18. Ceza Dairesi 2018/3650 E. , 2019/1283 K.
"İçtihat Metni"KARAR
Hakaret suçundan sanık ..."un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125/1-4, 62 ve 52. maddeleri uyarınca 1.740,00 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Demirci (Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesinin 23/06/2011 tarihli ve 2011/37 esas, 2011/325 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde kasıtlı suç işlediğinden bahisle yeniden yapılan yargılamasında hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125/1-4, 62 ve 52. maddeleri uyarınca 1.740,00 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Demirci Asliye Ceza Mahkemesinin 31/10/2017 tarihli ve 2017/91 esas, 2017/212 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 16/05/2018 gün ve 41405 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun, "Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir." şeklindeki 231/11. maddesi nazara alındığında; somut olayda denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işleyen sanık hakkında mahkemece eski hükmün aynen açıklanmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, 23/06/2011 tarihli ilk kararda sanık hakkında katılana yönelik "senin gibi komşu olmaz olsun, Allah cezanı versin, nefret verdiniz artık" şeklindeki sözlerle hakaret ettiğinden bahisle mahkûmiyet hükmü kurulmasına rağmen, 31/10/2017 tarihli kararda ilk hükümle çelişki oluşturacak şekilde sanığın katılana yönelik "senin ırkını sinkaf ederim" şeklinde hakaret ettiğinden bahisle hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
Anayasanın 141/3. maddesinde belirtildiği üzere, mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli yazılması gerekmektedir.
5271 sayılı CMK’nın “Hükmün gerekçesinde gösterilmesi gereken hususlar” başlıklı 230. maddesinde; (1) Mahkûmiyet hükmünün gerekçesinde aşağıdaki hususlar gösterilir:
a) İddia ve savunmada ileri sürülen görüşler.
b) Delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin belirtilmesi; bu kapsamda dosya içerisinde bulunan ve hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delillerin ayrıca ve açıkça gösterilmesi.
c) Ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiili ve bunun nitelendirilmesi; bu hususta ileri sürülen istemleri de dikkate alarak, Türk Ceza Kanununun 61 ve 62. maddelerinde belirlenen sıra ve esaslara göre cezanın belirlenmesi; yine aynı Kanunun 53 ve devamı maddelerine göre, cezaya mahkûmiyet yerine veya cezanın yanı sıra uygulanacak güvenlik tedbirinin belirlenmesi.
d) Cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adlî para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususlara ilişkin istemlerin kabul veya reddine ait dayanaklar.” hükmüne yer verilmiş,
Aynı Kanun’un 289. maddesinin (g) fıkrasında da hükmün 230. madde gereğince gerekçeyi içermemesi, hukuka kesin aykırılık halleri arasında sayılmıştır.
CMK"nın 231/11. maddesi: “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir.” hükmünü içermektedir.
Hakkındaki hükmün açıklanması geri bırakılan sanığın, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, 5271 sayılı CMK"nın 231/11. maddesi uyarınca, hakkındaki hüküm ilk şekliyle açıklanır. Açıklanan bu hükümdeki hukuka aykırılıklar, temyiz veya kanun yararına bozma yoluyla Yargıtay tarafından yapılacak inceleme sonucunda giderilir. Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işleyen veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yerine getirmeyen sanık hakkındaki açıklanması geri bırakılan hükümde prensip olarak mahkemece bir değişiklik yapma imkanı bulunmamaktadır.
Bu açıklamalar karşısında, mahkemece kendisine herhangi bir yükümlülük yüklenmeyen ve denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işleyen sanık hakkında, önceki hükmün aynen açıklanması ile yetinilmesi gerekirken, incelenen somut olayda, Yerel Mahkemece sanığın "senin gibi komşu olmaz olsun, Allah cezanı versin, nefret verdiniz artık" şeklindeki sözlerle hakaret suçunu işlediği kabul edilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmasına karşın, yapılan ihbar üzerine açıklanmasına karar verilen hükmün gerekçesinde sanığın "senin ırkını sinkaf ederim" şeklindeki sözlerle hakaret suçunu işlediği kabul edilerek farklı gerekçeyle hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce kısmen yerinde görüldüğünden,
1- Hakaret suçundan sanık ... hakkında, Demirci Asliye Ceza Mahkemesinin 31/10/2017 tarihli ve 2017/91 esas, 2017/212 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Aynı Kanun maddesinin 4-b fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, 15/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.