21. Hukuk Dairesi 2019/1241 E. , 2019/8074 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı, davalı Kurum tarafından sigortalı sayılmayan 4 yıl 9 ay 28 günlük sigortalılık süresinin isteğe bağlı sigortalı olarak kabulüne karar verilmesini istemiştir.Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, davacının 01.04.1986- 31.03.1998 tarihleri arasındaki tüm sürenin sigorta primini ödediği halde kurumca iptal edilen 4 yıl 9 ay 28 gün sigotalılık süresinin sigortalı hizmet/ isteğe bağlı sigortalılık olarak kabul edilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulü ile " 30.12.1989-13.05.1991, 01.11.1991-13.07.1992, 01.07.1995-14.05.1996, 16.06.1996-14.09.1996, 16.11.1996-14.02.1997, 16.12.1997-14.02.1998, 16.03.1998-01.04.1998, tarihleri arasında davacının isteğe bağlı Bağkur Sigortalısı olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin talebinin reddine" karar verilmiştir.
01/04/1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasa"nın 24. maddesinde zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için esnaf sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı aranırken 20/04/1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa"nın 24. maddesi değiştirilecek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olması şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için meslek kuruluşuna kayıtlı olma yeterli görülmüş, 22/03/1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması yeterli görülmüş, 02/08/2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için esnaf sicil kaydı ve oda kaydının bir arada bulunması yeterli görülmüştür.
Dairemizin 14/03/2017 tarihli 2016/16457 E. 2017/2007 K. sayılı, davacının 1992 ve 1997 af yasalarından yararlanarak ne kadarlık süreye ilişkin ödeme yaptığının araştırılarak MK 2. maddesi gereği karar verilmesine dair bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada; davacının 1992- 1997 prim affından yararlandığına dair ibarenin sistem hatasından kaynaklanmakta olup, anılan tarihlerden önce sigortalılığı olanların tüm ekstrelerinde sistem tarafından 1992-1997 prim aflarından yararlandı ibaresinin bulunduğu, davacının dosyasında aflardan yararlanmak için talep ve ödemesinin bulunmadığının davalı kurumca belirtildiği, davacının 01/09/1994 tarihinde mükerrer bağ-kur girişi yapılıp iptal edildiği, 29/09/1998 tarihinde SSK’lı süreleri ile hizmet birleştirilmesi yapılırken bağ-kur giriş ve çıkış tarihleri için şimdiki gibi girdi çıktı işlemi yapıldığı anlaşılmaktadır.Somut olayda, davacının 1992 ,1995, 1997 ve 1998 yıllarında prim ödemeleri bulunduğu, af yasalarından faydalandığına dair kurumda belge bulunmasa dahi davacının prim ödemelerinin af yasaları ile uyumlu olması ve hizmet ekstresinde 1992 ve 1997 aflarından yararlandığı belirtildiği halde af yasalarından yararlanmak suretiyle ödediği primlerin hangi tarih aralığına ilişkin olduğu araştırılmadan eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.Yapılacak iş; davacının 1479 sayılı kanun hizmet ekstresinde görünen prim ödemelerinin 1992 ve 1997 aflarına ilişkin ödendiğinin kabulü halinde ödemelerin kurumun kabul ettiği gibi kesintili mi ( 01/04/1986- 29/12/1989, 14/05/1991- 31/10/1991 ve 14/07/1992- 30/06/1995 tarihleri arası için ) yoksa kesintisiz mi ( 01/04/1984- 31/03/1998 ) sigortalılık sürelerini kapsadığı bilirkişi aracılığı ile tespit edilerek primi ödenmiş sigortalılık sürelerini ortaya koymak, kesintisiz sigortalılık süresine ilişkin ödendiğinin tespiti halinde MK 2 maddesinde ifadesini bulan objektif iyiniyet kuralları nazara alınarak ödediği prim miktarının karşıladığı süre kadar isteğe bağlı sigortalı saymak, isteğe bağlı sigortalılık süresi belirlenirken SSK" lı çalışma sürelerini de çakışan sigortalılık hükümleri doğrultusunda dikkate almak, af yasaları kapsamı dışında kalan bundan sonraki prim ödemelerini de ileriye yönelik isteğe bağlı sigortalılık süresi olarak değerlendirmek ve sonucuna göre karar verilmekten ibarettir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin ve teknik inceleme yapılmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.