![Abaküs Yazılım](/6.png)
Esas No: 2020/3213
Karar No: 2021/1144
Karar Tarihi: 15.03.2021
Danıştay 10. Daire 2020/3213 Esas 2021/1144 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2020/3213
Karar No : 2021/1144
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı / …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMLERİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Bel ağrısı şikayetiyle, Sağlık Bakanlığı'na bağlı İstanbul Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi acil servisine giden ve burada yapılan hatalı enjeksiyon nedeniyle sakat kaldığını iddia eden davacı tarafından, hatalı enjeksiyon nedeniyle uğradığı zararlara karşılık 250.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 270,000,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davanın reddi yolunda verilen önceki kararının, Danıştay (Kapatılan) Onbeşinci Dairesi'nin 17/04/2018 tarih ve E:2013/11818, K:2018/3854 sayılı kararı ile maddi tazminat isteminin reddine ilişkin kısmının onanması, manevi tazminat isteminin reddine ilişkin kısmı ile reddedilen maddi tazminat yönünden idare lehine hükmedilen nispi vekalet ücretine ilişkin kısmının bozulması üzerine bozma kararına uyularak, enjeksiyon uygulamasından önce risklerin anlatılıp davacıdan yazılı onamın alındığına dair davalı idarece bilgi ve belgelerin istenilmesine rağmen sunulmadığı, bu yönüyle davacının aydınlatılma ve onay verme hakkının elinden alındığı ve yürütülen sağlık hizmetinin gereği gibi işletilmediği konusunda davacıda endişe ve üzüntüye yol açtığı hususları göz önüne alındığında, duyduğu elem ve ızdırabın karşılığı olarak sebepsiz zenginleşmeye yol açmayacak düzeyde takdiren 20.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesi, reddedilen maddi tazminat tutarı için maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle, davacının manevi tazminat isteminin kabulü ile 20.000,00 TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davacı tarafından, maddi tazminatın reddine ilişkin kısmının hükme yazılmadığı, bu kısmın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından, idari eylem ile zarar arasında illiyet bağı bulunmadığından manevi tazminata hükmedilemeyeceği, idarenin harçtan muaf olmasına rağmen aleyhine yargı harcına hükmedildiği ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN_SAVUNMALARI : Davacı tarafından, davalı idareye bağlı hastanede yapılan iğne nedeniyle kalıcı sakatlık oluştuğu, bu durumun hizmet kusurundan kaynaklandığı, davanın reddedilen kısmı nedeniyle nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin anayasal haklarının ihlali niteliğinde olacağı, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Davalı idare tarafından, davacıya yapılan enjeksiyon öncesi bilgi verilmediğinin varsayıldığı, yazılı onam formunun hastanede bulunmayışının davacının sözlü olarak dahi bilgilendirilmediği anlamına gelmediği, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyize konu Mahkeme kararının, davacının manevi tazminat isteminin kabulüne ilişkin kısmı usul ve yasaya uygun olduğundan bu kısmının onanması, reddedilen maddi tazminat için belirlenen vekalet ücretine ilişkin kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin işin esası incelendi, gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın reddedilen maddi tazminat için belirlenen vekalet ücretine ilişkin kısmı dışındaki kısımları usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısımlarının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Temyiz istemine konu Mahkeme kararının, reddedilen maddi tazminat için belirlenen vekalet ücretine ilişkin kısmının incelenmesi;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, "temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştay'ın kararı düzelterek onayacağı" hükme bağlanmıştır.
Aynı Kanun'un 31. maddesinde ise, bu Kanun'da hüküm bulunmayan hususlarda; hakimin davaya bakmaktan memnuiyeti ve reddi, ehliyet, üçüncü şahısların davaya katılması, davanın ihbarı, tarafların vekilleri, feragat ve kabul, teminat, mukabil dava, bilirkişi, keşif, delillerin tespiti, yargılama giderleri, adli yardım hallerinde ve duruşma sırasında tarafların mahkemenin sukünunu ve inzibatını bozacak hareketlerine karşı yapılacak işlemler ile elektronik işlemlerde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı kurala bağlanmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Yargılama giderlerinin kapsamı" başlıklı 323. maddesinde, vekille takip edilen davalarda yasa gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti yargılama giderleri arasında sayılmış; 332. maddesinde, yargılama giderlerine, mahkemece kendiliğinden hükmedileceği yönünde düzenleme yapılmıştır.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 164. maddesinde, avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade ettiği; 168. maddesinde, yargı yerlerindeki işlemler ile diğer işlemlerden alınacak avukatlık ücretinin asgari hadlerini gösteren bir tarifenin hazırlanacağı, avukatlık ücretinin takdirinde, hukukî yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarifenin esas alınacağı; 169. maddesinde, yargı mercilerince karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücretinin, avukatlık ücret tarifesinde yazılı miktardan az ve üç katından fazla olamayacağı belirtilmiştir.
Buna göre, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin amacı, avukatların mesleklerini icra ederken hak edecekleri ücret için belli bir asgari sınır getirmektir. Bir başka ifade ile yapılan hukuki yardımın niteliği veya niceliği ne olursa olsun, avukatın verdiği hukuki hizmetin maddi karşılığının belli bir miktarın altına düşmesini engellemektir.
29/12/2012 tarih ve 28512 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ve ilk karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin "Manevi tazminat davalarında ücret" başlıklı 10. maddesinde, "(1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez. (3) Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur." düzenlemesine; "Tarifelerin üçüncü kısmına göre ücret" başlıklı 12. maddesinde, "(1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir." düzenlemesine; "Uygulanacak tarife" başlıklı 20. maddesinde, "(1) Avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınır" düzenlemesine yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, Mahkemenin 03/05/2013 tarihli kararının, maddi tazminat isteminin reddine ilişkin kısmının temyiz incelemesi neticesinde kesinleştiği, İdare Mahkemesince, manevi tazminat isteminin reddi ile reddedilen maddi tazminat yönünden davalı idare lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısımlarının bozulması üzerine, bozulan kısım hakkında 29/01/2020 tarihinde verilen karar ile reddedilen maddi tazminat istemi yönünden davalı idare lehine 2020 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için maktu olarak belirlenen 2.590,00 TL vekalet ücretine hükmedildiği görülmektedir.
Mevcut durum, maddi tazminat talebiyle açılan davalarda, kabul edilen tazminat miktarının önemli kısmının vekalet ücreti olarak davalı idareye ödenmesi sonucunu doğurarak açılan tazminat davasını davacı açısından anlamsız hale getirmekte, bazı olaylarda ise, davacıyı dava açılmadan önceki durumundan daha kötü bir duruma girmesine neden olmaktadır.
Bu nedenle, tümden ret ya da kısmen kabul, kısmen ret ile sonuçlanan maddi tazminat davalarında, taraflar lehine hükmedilecek vekalet ücretinin, kişilerin hak arama özgürlüğü kapsamındaki mahkemeye erişim hakkını ihlal etmeden ne şekilde hesaplanacağı konusundaki eksik düzenleme nedeniyle, başka bir ifadeyle, maddi tazminat talebiyle açılan davalarda, Tarifenin 10. maddesinin 2. ve 3. fıkraları doğrultusunda bir düzenlemeye yer verilmemiş olması nedeniyle ihmal edilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.
Ayrıca, kişilerin hak arama özgürlüğü kapsamındaki mahkemeye erişim hakkını ihlal etmeden taraflar lehine hükmedilecek vekalet ücreti belirlenirken, Avukatlık Kanunu uyarınca, hukukî yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife esas alınacağından, uyuşmazlıkta, hükmün verildiği tarihin de ortaya konulması gerekmektedir. İdare Mahkemesi kararının temyiz aşamasında, reddedilen maddi tazminat istemi için davalı idare lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının bozulduğu, maddi tazminat isteminin esasa yönelik kısımlarının onanarak kesinleştiği, Mahkemece bozma kararı üzerine bozulan kısım hakkında verilen kararın yeni bir karar olmadığı, 03/05/2013 tarihli ilk kararın tamamlayıcısı niteliğinde olduğu, bu nedenle, uyuşmazlıkta maddi tazminat istemi yönünden hükmün verildiği tarihin ilk kararın verildiği tarihin 03/05/2013 tarihi olduğu anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer alan açıklamalar uyarınca, davacının maddi tazminat istemi yönünden, ilk Mahkeme kararı tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ve kişilerin hak arama özgürlüğü kapsamındaki mahkemeye erişim hakkını ihlal etmeden (maddi tazminat talebiyle açılan davalarda, Tarifenin 10. maddesinin 2. ve 3. fıkraları doğrultusunda bir düzenlemeye yer verilmemiş olması yönündeki eksik düzenlemenin ihmal edilmesi suretiyle) belirlenecek vekalet ücretinin davalı idare lehine hükmedilmesi gerekirken aksi yönde verilen Mahkeme kararında bu yönüyle hukuki isabet bulunmamaktadır. Ancak, bu durum yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
Bu durumda, İdare Mahkemesi kararının hüküm fıkrasında yer alan "duruşmalı işler için öngörülen 2.590,00 TL vekalet ücretinin (reddedilen maddi tazminat karşılığı)" ibaresinin , "ilk Mahkeme kararı tarihi itibarıyla yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için öngörülen 1.320,00 TL vekalet ücretinin (reddedilen maddi tazminat karşılığı)" şeklinde düzeltilmesi gerekmektedir.
Öte yandan, davacı tarafından, temyiz dilekçesinde, maddi tazminat isteminin reddine ilişkin kısmın hüküm fıkrasında yazılmadığı belirtilmekte ise de, davanın reddine ilişkin ilk kararın, maddi tazminat isteminin reddine ilişkin kısmının onanarak kesinleştiği, manevi tazminat isteminin reddine ilişkin kısmı ile reddedilen maddi tazminat yönünden idare lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının bozulması üzerine Mahkemece bozulan kısımlar yönünden hüküm kurulduğu açıktır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının, reddedilen maddi tazminat için belirlenen vekalet ücretine yönelik temyiz isteminin kabulüne, diğer temyiz istemlerinin reddine, davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle davacının manevi tazminat isteminin kabulüne ilişkin … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının, "duruşmalı işler için öngörülen ... TL vekalet ücretinin (reddedilen maddi tazminat karşılığı)" ibaresinin , "ilk Mahkeme kararı tarihi itibarıyla yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için öngörülen ... TL vekalet ücretinin (reddedilen maddi tazminat karşılığı)" şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/03/2021 tarihinde temyize konu Mahkeme kararının manevi tazminat isteminin kabulüne ilişkin kısmı yönünden oy birliğiyle, reddedilen maddi tazminat nedeniyle davalı idare lehine ilk karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekâlet ücretine hükmedilmemesine ilişkin kısmı yönünden oy çokluğuyla karar verildi.
(X)-KARŞI OY :
Temyiz istemine konu İdare Mahkemesi kararında, davacının maddi tazminat isteminin reddi nedeniyle hükmün verildiği ilk karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı idare lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, aksi yönde vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır. Bu husus, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın düzeltilerek onanmasını gerektiren, "yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hata ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlık" kapsamında bulunmayıp; anılan maddenin 2. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın bozulmasını gerektiren "hukuka aykırılık" teşkil ettiğinden, İdare Mahkemesi kararının bu kısmının, Mahkemece yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği oyuyla Daire kararına bu yönden katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.