1. Hukuk Dairesi 2021/2691 E. , 2021/4190 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVACILAR : ... V.D.
Taraflar arasında görülen dava tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı vekili, Suşehri İlçesi, Çataloluk Beldesi, Selpinti Mahallesinde bulunan 143 ada 40 parsel numaralı taşınmazın kadastro tespitleri esnasında maliye hazinesi adına tespit gördüğünü ve bu şekilde tapuya tescil edildiğini, söz konusu taşınmazın davacının miras bırakanı ......"e babasından kalan taşınmazlar olduğunu, Yine Çataloluk Beldesi Selpinti mahallesinde 143 ada 43 parsel numaralı mera taşınmazı içerisinde kalan bir kısım taşınmazında yine davacının babası ..."e ait iken ölümü ile davacılara kalan bir taşınmaz olduğunu, bu taşınmazlarında kadastro tespitleri esnasında mera olarak tespit edildiğini ve bu şekilde tapuya kayıt ve tescil edildiğini, bu nedenle hazine adına kayıtlı 143 ada 40 parsel numaralı taşınmaz ile mera taşınmazı olan 143 ada 43 parsel sayılı taşınmazın davacılara ait olan kısmının tapu kaydının iptali ile davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Kadastro sonucu Suşehri İlçesi, Çataloluk/Serpinti Köyü çalışma alanında bulunan dava ve temyize konu 143 ada 40 parsel sayılı 7.724,74 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ... oğlu ... ...’in zilyetliğinde olduğu ancak bitişiğinde 143 ada 43 parsel sayılı mera parseli olduğu, zilyetlikle kazanılmasının mümkün olmadığı belirtilerek Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.
İlk derece Mahkemesince davalı ... Belediyesi yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, dava konusu edilen 143 ada 40 parsel için açılan davanın kabulü ile Sivas İli Suşehri İlçesi Çataloluk beldesi 143 ada 40 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacılar adına eşit hisse ile tapuya tesciline, 143 ada 43 parsel yönünden açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkemece, temyize konu 143 ada 40 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davacılar lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ne var ki; taşınmazın bitişiğinde 143 ada 43 parsel sayılı mera parseli olduğu halde yöntemince mera araştırması yapılmamış ve taşınmazın öncesinin ne olduğu, mera olup olmadığı kesin olarak saptanmamış; taşınmazın niteliğine, kullanım durumuna, üzerinde sürdürüldüğü iddia olunan zilyetliğin şekline ve süresine ilişkin olarak somut verilere dayalı bilgi içermeyen tek ziraatçi bilirkişi tarafından hazırlanan zirai raporla yetinilmiştir. Öte yandan, bir arazinin niteliğini, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde, hava fotoğraflarından da yararlanılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle çekişmeli taşınmaza ait temin edilebilen en eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğünün web sitesinin harita sorgulama sayfasına girilerek, taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle, buradan elde edilen verilere göre tespit tarihi olan 1999 yılından 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulmalı, taşınmaza komşu durumunda bulunan taşınmazların kadastro tespit tutanakları ile varsa dayanakları olan kayıt ve belgeler celbedilerek dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan aynı köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek ayrı ayrı 3’er kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile 3 kişilik ziraat bilirkişisi kurulu, jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve fen bilirkişisi hazır olduğu halde yeniden keşif icra edilmeli ve bu keşif sırasında dinlenilecek mahalli bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın kime ait olduğu, öncesinde kim tarafından kullanıldığı, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, öncesinin mera, yaylak, kışlak ya da genel harman yeri olup olmadığı, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; 143 ada 41 parsele uygulanan 1012 tahrir nolu vergi kaydında malik olarak gözüken ... ile davacılar arasındaki ırsi ilişki sorulup saptanmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli; yargılama boyunca dinlenen bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; fen bilirkişisinden, keşfi takibe ve dinlenilen tanık ve bilirkişi sözlerini denetlemeye elverişli rapor ve harita düzenlettirilmeli; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarının da yer aldığı, taşınmazı komşu parsellerle birlikte ele alan, mera ile arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığını, taşınmazın öncesini ve mevcut niteliğini açıklayan, somut verilere ve bilimsel esaslara dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi tarafından hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi suretiyle taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, öncesinin ne olduğunu, imar-ihyaya konu edilip edilmediğini, imar-ihyası tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor düzenlenmesi istenilmeli; bundan sonra, taşınmazın öncesinin mera olduğunun anlaşılması halinde, meralar üzerinde sürdürülen zilyetliğin hukukça değer taşımayacağı hususu göz önünde bulundurulmak suretiyle tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.