1. Hukuk Dairesi 2016/16342 E. , 2020/1865 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, dava dışı kişiler tarafından aleyhine başlatılan icra takibi neticesinde maliki olduğu dava konusu 6535 ada 1 parsel sayılı taşınmazda bulunan 1 no’lu bağımsız bölümün 50.000 TL muhammen bedel üzerinden satışa çıkarıldığını, 04.04.2005 tarihinde yapılan ihaleye davalıların katıldıklarını ve taşınmazın 31.600 TL bedelle davalı ...’ya ihale edildiğini, davalıların gizli ittifak suretiyle ihaleye fesat karıştırmak suçundan cezalandırıldıklarını, davalıların taşınmazın değerinin altında satılmasına sebebiyet verdiklerini ve sebepsiz zenginleştiklerini ileri sürerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 18.400 TL tazminatın 04.04.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiş; davacı 05.10.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle, icra müdürlüğünce tedbir kararının devam ettiğinden bahisle tescil isteminin reddine ilişkin olarak verilen kararın icra hukuk mahkemesince kaldırıldığını, her ne kadar dava konusu taşınmaz adına kayıtlı görünse de icra hukuk mahkemesi kararına göre taşınmazı davalının adına tescil ettirmesine hukuken bir engel kalmadığını ve yolsuz tescil oluştuğunu, tazminat davasını tapu iptal tescil davası olarak ıslah ettiğini beyan ederek, kesinleşen satış işlemi nedeniyle davalı ... adına tescili yapılacak olan dava konusu 1 no’lu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ..., sebepsiz zenginleşmeye dayalı istek bakımından 1 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini, ihaleye katılıp pey ileri sürdüğünü ancak ihaleyi alamadığını, dolayısıyla mal varlığında bir artış olmadığını, davanın husumetten reddi gerektiğini, davacının ihalenin feshi için bir dava açmadığını, ceza dosyasında verilen tedbir kararı nedeniyle taşınmazın halen alıcısı adına tescil edilmediğini, zarar gerçekleşmediğini; davalı ..., dava konusu taşınmazı usulüne uygun şekilde ihale ile edindiğini, ihalenin feshi davası açılmadığından kesinleştiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın halen davacı adına kayıtlı olduğu, ihaleye fesat karıştırmak suçundan açılan kamu davasının da zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verildiği, yolsuz tescil iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı tarafından duruşma istekli olarak yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 04.02.2020 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat gelmedi, temyiz edilen davalı ... vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı ... vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle her ne kadar dava tarihi itibariyle taşınmaz davacı adına kayıtlı ise de TMK 705. maddesi uyarınca mülkiyet ihale ile davalı ...’ya geçmiş olup, yargılama sırasında da tapuda tescilin yapıldığı, davanın tapu iptal tescil isteğine ilişkin olduğu; ne var ki, tescilin dayanağı ihale ayakta olup yolsuz tescil koşullarının oluşmadığı, bu gerekçeyle ve sonucu itibariyle davanın reddi doğru olduğuna göre davacının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 02.01.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen vekili için 2.540.00. TL. duruşma vekâlet ücretinin ve aşağıda yazılı 25.20. TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 16.03.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.