11. Hukuk Dairesi 2018/1459 E. , 2019/4032 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 06/10/2009 tarih ve 2008/306-2009/230 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava, 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... davacı vekili ve davalı şirket tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, "ŞOK" markasının ticaret ve hizmet markası olarak müvekkili adına tescilli olduğunu, müvekkili şirketin markasının tanınmışlığından yararlanmak amacıyla davalı şirketi iyi niyet kurallarına aykırı biçimde 1996 yılında "ŞOK" markasını adına tescil ettirip, "ŞOK" markası altında çeşitli ürünler imal ederek pazarladığını, davalı markasının 556 sayılı KHK"nın 7/b, 8/b, 8/4 ve 7/1 maddeleri uyarınca hükümsüz bulunması gerektiğini ileri sürerek, "ŞOK" markası kullanılmak suretiyle davacı şirket aleyhine yapılmaya girişilen haksız rekabetin men"ine, davalı şirket adına tescili markanın hükümsüzlüğüne, hukuka aykırı olarak davalı şirket adına tescil edilmiş bulunan "ŞOK" markasının kullanılması nedeniyle müvekkili şirketin uğramış olduğu zararlardan dolayı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000.000.00 TL maddi ve (5.000.000.000) TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, maddi durumun ortadan kaldırılmasına, hükmün ilamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPMK Başkanlığı vekili, davanın husumet, yetki ve esastan reddini istemiştir.
Davalı ... Sanayi ve Tic. A.Ş. vekili, tescilli marka kullanımının haksız rekabet teşkil edemeyeceğini, davanın zamanaşımına uğradığını, markaların benzer olmayıp, emtialar arasında da benzerlik bulunmadığını, davacının zarara uğratıldığı iddiasında dayanaksız olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamı vetüm dosya kapsamına göre, hükümsüzlük davalarının açılması bakımından genel bir hak düşürücü süre öngörülmediği, bununla birlikte markanın hükümsüzlüğü istemiyle açılacak davanın tescil tarihinden itibaren 5 yıl içinde ikame edilmesi gerektiğine dair Yargıtay"ın yerleşik uygulaması olduğu, hükümszlüğü istenen markanın 07.02.1996 tarihinde başvurusu yapıldığı, dava tarihi olan 11.07.2003 tarihi itibariyle 5 yıllık sürenin geçtiği, ayrıca davalı tarafça davacının ilk mağazasının açılmasından 3.5 ay sonra marka başvurusunda bulunulduğu, bu tarihte davacı markalarının tanınmış olduuğuna dair bir delilin bulunmadığı, bu nedenle hükümsüzlük isteminin yerinde olmadığı, davalıya ait "ŞOK-Yağ çözücü" ve "ŞOK- sıvı krem temizleyici" ürün ambalajları incelendiğinde, bilirkişilerin de raporda belirttikleri üzere davalı tarafından 168213 numaralı markasının tescil edildiği şekilde kullanılmayıp, aksine davacının 164237 tescil numaralı markası ve fiili kullanımdaki "ŞOK" ibaresinin yazıldığı form ve renk kombinasyonuna benzetilerek düzenlendiği, bu kullnımların 556 sayılı KHK"nin 61/I-a, 9/I-a-b gereğince marka hakkına tecavüz ve TK 57/1-5 maddesinde açıklanan haksız rekabet fiilini oluşturduğu, bilirkişi heyetince tespit edilen maddi tazminat miktarının 730,00 TL olduğu, tecavüz ve haksız rekabet nedeniyle takdiren 3.000,00 TL manevi tazminatın yerinde görüldüğü diğer davalıya işbu davada husumet yöneltilemeyeceği, gerekçesi ile davalı TPMK yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... A.Ş. aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne, marka hükümsüzlüğ isteminin reddine, davalının “ŞOK” ibaresini “yağ çözücü” ve “sıvı krem temizleyici” ürünlerinde adına tescilli 168213 sayılı markadan farklı olarak davacının 164237 sayılı markasına benzer şekilde kullanımının 556 sayılı KHK’nın 61 ve 9, TTK 57/5 maddeleri uyarınca marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, bu kullanımın men’ine, ürünlerin toplatılmasına, hükmün ilanına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalı şirket vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 165,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı şirketten alınmasına, istek halinde aşağıda yazılı 27,40 TL harcın temyiz eden davacıya iadesine, 22/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.