20. Hukuk Dairesi 2012/13949 E. , 2013/4124 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, 21.09.2010 tarihli dilekçesiyle .... Köyü 356 parsel sayılı taşınmazın, 6/36 payının müvekkillerine ait olduğunu, taşınmazın orman ile ilgisi olmadığı halde, davalı yönetim tarafından 2000 yılında yapılıp 27.04.2001 ilâ 27.10.2001 tarihleri arasında ilân edilen orman kadastrosunda orman olarak sınırlandırıldığını iddia ederek, bu işlemin iptalini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın orman olarak sınırlandırılmasına ilişkin 81 nolu Orman Kadastro Komisyonunun işleminin iptaline ve çekişmeli taşınmazın davacıların hisseleri yönünden orman sayılmayan yerlerden olduğunun tespitine ve orman sınırları dışına çıkarılmasına karar verilmiş hüküm davalı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapuya dayanılarak, 10 yıllık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraza ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve eski tarihli memleket haritası, amenajman planı ve hava fotoğrafları ile arazi kadastro paftasının uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu düzenlenen uzman bilirkişi kurulu raporuyla, çekişmeli parselin öncesi itibariyle orman sayılmayan yerlerden olduğu, 1950 yılında gerçek kişiler adına tapulama tesbitinin kesinleşerek tapuya kayıt edildiği, gerçek kişiler adına tapulu olduğu gözetilmeden, etrafındaki sahipsiz devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerler ve Hazine adına kayıtlı parseller ile bir bütün olduğu sanılarak 1986 yılından sonra yeşil kuşak projesi kapsamında ağaçlandırıldığı, ağaçlandırmanın kısmen başarılı olduğu, tapu sahibi gerçek kişilerin onayı alınmadan, tapuda adlarına kayıtlı taşınmazın kısmen ağaçlandırılmasının hukuken sonuç doğurmayacağı, davacı gerçek kişiler adına tapuda kayıtlı taşınmazı orman haline dönüştürmeyeceği, ancak; bu yerin ağaçlandırılan bölümlerinin davalı yönetim tarafından orman olarak kullanılmak üzere kamulaştırılması olanağı bulunduğu gibi, Hazine tarafından Hazine adına kayıtlı taşınmazlarla değiştirilmesi yoluna gidilebileceği gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, dava konusu taşınmaz, paylı mülkiyete konu olup; paydaşlardan her biri, taşınmazın korunması için gereken tüm önlemleri tüm paydaşlar adına yapabileceğinden ve paylı mülkiyete tâbi taşınmazın hisse itibariyle orman olabilmesi söz konusu olamayacağından, mahkemece taşınmazın tamamının orman sınırları dışına çıkarılmasına karar verilmesi gerekirken, sadece belli paylarının orman sınırları dışına çıkarılmasına karar verilmesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasının birinci bendi üçüncü satırında yer alan “parseldeki davacıların payları” kelimeleri kaldırılarak, bunun yerine, “parselin” kelimesi yazılması, yine birinci bendi üçüncü satırında yer alan “davacıların hisseleri yönünden” kelimelerinin kaldırılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 09/04/2013 günü oy birliği ile karar verildi.