15. Ceza Dairesi Esas No: 2017/12269 Karar No: 2020/686 Karar Tarihi: 21.01.2020
Resmi belgede sahtecilik - nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/12269 Esas 2020/686 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıkların nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından beraatına ilişkin hükümler temyiz edildi. Sanık \"A\" tarafından elde edilen ve müşteki olan \"B\"nin rızası dışında imzası taklit edilerek doldurulan Ziraat Bankası A.Ş.'ye ait çek yaprağı nedeniyle sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükümleri yerinde görüldü ve onandı. Ancak, çek dosyada olmadığı için sanıklar \"... ve ...\" hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen beraat hükümleri konusunda yapılan incelemede eksiklik olduğu tespit edildi. Bu nedenle, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması bakımından çekin bizzat incelenmesi gerektiği belirtildi ve hükümler bozuldu. 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca, hükümlerin bozulmasına karar verildi. Kanun maddeleri: CMK'nın 223/2-e, 1412 sayılı CMUK'un 321.
15. Ceza Dairesi 2017/12269 E. , 2020/686 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık HÜKÜM : CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince ayrı ayrı beraat
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıkların beraatine ilişkin hükümler katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık ..."ın, sanıklar ... ve ..."den ticari satım neticesinde aldığı müşteki ..."nin rızası dışında elinden çıkmış ve imzası taklit edilerek doldurulmuş Ziraat Bankası A.Ş."ye ait çek yaprağını, katılana olan borcuna karşılık olarak verdiği iddia edilen somut olayda; 1-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde; Sanık ..."ın suça konu çeki katılan ..."e önceden doğan borcu nedeniyle verdiği hususunun tüm dosya kapsamı itibariyle sabit olması ve ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.03.1998 gün ve 6/8-69 sayılı kararında da açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde borç, kandırıcı nitelikteki davranışlar sonucu doğmayacağı ve dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı ve bu nedenle sanıklar hakkında atılı suç için beraat kararı verilmesi gerektiği anlaşılmakla, atılı nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan beraat hükümleri sonucu itibariyle yerinde görülmüştür. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 2-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde; Her ne kadar müştekinin çalınan çekinin sanıklar ... ve ...tarafından diger sanık ..."e verildiği, sanık ..."in de bu çeki aralarındaki alışverişe isnaden katılana verdiği, çekin bankaya ibrazında sahte olduğunun tespit edilerek sanıklar hakkında yargılamaya başlanıldığı, sanıkların savunmalarında üzerlerine atılı suçları kabul etmediklerine dair savunmada bulundukları, yapılan yargılamada suça konu çekin dosya içerisinde mevcut olmadığı ve tüm aramalara rağmen çekin bulunamadığı, sanıkların üzerlerine atılı suçları işledikleri yönünde her türlü şüpheden uzak delil elde edilemediği gerekçesi ile beraat hükümleri kurulmuş ise de, katılan vekilinin 16/06/2014 tarihli temyiz dilekçesi ekinde sunduğu adli emanetin 2014/7942 sırasına alınan dava konusu çekin bulunduğunun anlaşılması karşısında, maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer bırakılmaksızın ortaya çıkarılması bakımından, suça konu çek duruşmada bizzat incelenerek davaya konu çek olup olmadığının tespiti ile üzerindeki imza ve yazıların sanıklara aidiyeti hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılıp sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden, eksik incelemeyle yazılı şekilde hükümler kurulması, Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 21/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.