Esas No: 2021/11298
Karar No: 2022/1603
Karar Tarihi: 24.02.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/11298 Esas 2022/1603 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davanın konusu, uygulama kadastrosu işlemi üzerine yapılan tescil işlemlerinin iptali ve taşınmazların sınırlarının tespitiyle ilgilidir. İlk verilen karar bozulmuş ve davacı lehine karar verilmiştir. Ancak mahkeme, davada dahil edilmeyen tapu kayıt maliklerini tespit etmeden ve taraf teşkilini eksik bırakarak karar vermiştir. Bu nedenle temyiz eden tarafların itirazı yerinde görülmüş ve karar bozulmuştur. Kararın bozulma nedenine göre tarafların sair ve eski parsele yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararın gerekçesi 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince belirtilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesi
- 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi
- 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440/I maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Uygulama Kadastrosu
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davacı vekili, dahili davalı ... vekili ve dahili davalılar ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Mahkemenin verdiği önceki karar ... tarafından bozulmuş olup, bozma ilamında özetle; "yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermek için yetersiz olduğu, bilirkişi raporunda yüzölçüm farkının, tesis kadastrosu sırasında alan hesaplarının planimetre ile yapılıyor olmasından kaynaklandığı, ayrıca taşınmazın batı ve güney hududunda bulunan eski ... yolunun tesis kadastrosunun yapıldığı 1962 tarihinden bu yana yön değiştirdiği bu sebeple uygulama çalışmalarında pafta ve teknik belgelerine uygun olarak sınırlandırıldığının belirtildiği, ancak keşifte dinlenen tespit bilirkişiler ve davacı tanıkları tesis kadastrosundan bu yana dava konusu taşınmazın batı hududunda bulunan yolda herhangi bir değişiklik bulunmadığını beyan ettikleri, bilirkişi raporunda taşınmazın batısında kalan yolun tesis kadastrosundan bu yana yön değiştirdiği kanaatine nereden ulaşıldığı, bu yola ilişkin tesis kadastrosundan kaynaklanan bir sınırlandırma hatası bulunup bulunmadığının anlaşılamadığı, bilirkişi raporu hükme elverişli olmadığı, mahkemece harita mühendisi sıfatına sahip önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu eliyle açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapılması, buna göre, davacı taşınmazındaki eksikliğin hangi taşınmazlardan kaynaklandığı tespit edilip o taşınmaz maliklerinin davaya dahil ettirilerek taraf teşkilinin sağlanması ve sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne, çekişmeli 558 ada 10, 11, 12, 13 parsel sayılı taşınmazlar ile 559 ada 1 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitinin iptaline, 05.06.2018 havale tarihli rapora ek 13 nolu krokide A harfli ve kırmızı ile taralı 451,53 m²'lik kısmın zemindeki eski ... yolu olup 558 ada 10 nolu parsel içinde kaldığı ve B harfli ve yeşil ile taralı 352,94 m²'lik kısmın yine 558 ada 10 parselde kaldığı bu alanlar ifraz edilip düşülmesi ve 559 ada 1 nolu parsele eklenmesine, 558 ada 10 nolu parselin alanının 4978,00 m² olarak tesciline, C harfli ve kırmızı ile taralı 181,22 m²'lik kısmın zemindeki Eski ... yolu olup 558 ada 11 nolu parsel içinde kaldığı bu alanın ifraz edilip düşülmesi gerektiği, düşüldükten sonra 558 ada 11 nolu parselin alanının 6684,17 m² olarak tesciline, D harfli ve kırmızı ile taralı 291,79 m²'lik kısmın zemindeki eski ... yolu olup 558 ada 12 nolu parsel içinde kaldığı, bu alanın ifraz edilip düşülmesi gerektiği, düşüldükten sonra 558 ada 12 nolu parselin alanının 12100,69 m² olarak tesciline, ekli 13 nolu krokide E harfli ve kırmızı ile taralı 18.19 m²'lik kısmın ve F harfi ve kırmızı ile taralı 68,71 m²'lik kısmın zemindeki eski ... yolu olup 558 ada 13 nolu parsel içinde kaldığı bu alanların ifraz edilip düşülmesi gerektiği, düşüldükten sonra 558 ada 13 parselin alanının 4839,47 m², G harfli ve mavi ile taralı 25,23 m²'lik kısmın zemindeki eski ... yolu olup 559 ada 1 nolu parsel içinde kaldığı, bu alanın ifraz edilip 559 ada 1 nolu parselden düşülmesi gerektiği ve krokide H harfi ve sarı ile taralı 570,00 m²'lik ve L harfli ve sarı ile taralı 19,50 m²'lik kısımların uygulama sonucu bırakılan yol olup 559 ada 1 nolu parsele tevhid edilerek eklenmesine, G harfli kısım düşüldükten, H ve L ve B harfli kısımlar eklendikten sonra 559 ada 1 nolu parselin alanının 19958.96 m² olarak tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili, dahili davalı ... vekili ve dahili davalılar ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, davaya dahil edilen eski 6991 (yeni 558 ada 10) parsel sayılı taşınmazın ölü tapu maliki ...'ın tüm mirasçılarının, eski 6993 (yeni 558 ada 11) parsel sayılı taşınmazda tapu maliklerinden Hörü Kala'nın, eski 6995 (yeni 558 ada 13) parsel sayılı taşınmazda ölü tapu maliki ...'in tüm mirasçılarının davaya dahil edilmediği ve taraf teşkilinin eksik bırakıldığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, mahkemece öncelikle dava konusu eski 6991 (yeni 558 ada 10), eski 6993 (yeni 558 ada 11), eski 6995 (yeni 558 ada 13) parsel sayılı taşınmazların tapu kayıt maliklerini davaya dahil etmesi için davacıya süre ve imkan tanınmalı, taraf teşkilinin sağlanması halinde dahili davalılardan savunma ve delilleri sorulmalı, bildirdikleri takdirde delilleri toplanmalı ve bundan sonra tarafların iddia ve savunmaları birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece belirtilen husus göz ardı edilerek, yazılı olduğu şekilde davanın esasına ilişkin hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olmuştur.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekili, dahili davalı ... vekili ve dahili davalılar ... ve arkadaşları vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulüyle, Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların sair ve eski 6994 (yeni 558 ada 12) parsele yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince ... ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, istek halinde peşin harcın temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 24.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.