17. Hukuk Dairesi 2014/1357 E. , 2015/13109 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ..Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı sigorta şirketi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalı nezdinde zorunlu mali sorumluluk sigortalı kamyonun .... hurda deposuna boşalttığı sırada kamyonun arka kapağının aniden kapanarak yanında bulunan o sırada er olarak görevini yapan müvekkilinin başına çarpması sonucunda müvekkilinin burun ve elmacık kemiğinin kırıldığını, sağ gözünü kaybettiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 7.000 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile 100 TL tedavi ve ulaşım giderinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte poliçe limiti dahilinde davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 19.09.2013 tarihli dilekçesi ile talebini 60.000 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili; müvekkiline sigortalı aracın kaza esnasında işletilme halinde bulunmaması ve kazanın karayolu sayılan yerde meydana gelmemesi nedeniyle teminat kapsamında bulunmadığını öne sürerek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; bilirkişi raporu benimsenerek; davanın kabulüne, 60.000 TL tazminatın 17.01.2008 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, karar davalı sigorta şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı sigorta şirketi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından yaralanma nedeniyle maddi tazminat istemine yöneliktir.
Anayasanın 35 ve 36. maddeleri ile 6100 sayılı HMK."nun 27. maddesi uyarınca, taraflar dinlenilmeden, iddia ve savunmalarını beyan etmeleri için davet edilmeden hüküm verilemez. Aksi halde savunma hakkı kısıtlanmış olur. Yine, 6100 Sayılı HMK."nun 280. maddesi son cümlesi gereğince bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edilmesi, 281/1 maddesi hükmüne göre de; tarafların bilirkişi raporunun tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların bilirkişiye tamamlattırılmasını, belirsizlik gösteren hususlar hakkında bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri düzenlenmiştir.
Somut olayda; kusur ve tazminat raporu ile ıslah dilekçesinin davalı sigorta şirketi vekiline 27.09.2013 tarihinde tebliğ edildiği, itirazlarını bildirmek üzere iki haftalık süre verildiği, itirazların bildirilmesi için son günün 12.10.2013 tarihi olduğu, davalı vekilinin 08.10.2013 tarihli son celseye verdiği mazeret dilekçesinde; bilirkişi raporu ve ıslah dilekçesine karşı beyan sürelerinin dolmadığını beyan ederek, mahkemelerini, dosya numaralarını ve duruşma saatlerini yazmak suretiyle 5 ayrı mahkemede duruşması bulunduğundan duruşmaya katılamayacağını bildirdiği, davalı vekilinin mazeret bildiriminin usule uygun olduğu halde mahkemece, davalının birden fazla vekili olduğu halde hiçbirisinin gelmediği ve beyan bildirmediği gerekçesiyle mazeretin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davalı tarafın savunma hakkının kısıtlanmasına sebebiyet verecek şekilde, eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
Davalı vekiline kusur ve tazminat raporu ile ıslah dilekçesinin tebliğ edildiği 27.09.2013 tarihi ile kararın verildiği 08.10.2013 tarihi arasında iki haftalık beyan süresi henüz dolmamıştır. Davalı vekilinin usulüne uygun mazeret istemi kabul edilip, beyan süresinin dolması beklenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davalı tarafın savunma hakkını kısıtlayacak şekilde, yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı sigorta şirketi vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı sigorta şirketi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 01.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.