23. Ceza Dairesi 2016/5040 E. , 2016/3833 K.
"İçtihat Metni"
Dolandırıcılık suçundan sanık ...’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 157/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 1 yıl hapis ve 1.000,00 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 5237 sayılı Kanun"un 58/6. maddesine göre hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair... Asliye Ceza Mahkemesinin 14/05/2013 tarihli ve 2012/282 esas, 2013/430 sayılı karar aleyhine ... Bakanlığınca verilen 06/11/2015 gün ve 22969/72453 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29/12/2015 gün ve 2015/377179 ayılı yazısıyla dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteminde;
Dosya kapsamına göre,
1- Sanığın tekerrüre esas alınan .... Sulh Ceza Mahkemesinin 2 ay 15 gün kamuya yararlı bir işte çalıştırılmaya ilişkin hükmünde sonuç cezanın tedbir olması karşısında, sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde,
2- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2007/10-108 esas, 2007/152 karar sayılı ilamında da açıklandığı gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, bunun gerekçelerinin gösterilmesi, dayanılan gerekçelerin yasal olması ve dosya içeriğiyle örtüşmesi gerektiği halde mahkemece hapis cezası alt sınırdan tayin edilmesine rağmen ayrıca gerekçe gösterilmeden adli para cezasının alt sınırın üzerinde tayin edilmek suretiyle çelişkiye düşülmesinde, isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Dosya kapsamına göre sanığın tekerrüre esas alınan... Sulh Ceza Mahkemesinin 29/12/2011 tarihli, 2011/302 Esas ve 2011/946 karar sayılı ilamı ile sanık hakkında verilen kısa süreli hapis cezasının 2 ay 15 gün süre ile kamuya yararlı işte çalıştırma tedbirine çevrildiği ve bu nedenle tekerrüre esas alınamayacağı anlaşılmakla, kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki (1) no"lu düşünce yerinde görülmüş olup; ...Asliye Ceza Mahkemesince verilip kesinleşen 14/05/2013 gün ve 2012/282 Esas, 2013/430 Karar sayılı kararın 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendi uyarınca BOZULMASINA, sanığa verilen cezanın, 5237 sayılı TCK’nın 58/6. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kısmın hüküm fıkrasından çıkarılmasına, hükmün diğer bölümlerinin aynen korunmasına, infazın buna göre yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE,
2-Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 14/04/2015 tarihli, 2013/12-529 Esas ve 2015/106 Karar sayılı ilamı ile yine Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 05/05/2015 tarihli, 2014/4-709 Esas ve 2015/139 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, kanun yararına bozma kanun yoluna, istinaf ve temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiş hüküm ve kararlara karşı gidilmesi nedeniyle kesin hükmün otoritesinin bütünüyle zedelenmemesi amacıyla bu yola başvurabilmek için hukuka aykırılık halinin ciddi boyutlara ulaşması gerektiği, hüküm ve kararlarda hiç gerekçe gösterilmemesi nedenine bağlı olarak kanun yararına bozma kanun yoluna başvurulabilecekken, delillerin takdir ve tercihinde hataya düşüldüğünden bahisle takdire müteallik konularda bu yola başvurulması, sözü edilen olağanüstü kanun yolunun amaç ve kapsamıyla bağdaşmayacağı, mahkemenin takdirine bağlı istekler ile uygulamadaki takdir yanılgıları veya takdirin yerinde olup olmadığının denetlenmesine ilişkin başvurular kanun yararına bozma konusu yapılamayacağı anlaşılmakla; .... Asliye Ceza Mahkemesinin 14/05/2013 gün ve 2012/282 Esas, 2013/430 Karar sayılı kararına yönelik ... Bakanlığının kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen ihbarnamedeki (2) no"lu düşünce yerinde görülmediğinden, bu kısımla ilgili olarak kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 31/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.