MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılığa teşebbüs
HÜKÜM : Beraat

Özel belgede sahtecilik ve kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılığa teşebbüs suçlarından sanığın beraatlerine ilişkin hükümler katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, 14.12.2009 tarihli noter tasdikli belgeler ile SGK"ya başvurarak Bulgaristan"da çalışmış olduğu dönemlere ilişkin yurtdışı borçlanma talebinde bulunduğu ve talebin kabul edilerek ödeme planı yapıldığı, sanığın bu kez 18.11.2011 tarihinde yine noter tarafından tercüme edilmiş belgeleri ekleyerek 03.07.1989 - 31.12.1989 ve 01.01.1991 - 30.11.1991 tarihleri arasında yurt dışı çalışma süresinin bulunduğunu bildirerek bu sürenin de borçlandırılmasını talep ettiği, bu talebin de kabul edilmesi üzerine borç tahakkuku yapıldığı ve borçlanma bedelinin sanık tarafından kuruma ödendiği, SGK tarafından evrak üzerinde yapılan çalışmalarda ilk başvuruda sunulan belgelerde doğum izninde şeklinde gösterilen sürelerin ikinci kez sunulan belgelerde fiili çalışma süresi olarak gösterildiğinin tespit edilmesi üzerine çelişkinin giderilmesi için yurt dışı temsilcilikleri vasıtasıyla araştırma yapıldığı ve fiilen çalışmış görünülen 03.07.1989 - 31.12.1989 ve 01.01.1991 - 30.11.1991 tarihlerindeki çalışmaların gerçek olmadığı bilgisine ulaşıldığı, bu suretle sanığın üzerine atılı özel belgede sahtecilik ve kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılığa teşebbüs suçlarını işlediği iddia edilen olayda; sanığın savunması, suça konu noter tasdikli tercüme belgeleri, SGK belgeleri ile dosya kapsamından, suça konu noter belgelerinin sanık tarafından düzenlendiğinin sabit olmadığı ve sanığın çalıştığı işverenlerce resmi dayanaktan yoksun olarak düzenlenip verilme olasılığının olduğu gerekçesiyle sanığın üzerine atılı özel belgede sahtecilik suçunun işlendiğine dair yeterli delil bulunmadığı ve sunulan belgelerin, ayrıca bir araştırmaya gerek olmaksızın süreler yönünden birbiriyle tezat oluşturduğunun özel bir uzmanlık ve çaba gerektirmeden anlaşıldığı gerekçesiyle sanığın üzerine atılı nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçu unsurunun oluşmadığına yönelik mahkemece verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, özel belgede sahtecilik suçunun işlendiğine dair yeterli delil bulunmadığı ve nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçunun unsurunun oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin beraat hükümlerinin kanuna aykırı olduğuna ve eylemlerin suç teşkil ettiğine, eksik incelemeye, delillerin takdirine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 22/01/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.