Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
İ.İ.K nun 33. maddesi gereği, borçlu icra emrinin tebliği üzerine 7 gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak, borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası, yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.
Somut olayda borçlu vekili, takip öncesi 25.9.2009 tarihinde düzenlendiğini iddia ettiği “Feragat-İbra sözleşmesi”  ile  borçlarının sona erdiğini, itfa olunduğunu belirtmiş, ancak bunu icra emrinin tebliğ tarihinden itibaren 7 günlük  sürede ileri sürmemiştir. Borçlu vekilinin usulsüz tebligat şikayeti de bulunmadığından itirazın süreden reddi yerine yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Ayrıca kabule göre de, sunulan “ Feragat - İbra sözleşmesi ” yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş bir belge niteliğinde olmadığı halde bu belgeye dayanılarak itirazın kabulü de doğru değildir. 
SONUÇ :Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 04/10/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.