ada 1 parsel, 102 ada 1 parsel, 103 ada 1, 2 ve 3 parsel, 104 ada 1 parsel, 105 ada 1, 2, 3 ve 4 parsel, 106 ada 1, 2, 3 ve 4 parsel, 107 ada 1 parsel, 108 ada 1 ve 2 parsel, 109 ada 1 parsel ile 110 ada 1 parsel sayılı taşınmazlardaki davalı ... adına olan payları ve davalıya murisi Hidayet"ten intikal edecek payları 25.000.000,00 TL bedelle aldığını belirterek tapu iptali ve tescil, kamulaştırılan taşınmazlar yönünden kamulaştırma bedelinin tahsilini talep etmiş, 05.12.2011 havale tarihli dilekçesi ile davalı ..."e murisi Hidayet"ten intikal edecek hisseler yönünden talebini müracaata bıraktığını bildirmiştir.
Davalılar vekili, murisleri İbrahim"in hasta olduğunu, akıl sağlığının yerinde olmadığını, satış vaadi sözleşmesinde belirtilen bedelin ödenmediğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, ...den ..."ye intikal eden hisselere yönelik açılan davaya ilişkin talebin 05.12.2001 tarihinde davacı vekilinin beyanı üzerine işlemden kaldırıldığı ve üç ay içerisinde yenilenmediği anlaşıldığından bu talebe ilişkin davanın HMK"nın 150. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına, 108 ada 2 parsel sayılı taşınmaza ilişkin talebin bu taşınmazın taşınmaz satış vaadi kapsamında olmaması nedeniyle reddine, ... hisselerine yönelik açılan davanın kabulü ile, 101 ada 2 parsel, 102 ada 4 parsel, 103 ada 6-8-11 parsel, 104 ada 2 parsel, 105 ada 6-8-10 parsel, 110 ada 4 parsel sayılı taşınmazlarda yer alan 55/864 oranındaki ... adına kayıtlı hissenin iptali ile bu hisselerin tamamının ... oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline, dava konusu olup sonradan kamulaştırılan ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/518 Esas sayılı dosyasında 102 ada 3 parsel, 105 ada 5-7 parsel, 104 ada 3 parsel, 110 ada 3 parsel sayılı taşınmazlar ile ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/692 Esas sayılı dosyasında yer alan 105 ada 4 parsel, 106 ada 1 parsel, 107 ada 1 parsel, 108 ada 1 parsel, 109 ada 1 parsel sayılı taşınmazlarda yer alan 55/864 hisseye denk delen ... hissesine isabet eden kamulaştırma bedellerinin ... oğlu ..."ye ödenmesine dair verilen kararın davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 16.04.2019 tarih, 2018/3861 Esas, 2019/3426 Karar sayılı ilamıyla; hükmün 105 ada 5 ve 7 parsel sayılı taşınmazlarda ada numarası düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Davalılar vekili, karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.
Mahkemece, satış vaadine konu taşınmazların satış bedellerinin davacı tarafından davalıya tamamen ödendiği kabul edilerek davacı lehine hüküm kurulmuş ise de satış bedelinin ne şekilde ödendiği gerekçeli bir şekilde ifade edilmiş değildir.
Davacı vekilinin, ... Sulh Hukuk Mahkemesine vermiş olduğu 16.12.2013 havele tarihli dilekçesine ekli 12.12.1996 tarihli “protokol” başlıklı belgeye göre, davacı ve alıcı ...nin satış bedeline mahsuben 250.000.000 TL peşinen ödeyeceği, hisselerin devri için mahkemede dava açılıp hisseler üzerine ihtiyati tedbir konulduğunda ... tarafından ...’ye 250.000.000 TL daha ödeneceği, kalan 500.000.000 TL’nin ise dava neticelenip satışa konu taşınmaz hisselerinin ...’ye intikalinde ödeneceği ve bu protokol gereğince noterdeki satış senedinin düzenlendiği belirtilmiştir.
Yine davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 20.06.2001 havale tarihli dilekçeye ekli 12.12.1996 tarihli ve 6.7.1998 tarihli belgelere göre davalı ...’nin 12.12.1996 tarihinde 250.000.000 TL, 6.7.1998 tarihde 225.000.000 TL’yi davacı ...’den aldığını imzasıyla kabul ettiği ileri sürülmüştür.
Dosyada bulunan ... Noterliğinin 12.12.1996 tarihli ve 7807 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesinde, “satış vaadi bedeli olan 25.000.000 TL"nin tamamının alıcının zimmetinde borç bırakıldığı” ifadesiyle satış bedelinin hiç ödenmediği belirtilmiştir.
Davacı tarafından ibraz edilen belgelere göre satış bedelinin 1.000.000.000 TL olarak belirlendiği, bunun 475.000.000 TL’sinin ödendiği, geri kalan 525.000.000 TL’sinin ödendiğinin ispatlanamadığı da açıktır.
Davalılar, satış vaadine konu satış bedelinin davacı tarafından ileri sürülen ve dosyaya ibraz edilen belgelere göre dahi tamamen ödenmediği itirazında bulunmuştur. Hakim, davacı ve davalı tarafından usulüne uygun biçimde sunulan dava malzemesinden bir itirazın varlığını öğrenirse bunu kendiliğinden gözetir. Davaya konu olayda, davacı tarafından ibraz edilen belgelere göre satış bedelinin tamamının ödenmediği davalı tarafından ileri sürüldüğüne göre mahkemece bu belgelere göre itirazın değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ve değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
Hükmün açıklanan nedenlerle bozulması gerekirken sehven düzeltilerek onandığı bu defa yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından davalılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizce 16.04.2019 tarih, 2018/3861 Esas, 2019/3426 Karar sayılı ilamıyla verilen düzelterek onama ilamının kaldırılmasına ve hükmün açıklanan gerekçelerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin düzelterek onamaya ilişkin 16.04.2019 tarih, 2018/3861 Esas, 2019/3426 Karar sayılı ilamının KALDIRILMASINA, temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin harcın yatırana iadesine, 05.10.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.