10. Hukuk Dairesi 2015/5777 E. , 2015/16217 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sinop 1. Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
Tarihi :25.12.2014
No :2014/514-2014/691
Dava, Alman Rant Sigortasına giriş tarihinin Türkiye"de sigorta başlangıç tarihi olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Hukuk Genel Kurulu"nun 14.11.2007 tarih ve 2007/13-848 Esas 2007/840 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, açılmış bir davanın esasının incelenebilmesi (davanın mesmu, yani dinlenebilir olabilmesi) bazı şartların tahakkukuna bağlı olup, bunlara dava şartları denir. Dava şartlarından bir kısmı olumlu (varlığı mutlaka gerekli); diğer bir kısmı da, olumsuz (yokluğu mutlaka gerekli) niteliktedir. Hakim, önüne gelen bir davada, dava şartlarının mevcut olup olmadığını re"sen gözetmelidir. Olumlu dava şartlarından biri de, davacının o davayı açmakta hukuki yararının bulunmasıdır. Açılmasında davacısı yönünden hukuki yarar bulunmayan bir dava, dava şartının yokluğundan dolayı reddedilmelidir.
10.04.1965 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak 01.11.1965 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti arasında imzalanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin uzun vadeli sigorta kollarından olan “Malüllük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları(aylıkları)” başlıklı beşinci bölümde yer alan ve Ek Sözleşmeyle düzenlenen konuya ilişkin 29’uncu maddenin 4’üncü fıkrasında “Bir kimsenin Türk sigortasına girişinden önce bir Alman Rant Sigortasına girmiş bulunması halinde, Alman Rant Sigortasına girişi, Türk Sigortasına giriş olarak kabul edilir.” hükmü yer almaktadır. Anılan sözleşme hükmü ve sözleşme hükmünün düzenlendiği bölüm birlikte değerlendirildiğinde; bir kimsenin Türk sigortasına girmeden önce, malüllük, yaşlılık ve ölüm Sigortalarından Alman Rant sigortasına girmiş bulunması halinde, Rant Sigortasına giriş tarihinin, sözleşme hükmü kapsamında Türk sigortasına giriş tarihi olarak kabul edilmesi gerekeceği anlaşılmaktadır.
Öte yandan, Alman Sigorta Merci tarafından Alman mevzuatına göre, zorunlu prim süreleri (Türkçe deyişle uzun vade sigorta kollarından olan malüllük,yaşlılık ve ölüm sigortası) olarak adlandırılan sürelerin; zorunlu ödenen prim süreleri ya da hususi hükümlere göre primi ödenmiş veya ödenmiş varsayılan sürelerden oluştuğu belirtilmiştir. Nitekim Almanya Federal Cumhuriyeti Sosyal Yasa (SGB) VI.Kitab’ın (Alman Sosyal Kanunu) konuya ilişkin Yasal Aylık Süreleri’ni düzenleyen beşinci başlık 55"inci maddesi “Prim ödeme süreleri, mecburi veya isteğe bağlı sigorta primlerinin ödendiği sürelerdir. Özel yasalara göre ödenmiş kabul edilen mecburi sigorta primlerine ilişkin süreler de, mecburi sigorta primlerinin ödendiği süreler olarak kabul edilir.” hükmünü içermektedir. Bu kapsamda özel yasa niteliğindeki Analığın Korunmasına Dair Yasa ve ilgili özel yönetmeliklerde hamilelik / analık koruması sürelerinin, ödenmiş varsayılan prim süresi olarak kabul edildiği belirtilmektedir.
Somut olayda; dava dosyası içerisinde yer alan Alman Sigorta Kurumuna ait sigorta hesabında, davacının 24.12.1992 tarihinden itibaren “Mutterschutz / Schwangerschaft (hamilelik / analık koruması)” sürelerinin bulunduğu belirtilmiş olup, bu sürenin yukarıda bahsedilen Uluslararası Ek Sözleşme hükmü kapsamında, uzun vadeli sigorta kollarından olan malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından Alman Rant Sigortasına giriş niteliğinde bir sigortalılık girişi olması karşısında, anılan tarih esas alınarak hüküm kurulması gerekirken, söz konusu sürelerin çalışma süreleri olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, 08.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.