10. Hukuk Dairesi 2015/7837 E. , 2015/16291 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava, Hollanda yaşlılık sigortası rejimine ilk tabi olunan tarihin Türkiye’de sigorta başlangıcı olarak tespiti ile yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti ve aksine Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Türkiye Cumhuriyeti ile Hollanda Devleti arasındaki Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin 29’uncu maddesi hükmü gereğince, Hollanda ülkesinde çalışmağa başlanılan 15.03.1986 tarihinin, Türkiye’de sigorta başlangıcı olarak tespiti ve tahsis talebine göre 01.04.2014 tarihinden itibaren yaşlılık bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkin olan davada, istem gibi davanın kabulüne karar verilmiştir.
Anılan sözleşmenin 29’uncu maddesine uygun şekilde, yurtdışı çalışmalarını gösterir tercümeli Hollanda sigorta mercii hizmet cetveli celbedilmeksizin, sigorta başlangıcına ilişkin mahkeme kabulü, eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
Her ne kadar ... yazısıyla, davacının 01.05.1973 tarihinden itibaren Hollanda da çalıştığı işyeri ve dönemi gösterilmiş ise de, anılan belgenin, davacının Ataşeliğe ibraz ettiği belgeler üzerine düzenlenmiş olması, Hollanda sigorta Merciine ait bir belge niteliğinde bulunmaması ve Hollanda yaşlılık sigorta rejimi bilgilerini içermemesi karşısında hükme esas alınamaz.
Türkiye Cumhuriyeti ile Hollanda arasında imzalanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin, konuya ilişkin 29’uncu maddesi hükmü, Malullük, Yaşlılık ve Ölüm sigortaları hakkındaki Türk mevzuatının uygulanmasında, sigortalı, Türkiye’de yaşlılık sigortasına tabi işe girmeden önce, Hollanda’da bir yaşlılık sigortasına tabi olmuşsa, bahis konusu Hollanda rejimine tabi olduğu ilk günün, Türk mevzuatına göre yaşlılık sigortasına tabi işe ilk defa girdiği gün olarak kabul edileceğini öngörmüştür.
Yurtdışında çalışan Türk vatandaşlarının yurtdışında geçen hizmetlerinin borçlandırılarak, ülkemiz sosyal güvenlik mevzuatında malullük, yaşlılık ve ölüm hallerinde Türkiye’de geçmiş hizmet gibi değerlendirilmesini sağlamak amacıyla kabul edilen 3201 sayılı Kanun hükümleri uyarınca borçlandırılan sürelere dayalı olarak hangi şartlarda aylık bağlanacağı anılan Kanunun 6"ncı maddesinde belirlenmiştir. Tahsis yapılabilmesi için aranan koşullardan birisi, yurda kesin dönülmüş olmasıdır.
Kesin dönüşün, aylık tahsis talebinde bulunanların yurtdışındaki çalışmalarının sona ermesini, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği almamaları durumunu ifade ettiği; “sosyal sigorta ödeneği” deyiminden, çalışma yaşamı süresince karşılaşılan hastalık, iş kazası, meslek hastalığı veya işsizlik gibi riskler nedeniyle iş göremezlik veya işsizlik gibi adlar altında yapılan ödeneklerin amaçlandığı; “sosyal yardım ödeneği” ibaresinin ise bulunulan ülke mevzuatı kapsamında, geçimlerini sağlayacak hiçbir gelirleri olmayan veya mevcut gelirleriyle geçimlerini sağlamakta güçlük çeken kişilerin asgari geçim düzeyi ile sınırlı olmak üzere geçimlerinin sağlanması amacıyla kamu kurum ve kuruluşları tarafından muhtaçlık durumuna ve süresine göre ödenen, ikamet şartına bağlı nakdi yardımlar anlamını taşıdığı kabul olunmaktadır. Ne var ki, “kesin dönüş” ifadesi, mutlak anlamda, yurtdışında bulunduğu ülkeden Türkiye’ye döndükten sonra tekrar yurtdışına çıkış yapmama şeklinde değerlendirilemez. İkamet şartına bağlı olmayan nitelikte sosyal sigorta veya sosyal yardım ödeneği alanlara, anılan koşulun gerçekleştiğinin kabulü ile aylık bağlanabilecektir. Aksi yöndeki düşünce, Anayasamızın 23"üncü maddesi ile güvence altına alınmış olan “Yerleşme ve seyahat hürriyeti”nin; İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşmeye (Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine) ek 4 nolu Protokolün 2"nci maddesi ile tanınmış “Serbest dolaşım özgürlüğü”nün ihlali sonucunu doğuracaktır. 3201 sayılı Kanunun 6"ncı Maddesinin B bendi ile tekrar yurtdışına gitmek değil, yabancı ülke mevzuatına tabi olarak çalışmak ve ikamete dayalı sosyal sigorta veya sosyal yardım ödeneği almak, aylığın kesme nedeni olduğu belirtilmiş; 3201 sayılı Kanuna göre yaşlılık aylığı bağlanıp altı aydan daha uzun süre yurtdışında bulunmuş olanların, yurtdışında çalışıp çalışmadıklarını ve ikamete dayalı bir sosyal sigorta veya sosyal yardım ödeneği alıp almadıklarını “3201 sayılı Kanuna göre aylık alanlara mahsus yoklama belgesi” vererek, aylıklarını almaya devam edebilecekleri, Yurtdışında Geçen Sürelerin Borçlandırılması ve Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmeliğin 14"üncü maddesi ile hüküm altına alınmış olup, yurtdışında uzun süre kalmak, tek başına bir aylık kesme nedeni teşkil etmemektedir.
Şu halde yapılması gereken iş ; yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, öncelikle, davacıya ait Hollanda yaşlılık sigorta rejimine tabi sigortalılık sürelerini gösterir yeni tarihli Hollanda Sigorta Mercii hizmet cetvelleri gibi ilgili kayıt ve belgeler davalı Kurum’dan usulünce celbedilip, gerekirse tercümesi de yaptırılarak, Hollanda yaşlılık sigortası rejimine ilk tabi olunan tarih usulünce belirlenmeli, davacının Hollanda"da ikamet etmeye devam edip etmediği, ikamete dayalı sosyal sigorta ve sosyal yardım ödeneği alıp almadığı hususu da usulünce araştırılarak, davacı istemi bu çerçevede yeniden değerlendirilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 08.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.