11. Hukuk Dairesi 2020/936 E. , 2020/5183 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Bakırköy (Kapatılan) 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 01.03.2017 tarih ve 2015/106 E- 2017/38 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kısmen kabulüne-kısmen reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi"nce verilen 05.12.2019 tarih ve 2017/3128 E- 2019/2675 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, 6100 sayılı Kanun"un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin 2007 yılında unlu mamuller cafe ve pasterya alanında faaliyete başlamış olduğunu, 2010 yılında 3.şubesini fast food olarak, 2012 yılında 4.şubesini ızgara ve köfte salonu olarak faaliyete olarak geçildiğini, davalı 2013 yılına kadar Derman Usta Çorba Köfte Salonu ibaresi ile faaliyette iken müvekkiline ait "SAİMOĞLU" ibaresini kötüniyetli olarak TPMK nezdinde 2013/89051 tescil numarasıyla tescil ettirdiğini, müvekkilinin tescilsiz üstün hakka sahip olup, işletme adı ticaret unvanı olarak kullandığı ibarenin marka olarak tescil edilmesinin mümkün olmadığını ileri sürerek, davalı markasının hükümsüzlüğüne, haksız rekabet teşkil eden tecavüzün tespiti ile davalıya ait www.saimoglu.com.tr isimli alan adının müvekkilinin devrine mümkün olmaması durumunda internet sitesinin iptaline, davalının Saimoğlu ibaresiyle imal ettiği satış ve pazarlamasını yaptığı ürünlere markasal kullanımı gösteren tabela broşür menü v.s ürünlerine el konulmasına, toplatılmasına ve imhasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, 1974 tarihinden itibaren müvekkilinin dedesi ...tarafından Saimoğlu ibaresinin kullanılmaya başlandığını, müvekkilininde bu ibarenin 43.sınıfta TPMK nezdinde tescilini yaptırdığını, asıl hak sahibinin müvekkili olup, davacının faaliyet alanının 30/3 sınıf kapsamında bulunduğunu, 2014 yılında köfte ve ızgara alanında faaliyete başladığını, 43.sınıfta faaliyeti bulunmadığından hükümsüzlük koşulları oluşmadığını, tescilsiz markaya ilişkin tecavüz mümkün olamayacağından haksız rekabete ve diğer taleplerin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının "Saimoğlu" markasını davalıdan önce oluşturduğunu, kullandığını ve gerçek hak sahibi olduğunu ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı şirketin 02.08.2007 tarihinde "Ekmek ve Unlu Mamuller" imalatı iştigal konusuyla faaliyet göstermek üzere kurulduğu, 24.06.2010 tarihine kadar "fırın İşletmesi, unlu mamul satışı " faaliyetini sürdürdüğü, işyeri tabelasında Saimoğlu ibaresini büyük yazarak işletme adı olarak ve logo şeklinde markasal kullandığı, 28.01.2014 tarihinde de restoran işiyle faaliyet göstermeye başladığı, davalının ise 04.03.2009 tarihinde Derman Usta Köfte Salonu ünvanını aldığı, 12.11.2013 tarihinde SAİMOĞLU RESTAURANT olarak unvan değişikliği yaptığı, davalının annesi Türkan Arslanca adına 26.01.2000 tarihinde tescil edilen Mis Köfte Salonu işletme adının 07.04.2015 tarihinde SAİMOĞLU RESTAURANT olarak değiştirildiği, davalının tescilden önce 43.sınıfta SAİMOĞLU markası üzerinde hak sahipliğini ispatlayamadığı, davacının vergi kaydı ve sunduğu delillerden Saimoğlu ibaresini yiyecek içecek sağlanması hizmet grubunda, markasal olarak, 2010 yılından yani davalının marka tescil tarihinden önce kullanarak hak sahibi olduğunu ispatladığı, ayrıca davalının davadan önceki kullanımları marka tesciline dayandığından haksız rekabet teşkil etmeyeceği, ancak davalının kendisine ait olduğunu kabul ettiği ve dava dilekçesi ekinde sunulan belgeden davacının alan adı tescilinden (27.01.2014 tarihinde) sonra yani 13.02.2014 tarihinde davalı adına tescil ettirilen www.saimoğlu.com.tr alan adının, tarafların aynı sektörde faaliyet gösterdiği gözönüne alınarak, davacı alan adıyla ve tescilsiz markasıyla karışıklığa neden olacağı ve haksız rekabet teşkil ettiği gerekçeleriyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabul ve kısmen reddi ile, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak ve yeniden hüküm kurularak, davanın kısmen kabul ve kısmen reddine, davalı adına tescilli 2013/89051 sayılı markanın 43.sınıfta "yiyecek ve içecek sağlanması" hizmet sınıfında kısmen hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine ve fazlaya ilişkin talebin reddine, www.saimoğlu.com.tr alan adlı internet sitesine erişimin engellenmesine, alan adının devri ve iptali talebinin reddine, haksız rekabete yönelik sair davacı taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 18.11.2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.