11. Hukuk Dairesi 2020/5287 E. , 2020/5887 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 27.12.2018 tarih ve 2014/591-2018/1277 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı ile davalı ....Şti. arasında 29.12.2006 tarihli “yetkili servis” sözleşmesi imzalandığını, davalının akde uymaması nedeniyle 17.01.2008 tarihinde sözleşmenin haklı nedenle fesih edildiğini ve sözleşmenin 31. maddesine göre davalının 100.000,00 USD cezai şart ödemekle yükümlü olduğunu beyan ederek fazlaya dair haklarını saklı tutarak 5.000 USD’nin ve maddi zararları nedeni ile oluşan zararın da 5.000 TL’lik kısmının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, 30.11.2017 tarihli dilekçesiyle 5.000 USD’lik cezai şart talebini 100.000 USD’ye çıkarmıştır.
Davalı vekili, akdin feshinin haklı nedene dayanmadığını, aksine davalının fesih nedeniyle mağdur edildiğini beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Birleşen 2008/687 sayılı davada davacı ....Şti. vekili akdin haksız feshi nedeniyle (kar mahrumiyeti, çalışanların kıdem tazminatı, marka değerine kefilin yatırım harcaması, elde kalan yedek parça bedeli) nden dolayı zarara uğradıklarını ileri sürerek zararların tahsilini ve manevi tazminat verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah ile kâr mahrumiyeti 425.792.-TL para bedelinden 915.512,79 TL olarak tahsilini istemiştir.
Birleşen 2009/74 esas sayılı davada Karoto Ltd.Şti. vekili haksız fesih nedeniyle müşteri kaybına uğradıklarını ve portföy zararı olduğunu ileri sürerek zararın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davaların davalısı Hyundai AŞ. vekili, akdin feshinin haklı nedene dayalı olduğunu, zararların fahiş olup yasal dayanağının bulunmadığını beyan ederek birleşen davaların reddini istemiştir.
Mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın servis binasının tavan yüksekliğinden kaynaklandığı ve davacının binanın yıkılıp yeniden yapılması isteminin iyiniyetli olmadığı ve bilirkişi refakatinde yapılan keşifte servis binası yanında açılan bir mekanda yüksek araçlara hizmet verme alanı oluşturulduğu, bu durumda akdin feshinin haksız olduğu gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen davalarda kar mahrumiyeti ve yedek parça bedeli dışındaki taleplerin reddine, kâr mahrumiyeti olarak 425.792.-TL,yedek parça bedeli 489.720,79 TL"nın Hyundai AŞ.’den tahsiline karar verilmiş, hükmün davacı-birleşen davalı Hyundai AŞ. vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (kapatılan) 14.Hukuk Dairesinin 2012/7320 Esas, 2013/2488 Karar sayılı, 11.02.2013 tarihli ilamı ile “ Tüm yazışmalar, Rekabet Kurulu incelemesi ve kararı birlikte değerlendirildiğinde davalı ....Şti.nin servis binasının sözleşmede belirlenen 4.20.mt. yüksekliğe uygun olmadığı ve uygun hale getirilmesi için davalı ....Şti."nin taahhütte bulunduğu ve sürekli yeni süre istediği görülmekte olup edim yeine gelmediği için akdin feshi bu nedenle haklı olup mahkemenin yorumuna dayalı ve dava sonrası oluşturulan fiili duruma göre kâr kaybına hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Ayrıca akit haklı nedenle fesih olunsa bile, davalı ....Şti. artık yetkili servis hizmeti veremeyeceğinden elindeki yedek parçayı iade ile bedelini isteme hakkkına sahiptir. Bu durumda mahkemece, birleşen 2008/687 Esas sayılı davada yedek parça bedeline hükmedilmiş olmakla birlikte yedek parçanın iadesine karar verilmemiş olması da isabetsizdir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama neticesinde, yedek parçaların davalı ... tarafından elden çıkarıldığı ve 3. kişilere satıldığı, iade edilebilecek bir yedek parçanın mevcut olmadığı, yedek parçaların 3. kişilere satılarak değerlendirilmiş olması karşısında yedek parçanın iadesi kaydıyla yedek parça bedeline hükmedilmesinin de mümkün bulunmadığı, Hyundai A.Ş’nin akdi fesihte haklı olduğu, Hyundai A.Ş.’nin aralarındaki sözleşmeye göre 100.000 USD cezai şart talebinde bulunabileceği, cezai şart olarak 5.000 USD talep edilmiş olup, 30.11.2017 harç tarihli dilekçesi ile cezai şart miktarını 100.000 USD’ye çıkardığı, mevcut sermayesi ve ticari faaliyeti dikkate alınarak 50.000 USD cezai şart miktarının makul olacağı gerekçesiyle asıl davada, davanın kısmen kabulü ile; takdiren 50.000 USD cezai şart alacağının davalı ... Otom. Tic. Ltd. Şti’den alınıp, davacı Hyundai Assan Otom. San. ve Tic. A.Ş.’ye verilmesine, bu miktarın sadece 5.000,00 USD’lik kısmına 14.03.2008 tarihinden itibaren değişebilir oranda avans faizi yürütülmesine, cezai şart alacağı bakımından takdiren yerinde görülmeyen fazlaya ilişkin taleple, yine yerinde görülmeyen zarardan kaynaklı alacak talebinin reddine, birleşen 2008/687 Esas ve birleşen 2009/74 Esas sayılı davaların reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, asıl davada davalı birleşen davalarda davacı .... Şti. vekilinin yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının, asıl davada davacı birleşen davalarda davalı Hyundai Assan Otomotiv A.Ş.’nin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Mahkemece asıl dava yönünden kendini vekille temsil ettiren Hyundai Assan A.Ş. lehine 21.869,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken vekalet ücretinin eksik hesaplanması doğru görülmemiş ise de, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının 1-c) bendinde yer alan “7.131,50 TL” rakamlarının çıkarılarak yerine “21.869,00 TL” ibaresi yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmiş bu haliyle onanması yoluna gidilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davalı birleşen davalarda davacı ... A.Ş. vekilinin tüm, asıl davada davacı birleşen davalarda davalı Hyundai Assan A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, mahkeme kararının hüküm fıkrasının 1-c).bendinde yer alan “7.131,50 TL” ifadesi çıkarılarak yerine “21.869,00 TL” ibaresinin yazılması suretiyle hükmün bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine,15.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.