MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet ve beraat


Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I- Mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Hükmolunan cezanın tür ve miktarı bakımından, 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 3-B maddesiyle değişik 1412 sayılı CMUK"un 305/1. maddesi gereğince hükmün temyizi olanaklı bulunmayıp kesin nitelikte olduğundan, suça sürüklenen çocuk ..."in temyiz isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II- Hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Yapılan yargılama sırasında suça sürüklenen çocuğun müştekinin hırsızlık nedeniyle meydana gelen zararlarını giderme doğrultusunda bir iradesinin bulunmadığı anlaşıldığından, hakkında 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesindeki hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşulları oluşmadığı anlaşılmakla yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Müştekinin, işyerini saat 22:30 sıralarında kilitleyip ayrıldığı ve sabah saat 08:30"da yeniden açmak üzere geldiğinde hırsızlık olayını fark ettiğine dair beyanı karşısında; eylemin gece işlendiğine dair delillerin neler olduğu karar yerinde değerlendirilmeden yazılı biçimde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ..."in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından 5237 sayılı TCK"nın 143. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın çıkarılarak, 142/1-b, 31/3 ve 62. maddeleri uyarınca sonuç cezanın neticeden 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

III- Konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
TCK"nın 142/4. maddesinde yer alan düzenlemenin, mala zarar verme suçunun yanı sıra konut dokunulmazlığının ihlali suçunu da kapsadığı, konut dokunulmazlığının ihlali başlığı altında aynı Yasanın 116/1. maddesinde düzenlenen suçun konut dokunulmazlığının ihlali, 116/2. maddesinde düzenlenen şeklinin ise işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunu oluşturması karşısında; atılı suçu işlediği sabit olan sanık hakkında, suç tarihi itibari ile uzlaşmaya tabi olan konut dokunulmazlığının ihlali suçu yönünden, 5271 sayılı CMK"nın 253 ve 254 maddelerinde öngörülen uzlaşma hükümlerinin de uygulanması suretiyle hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, yasal ve yerinde olmayan gerekçeyle beraatine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... ve Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 21.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.