Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; Suça sürüklenen çocuğun, müştekiden bir görüşme yapıp iade etmek üzere kısa süreliğine geçici olarak aldığı cep telefonunu iade etmeyerek olay yerinden uzaklaştığının, müştekinin cep telefonunu suça sürüklenen çocuğa teslimde zilyetliği devir iradesinin bulunmadığının ve zilyetlik aktarılmadığından özel tevdi ve teslimden de söz edilemeyeceğinden anlaşılması karşısında; eylemin 5237 sayılı TCK"nın 141/1 maddesine uyan suçu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfının tayininde yanılgı sonucu aynı Yasanın 155/1 maddesi ile hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ...’nün temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına, 21.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.