Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/15277
Karar No: 2013/2026
Karar Tarihi: 12.02.2013

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/15277 Esas 2013/2026 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2012/15277 E.  ,  2013/2026 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar tarafından, davalılar aleyhine 13.08.2009 gününde verilen dilekçe ile Mera Tahsis Komisyonu kararının iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 11.10.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacılar, tapu kaydına dayanarak Mera Tahsis Komisyonu kararının iptali ve dava konusu taşınmazın adlarına tescilini istemiştir.
    Davalı köy, davaya cevap vermemiştir.
    Davalı Hazine , davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacılar vekili temyiz etmiştir.
    Davacılar tapu kaydına dayanmıştır. Ancak yapılan keşifte tapu kaydının uygulanması yeterli değildir. Uygulamada yararlanmak üzere komşu taşınmazların tapu kayıtları getirtilmeli, keşifte komşu köy ve belediyelerden belirlenecek yöreyi iyi bilen yaşlı ve tarafsız mahalli bilirkişiler ve konularında uzman olan teknik bilirkişiler aracılığı ile uygulama yapılmalı ve kayıtlardaki her sınır bilirkişilere sorularak arazi üzerinde tespit ettirilmeli, dava konusu yeri kapsayıp kapsamadığı duraksamasız belirlenmeli, saptanan sınırlar teknik bilirkişinin çizeceği krokide işaret ettirilmeli, diğer yandan mahalli bilirkişilerin söylediklerinin denetimi açısından komşu taşınmaz revizyon tapu veya vergi kayıtlarının nizalı taşınmaz yönünü ne şekilde nitelendirdiği üzerinde durulmalı ve ayrıca tarafların gösterecekleri tanıklar dinlenmelidir.
    Dava konusu taşınmazın tapu kaydı, harita ve krokisi mevcut ise, bu tapu kaydına Türk Medeni Kanununun 719, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20. maddeleri uyarınca kapsam belirleneceği kuşkusuzdur. Taşınmazın harita ve krokisi yoksa veya bunlar uygulama niteliğinden yoksunsa, tapu kaydı ilk tesisinden itibaren getirtilmeli, gitti kayıtlarının yüzölçümlerine ve sınırlarına bakılmalı, bir değişiklik varsa bunun dayandığı belgeler incelenmeli, doğru ve yasal bir nedeni olup olmadığı araştırılmalı, doğru esasa dayanmıyorsa ilk tesisindeki sınırlara itibar edilmelidir.
    Somut olayda, mahkemece yapılan keşifte dinlenilen mahalli bilirkişilerden ..., dayanılan tapu kaydının kuzey sınırı olan “Dana Kayası”nı ve yol hududunu bildiğini diğer yönlerini ise bilmediğini beyan etmiş, diğer mahalli bilirkişiler ise tapu kaydının hudutlarını bilmediklerini beyan etmişlerdir. Fen bilirkişisi raporunda ise, tapu kaydının doğu, batı ve kuzey hududunun davaya konu yeri kapsadığı, doğu ve batı hududundaki taşınmazların intikal ile el değiştiren taşınmazlar olduğu tespit edilmiştir. Açıklanan nedenlerle, davaya konu taşınmazı çevreleyen tüm taşınmazların dayanak kayıt ve haritaları getirtilerek yöreyi iyi bilen yaşlı ve tarafsız mahalli bilirkişiler ve konusunda uzman olan teknik bilirkişiler ile yeniden keşif yapılmak suretiyle, gerçekten doğu ve batı hududundaki ... tarlası, ... ve ... mahdumları tarlalarının ne şekilde intikal gördüğü saptanarak her bir sınır bilirkişilere sorularak arazi üzerinde tespit ettirilmeli, dava konusu yeri kapsayıp kapsamadığı duraksamasız belirlenmeli, saptanan sınırlar teknik bilirkişinin çizeceği krokide işaret ettirilmeli, özellikle fen bilirkişiden keşfi izlemeye, mahalli bilirkişi sözlerini denetlemeye elverişli ayrıntılı, gerekçeli rapor alınmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    Mahallinde yapılan uygulamada, hudutları kapanmadığı takdirde sabit hudutlardan başlamak kaydıyla miktarı itibariyle kapsam tayin edilmeli, tapu kaydının hiçbir şekilde uygulanamaması halinde ise davanın reddine karar verilmelidir.
    Eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz istemin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 12.02.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi