10. Hukuk Dairesi 2015/14405 E. , 2015/16183 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Mersin 1. İş Mahkemesi
Tarihi : 05.05.2015
No : 2010/296-2015/151
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, 07.02.2006-05.08.2009 tarihleri arasında davalı işveren nezdinde geçen ve Kurum"a bildirilmeyen çalışma sürelerinin tespitini talep etmiş, Mahkemece davacının dava konusu dönemde dava dışı işyerinden bildirilmiş çalışmasının olduğu, Kurum kayıtlarının aksinin ve davalı işveren yanında çalışma iddiasının ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır. Yargılama sırasında resmi belge veya yazılı delil esas ise de; somut bilgilere dayanması ve inandırıcı olmaları koşuluyla tanık beyanları ile de ispatı mümkündür.
İnceleme konusu davada, Mahkemece, hizmet tespitine yönelik olarak yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli değildir. Ayrıca, davalı işyerinde gerçekleştiği iddia edilen çalışmaya engel olmadığı sürece, davacının aynı
anda birden fazla işyerinde çalışmasının mümkün bulunmasına göre, Mahkemenin davacının dava dışı ..... Pazarlama ve Tic. A.Ş.’ye ait işyerinden bildirilmiş çalışmasına dayalı red gerekçesi de isabetli bulunmamıştır.
Bu bakımdan; davalı işveren tarafından işin görüldüğü şirketten 100 civarında sürücü eğitim simülatör cihazı satıldığı, davacı tarafından da bu cihazların bakımında çalışıldığı iddia edilmiş olup, Mahkemece davalı işverene sorularak ve gerektiğinde şirket kayıtlarında araştırma yapılarak bu kayıtlarda davacının çalışmasını gösterir fatura, teslim tutanağı gibi belgelerin olup olmadığı araştırılmalı, cihazların satıldığı işyerlerinde çalışan, dava konusu dönemi ve davacının çalışmasını bilebilecek tanıklar tespit edilmeli, bu tanıklar yöntemince dinlenmeli, belirmesi halinde tanık beyanları arasındaki çelişkiler giderilmeli, yargılama sırasında dinlenen davacı tanığı E. D.’in geçekten cihazın satıldığı ve davalı şirket tarafından bakımının yapıldığı sürücü kursu yetkilisi olup olmadığı saptanmalı, tanığın iddia edildiği gibi bu işyerinin yetkilisi olması halinde, davacının çalışmasını doğrulayan beyanları dikkate alınmalı, ... Bankası"na sunulduğu belirtilen ve davacının 07.02.2006 tarihinden beri davalı şirkette çalıştığını belirten yazı aslı getirtilerek ve üzerinde imza incelemesi yapılarak bu yazının davalı şirkete aidiyeti araştırılmalı, yazının şirket tarafından verilmiş olması halinde, davacının çalışmasını gösterir kesin bir delil olmasa dahi, diğer delillerle desteklenir ise çalışmaya karine teşkil edeceği gözetilmelidir. Ayrıca her ne kadar, davacının serbest çalıştığı iddia edilmiş ancak davacının Bağ-Kur Kaydı olmadığı anlaşılmış ise de, davacının davalı işyeri ile alakalı kendi namına bir çalışması olup olmadığı da tartışılmalıdır. Böylece, anılan deliller yöntemince araştırılarak irdeleme yapılmalı ve davacının çalışmasının gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşmiş ise hangi sıklıkta çalışıldığı, çalışmanın kısmi çalışma ve kendi namına çalışma niteliğinde olup olmadığı konusunda değerlendirme yapılarak elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının isteği durumunda davacıya geri verilmesine, 08.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.