20. Hukuk Dairesi 2012/15057 E. , 2013/4105 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar... ve arkadaşları vekili ile davalılar Hazine temsilcisi ve Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında .... Köyü 280 ada 1 parsel sayılı 435.636,247 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden orman niteliği ile Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacılar ... ve arkadaşları, tapu kaydına dayanarak 5514m2"lik taşınmazın 280 ada 1 parsel sayılı orman parselinden çıkarılarak tapusunun iptali ile taşınmazın 3/7 hissesinin miras payları oranında kendileri adına tapuya kayıt ve tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın 02/05/2012 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 5514 m2 yüzölçümlü alan bakımından kabulüne, taşınmazın 3/7 hissesinin ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2002/58 E. - 61 K. ve 2008/210 E. - 211 K. sayılı veraset ilâmında mirasçı görünen ...ve arkadaşları adına belirtilen oranda 280 adanın son parsel numarası verilerek bahçe vasıflı arazi olarak tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar ... ve arkadaşları vekili tarafından, yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasının ve vekalet ücretine karar verilmemesinin bozulması gerektiği gerekçesi ve re"sen dikkate alınacak nedenlerle, davalı ... Yönetimi vekili tarafından, taşınmazın orman olduğu, orman bütünlüğünün bozulup bozulmayacağının araştırılmadığı gerekçesi ve re"sen anlaşılacak nedenlerle ve davalı Hazine tarafından da, kararın usûl ve kanuna aykırı olduğu gerekçesi ve inceleme ile bulunacak nedenlerle temyiz edilmiştir.
Dava, 10 yıl içinde açılan orman kadastrosunun, tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 27/04/2007 tarihinde ilân edilen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır.
1) İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli 280 ada 1 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 5514 m² bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre, davalı ... Yönetimi vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2) Davalı Hazine ve davacılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece davanın kabulüne, fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 5514 m² yüzölçümündeki taşınmazın tapu kaydının iptaline, tapu kaydında 3/7 paya sahip Sabri Savaş"ın mirasçıları adına bahçe niteliği ile 280 adanın son parsel numarası verilerek birer pay olarak tesciline karar verilmiş ise de; davacılar dayandığı 28.03.1978 tarih ve 9 sayılı tapu kaydı 5514 m² olup 3/7 payı .... adına kayıtlıdır. Kaydın geldisi 11.01.1952 tarih ve 4 sayılı tapu
kaydı 7 pay itibarıyla ...adına kayıtlı iken,... 3/7 payını davacıların murisi..."a satmıştır.
Bu durumda, dayanak tapu kaydı müşterek mülkiyet (paylı mülkiyet) hükümlerine tâbidir. Paylı mülkiyette paydaşlar paylarını devredebilecekleri gibi, müşterek menfaatlerin korunmasına yönelik davaları açabilirler, payları oranında tapu kaydının iptalini talep edebilirler (TMK 688 vd. maddeleri, YİBK 21.06.1944 tarih ve 13/30-24).
O halde, krokide (A) harfi ile gösterilen 5514 m² bölümün dayanak tapu kaydı kapsamında kaldığı ve orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlendiğinden davanın kabulüne ve bu bölümün orman sınırları dışına çıkarılmasına karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, (A) harfi ile gösterilen 5514 m² bölümün orman niteliğindeki tapu kaydı iptal edildiğine ve davacıların 3/7 olan payı dışındaki 4/7 pay sahipleri tarafından dava açılmadığına göre, ziraat mühendisi raporunda tarla olduğu belirlenen taşınmazın bahçe niteliğinde tecsiline karar verilmesi ve taşınmazın 4/7 payının Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken bu paylarla ilgili hüküm kurulmaması doğru olmadığı gibi, davacıların davası taşınmazın 3/7 payının adlarına tesciline yönelik olduğuna ve dava kabul edildiğine göre yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılması, harcın davacılardan tahsili ve davacılar yararına vekâlet ücreti hükmedilmemesi de usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davalı ... Yönetiminin temyiz itirazlarının REDDİNE,
2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle davalı Hazinenin ve davacıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, davacıların yatırdığı temyiz harcının istek halinde iadesine 09/04/2013 günü oy birliği ile karar verildi.