Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/15243 Esas 2013/4037 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ..., 02/10/2006 tarihli dilekçesinde sınırlarını bildirdiği .. Köyünde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir.
Köy Tüzel Kişiliği ise, taşınmazın mera olduğu iddiasıyla davacının elatmasının önlenmesine ve yapıların kal"ine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece davacının davasının reddine, Köy Tüzel Kişiliğinin davasının kabulü ile (A), (B) ve (C) harfleri ile işaretli bölümlere elatmanın önlenmesine, (C) bölümünde bulunan hanın kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili ve buna karşılık açılan elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır. Genel arazi kadastrosu işlemi 1968 yılında kesinleşmiştir.

İncelenen dosya kapsamına, toplanan delillere, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli resmî belgelerin uygulanmasına dayalı olarak yapılan araştırma ve incelemeye, komşu köyden seçilip dinlenen yerel bilirkişi ve tanık anlatımlarına göre, çekişmeli taşınmazın (A1) ve (B1) harfleri ile işaretli bölümlerinin orman sayılan yerlerden olduğu, üzerinde meşe, söğüt, akasya ağaçlarının bulunduğu, ancak taşınmazın orman olarak tescil edilmesi konusunda bir talep bulunmadığı, zaman zaman köy hayvanlarının otladığı ve içindeki su kaynağından köyün yararlandığı bir yer olması nedeniyle zilyedlikle kazanılacak yerlerden olmadığı gözönünde bulundurularak yazılı biçimde hüküm kurulmasında isabetsizlik olmadığından, davacının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 09.04.2013 günü oy birliğiyle karar verildi.