MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanıkla birlikte tehdit suçunu işlediği iddia edilen inceleme dışı sanık ... hakkında birlikte tehdit suçundan beraat kararı verilmesi ve sanığın, tek başına katılanlara hitaben "davacı nasıl olunur, size göstereceğiz, siz gününüzü göreceksiniz" dediğinin kabul edilmesi karşısında, eylemin TCK’nın 106/1. madde ve fıkrasının ikinci cümlesinde tanımlanan, takibi şikayete bağlı sair tehdit suçunu oluşturduğu gözetilmeden, aynı maddenin 2 fıkrasının (c) bendi gereğince mahkumiyet kararı verilmesi,
2-Sanığın, tehdit suçunu katılanlar ... ve ..."e yönelik tek eylemle işlediğinin iddiası ile dava açılıp, mahkemenin de, “sanığın üzerine atılı zincirleme biçimde tehdit suçunu işlediği sabit görülmüş” şeklindeki kabulüne karşın, hükümde TCK’nın 43. maddesi uygulanmayarak çelişki meydana getirilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık ..."ın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 29/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.