14. Hukuk Dairesi 2013/395 E. , 2013/2013 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, davalı aleyhine 18.06.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.11.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.
Davacılar, ... İlçesi, ... Mahallesi, 837, 910, 917, 935, 942, 1085, 217 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarında davacılar ..., ... ve diğer davacıların murisi olan ..."nun soyadının yazılmadığını, aynı yer 1358 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında ise soyadları ile birlikte baba adlarının da yazılmadığını ve yine aynı yer 95 parsel sayılı taşınmazda ise kök muris Naim’in baba adının yanlış yazıldığını belirterek, bu kayıtların dava dilekçesinde belirtildiği şekilde düzeltilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı Hazine vekili temyiz etmiştir.
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
Bu davalar, taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan 6100 sayılı HMK’nın 12. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır.
Tapuda kayıt düzeltilmesi davasını, tapu maliki ile mirasçıları açabilir. Bunun yanı sıra 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren Türk Medeni Kanununun 702. maddesinin son fıkrası gereğince ortaklardan her birinin topluluğa giren
hakların korunmasını sağlayabileceği ve bu korumadan bütün ortakların yararlanabileceği öngörüldüğünden elbirliği mülkiyetinde, ortaklardan her hangi biri de tek başına tapuda murisin kimlik bilgileri ilgili olarak düzeltme isteyebilir. Ayrıca bu davaların, bir başka dava nedeniyle verilen yetkiye dayanılarak açılması da mümkündür. Böyle bir yetki verildiğinde yetkiye dayanarak dava açan kişinin aktif dava ehliyeti vardır.
Tapu Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir.
1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması istenen dava konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir.
2-Nüfus Müdürlüğünden, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak dava konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir.
3-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı da araştırılmalıdır.
4-İstem konusunda tanıklar dinlenmelidir.
5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise mahallinde keşif yapılarak; tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmelidir.
Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir.
Davanın niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmelidir.
Tapu Müdürlüğü yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden (ve yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinden) sorumlu tutulmamalıdır.
Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında;
1-Dava konusu taşınmazlardan ... Mahallesi 910 parsel sayılı taşınmaz, tapuda davacılar veya murisleri adına değil, dava dışı... Sendikası adına kayıtlıdır. Bu parsel hakkında davacıların aktif dava ehliyetleri bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
2- Ayrıca hüküm sonucunda “...” Mahallesi 217 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak da düzeltme yapılmış ise de davacıların veya murislerinin bu parselle ilgilerinin bulunmadığı, bu parselin dava dışı ... ve...adlarına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Tapu Müdürlüğünden gönderilen kayıtlara göre davacıların ve murislerinin “...” Mahallesi 217 sayılı parselde paylık malik oldukları görüldüğünden, mahkemece hangi parsele ilişkin düzeltme isteğinde bulunulduğu açıklattırılmalı ve talepte bulunulan parsellerle ilgili olarak yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmelidir.
3- Diğer taraftan ... Mahallesi, 837, 917, 935, 942, 1085 ve 217 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarında edinme nedeni olan 28.08.1964 tarihli ve 901 yevmiye numaralı belge suretlerine, aynı yer 95 ve 1358 parsel sayılı taşınmazların edinme nedeni olan mahkeme karar suretlerine ve ... Mahallesi 217 parsel sayılı taşınmazın edinme nedeni olan 25.07.1966 tarihli ve 802 yevmiye numaralı belgeye dosya içerisinde rastlanamadığından belirtilen belge suretleri Tapu Müdürlüğünden getirtilmeli ve yukarıdaki ilkeler doğrultusunda değerlendirilerek hüküm kurulmalıdır.
4- İsmi düzeltilmesi istenen her bir kişi ile ilgili yukarıda belirtildiği üzere nüfus araştırması yapılmalıdır.
Mahkemece, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de, bir kısım davacıların murisi ...’nun son nüfus kaydına göre ismi “...” olduğu halde nüfus kayıtlarına aykırı şekilde kimlik bilgilerinin “... olarak düzeltilmesi de doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 12.02.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.