Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5348
Karar No: 2018/1654
Karar Tarihi: 19.04.2018

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/5348 Esas 2018/1654 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2016/5348 E.  ,  2018/1654 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi:Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mah. Sıf.)


    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili ile davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
    - K A R A R -
    Dava, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu 342. maddesine göre açılmış sorumluluk davası olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı ve davalı vekillerince temyiz edilmiştir.Davacı vekili müvekkili şirketin selülöz türevlerinden olan karboksimetil (... ) üretimi ve pazarlaması yaptığını, kapasite artırımı için dava dışı şirketle yapılan sözleşme ile ilgili işlerin takibi için şirketin genel müdürü olan davalının idare meclisi kararıyla görevlendirildiğini, ancak kapasite artırımına ilişkin sözleşme gereklerinin tam olarak yerine getirilmediğini, davalının ihmali sonucu şirketi 28.177,99 TL zarara uğrattığını belirterek bu miktarın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, davalı kendisinin verilen talimatlar doğrultusunda hareket ettiğini, varsa zarardan dava dışı yüklenicinin sorumlu olduğunu, dava açma koşullarının gerçekleşmediğini belirterek davanın reddini savunmuş, mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı ve davalı vekillerince temyiz edilmiştir. Dava, 6762 sayılı TTK hükümlerine dayalı olarak şirket namına açılmış şirket müdürünün sorumluluğu davasıdır.Anonim şirketlerde yönetim kurulu üyelerinin şahsen sorumluluğunu gerektiren haller TTK 336. maddede düzenlenmiş olup, bu nedenle şirket namına açılacak dava (sorumluluk davası) yönetim kurulu üyeleri yönünden TTK 341. maddede, şirket muamelelerinin icra safhasına ilişkin işleri yürütmekle görevlendirilmiş şirket müdürleri yönünden ise TTK 342. maddede düzenlenmiştir.
    5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun 1"inci maddesine göre, iş mahkemelerinin görevi İş Kanunu"na göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanunu"na dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesidir. Bu nedenle davanın iş mahkemesinde görülebilmesi için iş akdinden veya İş Kanunu"na dayanan her türlü hak iddialarından doğan bir hukuki uyuşmazlığın bulunması gerekir. TTK 5. maddede, aksine hüküm olmadıkça, dava olunan şeyin değerine göre asliye hukuk veya sulh hukuk mahkemesinin ticari davalara dahi bakmakla görevli olduğu, ancak bir yerde ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu
    Kanun"un 4"üncü maddesi hükmünce ticari sayılan dâvalarla hususi hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere ticaret mahkemesinde bakılacağı, munhasıran iki tarafın arzularına tabi olmıyan işler hariç olmak üzere, bir davanın ticari veya hukuki mahiyeti itibariyle mahkemenin iş sahasına girip girmediğinin ilk itiraz olarak ileri sürülebileceği düzenlenmiştir.
    TTK 342. maddeye göre atanan müdür ile şirket arasındaki sözleşme nitelik olarak hizmet sözleşmesi niteliğinde olsa bile açılan sorumluluk davası hizmet akdinden ve İş Kanunu"ndan doğan bir hak uyuşmazlığı olmayıp TTK"dan doğan bir sorumluluk davasıdır.Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; dava asliye hukuk mahkemesine açılmış olup, 20.07.2010 tarihli oturumda davanın iş mahkemesi sıfatıyla bakılması yönündeki görevsizlik kararı verilmesi talebinin reddine karar verildiği, 17.07.2012 tarihinde yapılan 15. oturum dahil davaya asliye hukuk mahkemesi olarak bakıldığı, 27.11.2012 tarihinde yapılan 16. oturumdan itibaren bu konuda bir karar verilmiş olmadığı halde duruşma tutanaklarına "İş Mahkemesi Sıfatıyla" ibaresinin eklendiği, kararın verildiği 14.01.2016 tarihli oturumda karar verilmeden önce davaya iş mahkemesi sıfatıyla bakılmasına karar verilmiş olduğu ve kararın da bu sıfatla verilmiş olduğu anlaşılmıştır. Dava doğrudan asliye hukuk mahkemesine açılmış ve dilekçede iş mahkemesi sıfatıyla veya ticaret mahkemesi sıfatıyla gibi bir ibareye de yer verilmemiştir. Dava tarihinden sonra 6102 sayılı TTK ve 6100 sayılı HMK yürürlüğe girmiş ve önceki kanunlar yürürlükten kalkmış ise de; bu kanunlardaki geçiş hükümleri (HMK geçici 1. madde ve TTK geçici 9. madde) gözetildiğinde görevli mahkemenin davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan kurallara göre belirlenmesi gerekir. Açılan dava ticaret kanununda düzenlenen sorumluluk davasıyla ilgili olduğundan davaya bakmaya işbölümü esasına göre ticaret mahkemesi görevli ise de Acıpayam"da ticaret mahkemesi bulunmadığı ve ticaret mahkemesi sıfatıyla da dava açılmadığı için davaya bakmaya asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Bu nedenle davanın asliye hukuk mahkemesi olarak görülmesi gerekirken iş mahkemesi sıfatıyla görülüp karar verilmesi doğru olmamış, kararın sair yönleri incelenmeksizin taraflar yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davacı ve davalı yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 19.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi