
Esas No: 2012/15278
Karar No: 2013/2027
Karar Tarihi: 12.02.1013
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/15278 Esas 2013/2027 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, davalılar aleyhine 12.09.2011 gününde verilen dilekçe ile mera komisyon kararının iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 04.10.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, mera tahsis komisyonu kararının iptali ile dava konusu taşınmazların adına tescilini talep etmiştir.
Davalılar , davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir.
Taşınmazlara ilişkin uyuşmazlıkların çözümünde en önemli delillerden biri olan keşif; re’sen veya taraflardan birinin talebi üzerine davanın her aşamasında çekişmeli taşınmazda gerekli inceleme ve araştırmaların yapılması demektir.
Uygulamada yararlanmak üzere komşu taşınmazların tapu kayıtları getirtilmeli, keşifte yöreyi iyi bilen mahalli bilirkişiler ve konularında uzman olan teknik bilirkişiler aracılığı ile uygulama yapılmalı, kayıtlardaki her sınır bilirkişilere sorularak arazi üzerinde tespit ettirilmeli, dava konusu yeri kapsayıp kapsamadığı duraksamasız belirlenmeli, saptanan sınırlar teknik bilirkişinin çizeceği krokide işaret ettirilmeli, diğer yandan mahalli bilirkişilerin söylediklerinin denetimi açısından komşu taşınmaz revizyon tapu veya vergi kayıtlarının nizalı taşınmaz yönünü ne şekilde nitelendirdiği üzerinde durulmalıdır.
Dava konusu taşınmazın tapu kaydı harita ve krokisi mevcut ise, bu tapu kaydına Türk Medeni Kanununun 719, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20.maddeleri uyarınca kapsam belirleneceği kuşkusuzdur. Taşınmazın harita ve krokisi yoksa veya bunlar uygulama niteliğinden yoksunsa, tapu kaydı ilk tesisinden itibaren getirtilmeli, gitti kayıtlarının yüzölçümlerine ve sınırlarına
bakılmalı, bir değişiklik varsa bunun dayandığı belgeler incelenmeli, doğru ve yasal bir nedeni olup olmadığı araştırılmalı, doğru esasa dayanmıyorsa ilk tesisindeki sınırlara itibar edilmelidir.
Ayrıca, karşı tarafın dayanak belgeleri ile savunmasında ileri sürdükleri kayıtların da tüm geldiler ile birlikte merciinden getirtilerek aynı şekilde mahallinde uygulanması gerekir. Bilirkişi ve tanıklar keşif mahallinde dinlenir ve keşfin tamamlanmasından sonra da buna ilişkin bir tutanak düzenlenir.
Somut olayda; davanın reddine karar verilmiş ise de mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir.
Mahkemece yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişiler dayanılan tapu kaydının hudutlarını bilmediklerini beyan etmişlerdir. Fen bilirkişi raporunda ise mahalli bilirkişilerin tapu kaydında okunan sınırları mahalli bilirkişilerin bilmediğinden tapu kaydının uygulanamadığını ve davaya konu taşınmazlardan yayla mevkiinde olan taşınmazın bir kısmının orman vasfında ve bu taşınmazın diğer kısmı ile meydan düzü mevkiindeki taşınmazın mera vasfında tespit ve tahdidi yapılan yer olduğunu belirtmiştir. Açıklanan nedenlerle, davaya konu çevreleyen taşınmazların dayanak kayıt ve haritaları getirtilerek yöreyi iyi bilen yaşlı ve tarafsız mahalli bilirkişiler ve konusunda uzman olan teknik bilirkişiler ile keşif yapılmak suretiyle, taşınmazların dayanılan tapu kayıtlarındaki hudutlarında bulunan şahıs tarlalarının ne şekilde intikal gördüğü saptanarak her sınır bilirkişilere sorularak arazi üzerinde tespit ettirilmeli, dava konusu yeri kapsayıp kapsamadığı duraksamasız belirlenmeli, saptanan sınırlar teknik bilirkişinin çizeceği krokide işaret ettirilmeli, özellikle fen bilirkişiden keşfi izlemeye, bilirkişi sözlerini denetlemeye elverişli ayrıntılı, gerekçeli rapor alınmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahallinde yapılan uygulamada, hudutları kapanmadığı takdirde sabit hudutlardan başlamak kaydıyla miktarı itibariyle kapsam tayin edilmeli, tapu kaydının hiçbir şekilde uygulanamaması halinde ise davanın reddine karar verilmelidir.
Eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 12.02.1013 gününde oybirliği ile karar verildi.