21. Hukuk Dairesi 2014/14203 E. , 2014/19816 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Manisa 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 28/05/2013
NUMARASI : 2007/256-2013/446
Davacı-karşı davalı kesilen emekli maaşının tekrar bağlanmasına, kesildiği tarihten itibaren yasal faiziyle tahsiline, borçlu olmadığının tespitine, aksi yöndeki kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı-karşı davacı yersiz ödenen aylıkların faiziyle tahsiline.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, davacı karşı davalının davasının reddine, davalı karşı davacının davasının kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacı karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Davacı R.. A.., 506 sayılı Yasa kapsamında geçen bir kısım çalışmalarının ve dolayısıyla yaşlılık aylığının davalı Kurum tarafından iptal edildiğini, ödenen aylıklar dolayısıyla da yersiz ödeme çıkarıldığını belirterek davalı Kurum işleminin iptalini, kesilen yaşlılık aylıklarının yeniden bağlanmasını ve ödenmeyen aylıkların faizi ile birlikte ödenmesini talep etmiş, davalı Kurum tarafından davacı R.. A.."a karşı açılan yersiz ödemeye ilişkin alacak davası da iş bu dava ile birleştirilmiştir.
Mahkemece; davacı R.. A.. tarafından açılan davanın reddine, birleşen dosyada davacı Kurum tarafından açılan dava yönünden; 11.551,60 TL"nin ödeme tarihlerinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı R.. A.."dan alınarak davacı Kurum"a ödenmesine, 861,87 TL yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacıya 506 sayılı Yasa kapsamında 01.05.2005 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlandığı, ancak; Kurum müfettişinin raporu gereğince davacının 01.12.1998 – 28.02.2007 tarihleri arasındaki F. Nak. Pet. San. Ltd. Şti."nde geçen çalışmalarının iptal edildiği, bu nedenle son 7 yılda en çok çalışması 1479 sayılı Yasa kapsamında olduğu için davacının yaşlılık aylığının iptal edildiği ve 01.06.2005 – 16.07.2007 tarihleri arası için 12.413,47 TL borç çıkarıldığı, Kurum müfettişinin 20.03.2007 tarihli raporunda; Y. İnş. Ltd. Şti. hakkında yapılan incelemede bu işyerinin bazı sigortalılılarının F. Nak. Ltd. Şti."nde sigortalı olarak gösterildiklerinin anlaşıldığının, F. Ltd. Şti."nin tüp satışı yapan adresine gidildiğinde bu işyerinin boş olduğunun ve 2003 yılından beri faaliyetinin bulunmadığının tespit edildiğinin, adresin üst kayında oturan S. G."in şirketin faaliyetinin hatırladığı kadarı ile 2003 yılında sona erdiğini, eşinin gayriresmi ortak olduğunu ve şirkete sermaye koyduğunu, davacıyı tanımadığını beyan ettiğinin, bu işyerinin kayıtlarda 01.08.2003 tarihinden itibaren sigortalı çalıştırmaya başladığının, sigortalı olarak bildirilen kişilerin işyerinde fiili çalışmalarının bulunmadığının, bu nedenle de sigortalılıklarının iptal edilmesi gerektiğinin belirtildiği, ayrıca vergi denetmeninin 22.04.2006 tarihli raporunda; şirkete ait faturaların şirket ortakları tarafından 2002/12-2005 yılları arasında hiç bir mal teslimi veya hizmet ifası olmadan komisyon karşılığı sahte belge olarak düzenlendiğinin belirtildiği, şirket ortağı olan tanık ile işyeri çalışanı olan tanıkların davacının fiili çalışması bulunduğunu beyan ettikleri, davacı hakkında bu konu ile ilgili olarka Cumhuriyet Savcılığında yürütülen bir soruşturma bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, davacının F.Nak. Ltd. Şti."nden bildirilen sigortalılığının fiili çalışmaya dayanıp dayanmadığı, buna göre iptal edilip edilemeyeceği ve bu sürelerin iptalinden sonra davacının yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanamayacağına ilişkindir.
506 sayılı Yasa’nın 2 ve 6. maddelerinde açıkça belirlendiği üzere, sigortalılığın oluşumu yönünden çalışma olgusunun varlığı zorunludur. Eylemli veya gerçek biçimde çalışmanın varlığı saptanmadıkça, hizmet akdine dayanılarak dahi sigortalılıktan söz edilemez.
Davacının bir kısım sigortalılık süresini fiili çalışma olmadığı gerekçesi ile iptal eden Kurum işleminin iptaline ilişkin davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Somut olayda ise; davacının iptal edilen sigortalılığının fiili çalışmaya dayanıp dayanmadığı kesin olarak ortaya konulmadan sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş; davacının çalışmalarının geçtiğini beyan ettiği ve davalı Kurum tarafından kontrol yapılan adrese ( davacının çalışmalarının iptal edildiği tarihte ) komşu işyeri sahipleri ile bu işyerlerindeki çalışmaları kayıtlara geçmiş çalışanları tespit ederek davacının çalışmaları hususunda beyanlarını almak, bu adresin bulunduğu belediyeden işyerinin tüp satışı işi için ruhsat alıp almadığını sormak, tüp satışı yaptığı anlaşılan işyerinin satışı yapılacak tüpleri nereden aldığını, dağıtımın nasıl yapıldığını, sürekli müşterileri bulunup bulunmadığını davacıdan sorarak davacının beyanları doğrultusunda fiili çalışmanın ispatına yönelik gerekli araştırmaları yapmak ve böylece toplanan deliller ışığında varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacı/birleşen dosyada davalı R.. A.. vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
14.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.