16. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/375 Karar No: 2013/502 Karar Tarihi: 04.02.2013
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2013/375 Esas 2013/502 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2013/375 E. , 2013/502 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında Karakaya Köyü çalışma alanında bulunan 105 ada 1 parsel sayılı 158,83 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, kargir ahır ve arsası olarak davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazın bir bölümünün kadim yol olduğunu ileri sürerek dava açmıştır. Yargılama sırasında Hazine, 06.05.2011 tarihli fen bilirkişi raporunda (B) harfiyle gösterilen taşınmaz bölümünün yol, aynı raporda (A) harfiyle gösterilen taşınmaz bölümünün ise; devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasına dayanarak davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 105 ada 1 parsel sayılı taşınmazın müdahil Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmazın kayalık niteliğinde bulunduğu ve özel mülkiyete konu olamayacağı kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Mahkemece mahallinde yapılan keşif ve uygulama ile dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarından dava konusu taşınmazın doğu sınırında dizili taşların bulunduğu bölümün öncesinin “yol” olduğu, bu bölümün dışında kalan kısmının ise 1970 yılından beri ahır ve arsa olarak davacı tarafça kullanıldığı ve bu bölüm üzerinde tespit tarihi olan 03.12.2007 gününe kadar davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca mahkemece, mahallinde yerel bilirkişi, tanıklar ve fen bilirkişinin huzuru ile yeniden keşif yapılarak dava konusu taşınmazın doğu sınırında dizili taşların bulunduğu ve yol olarak kullanılan bölümün belirlenip fen bilirkişisi rapor ve haritasında gösterilmesi ve bundan sonra çekişmeli taşınmazın yol olan bölümün ifrazı ile haritasında yol olarak gösterilmesine, kalan bölümünün ise tespit gibi davalı adına tesciline karar verilmek gerekirken; dosya kapsamına uygun düşmeyen şekilde çekişmeli taşınmazın tümünün Hazine adına tesciline karar verilmesi isabetsizdir. Davalının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde temyiz harcının davalıya iadesine, 04.02.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.