Esas No: 2018/5737
Karar No: 2021/3818
Karar Tarihi: 16.03.2021
Danıştay 6. Daire 2018/5737 Esas 2021/3818 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2018/5737
Karar No : 2021/3818
TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALI) … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
2- (DAVACI) … Sanayici ve İşadamları Derneği (…)
VEKİLLERİ : Av. … - Av. …
KARŞI TARAF : 1- (DAVACI) … Sanayici ve İşadamları Derneği (…)
2- (DAVALI) … Belediye Başkanlığı
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı dernek tarafından, üyelerinin fabrika binalarının bulunduğu Küçükçekmece ilçesindeki yaklaşık 159 hektarlık alanı kapsayan 18/10/2015 onay tarihli 1/1000 ölçekli ... Caddesi ve Çevresi Revizyon Uygulama İmar Planının, plan notlarının ve planın kabul edilmesine ilişkin ... tarih ve ... sayılı … Belediye Meclis Kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda; dava dosyasındaki mevcut bilgi ve belgeler ile mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde hazırlanan bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu planda, farklı arazi kullanım biçimlerinin oranları belirlenmediğinden alandaki minimum gereksinimlerin yetersiz kalması sonucunun doğabileceği, ticaret ve hizmet alanı fonksiyonunun içeriğindeki kullanımların oransal dağılımı belirlenmediğinden oluşabilecek çok büyük alanlı parsellerde tek kullanımlı bir yapının ortaya çıkmasına neden olabileceği, planlama alanı bütününde yeterli sosyal ve teknik altyapı kullanımlarının sunulmadığı sonucuna varılarak dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: Davacının feragat beyanlarıyla ilgili olarak, davalı idarelerin hukuka aykırı işlemler tesis ettiği saptanarak, iptal kararı verilmiş olması nedeniyle bu aşamadan sonra davanın esastan nihayete erdirilmesinde üstün kamu yararının varlığının kabulünün zorunlu bulunduğu, zira işlemin kamusal niteliğinin, bireysel niteliğe göre daha ağır bastığı ve davanın subjektif nitelikli bir davadan ziyade objektif nitelikteki bir iptal davası olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek işin esasına geçildiği ve mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde hazırlanan bilirkişi raporu ile dosyadaki bilgi ve belgelerin değerlendirmesi sonucunda dava konusu işlemin iptali yolundaki .... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı tarafından; yasal şekle uygun olarak yapılan feragat isteminin kabul edilmemesinin hukuka aykırı olduğu öne sürülerek kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı tarafından; kararın hukuka aykırı olduğu, davacı derneğin dava açma ehliyetinin bulunmadığı, tadilat ile parsel malikleri lehine durum oluşturulduğu, yeni kabul edilen plan nedeniyle davanın konusunun kalmadığından kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY : Davacı dernek tarafından, üyelerinin fabrika binalarının bulunduğu Küçükçekmece ilçesindeki yaklaşık 159 hektarlık alanı kapsayan 18/10/2015 onay tarihli 1/1000 ölçekli ... Caddesi ve Çevresi Revizyon Uygulama İmar Planının, plan notlarının ve planın kabul edilmesine ilişkin ... tarih ve ... sayılı Küçükçekmece Belediye Meclis Kararının iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinde, idari davalarda feragat istemleri üzerine Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlamıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 307. maddesinde; "(1) Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.", 309. maddesinde; "(1) Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (2) Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (3) Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. (4) Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.", 310. maddesinde; "(1) Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. (2) (Ek:22/7/2020-7251/29 md.) Feragat veya kabul, hükmün verilmesinden sonra yapılmışsa, taraflarca kanun yoluna başvurulmuş olsa dahi, dosya kanun yolu incelemesine gönderilmez ve ilk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesince feragat veya kabul doğrultusunda ek karar verilir. (3) (Ek:22/7/2020-7251/29 md.) Feragat veya kabul, dosyanın temyiz incelemesine gönderilmesinden sonra yapılmışsa, Yargıtay temyiz incelemesi yapmaksızın dosyayı feragat veya kabul hususunda ek karar verilmek üzere hükmü veren mahkemeye gönderir.", 311. maddesinde; "(1) Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.", 312. maddesinde; (1) Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir. Feragat ve kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkûmiyet, ona göre belirlenir." hükümlerine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Anılan İdare Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmasından sonra davacının, 25/01/2018 tarihinde Mahkeme kayıtlarına giren dilekçesinde davadan feragat beyanında bulunulduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, iptal davalarının objektif niteliği dikkate alındığında, bu davalarda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun feragate ilişkin hükümlerinin nasıl yorumlanması gerektiği noktasında toplanmaktadır.
Hak arama hürriyeti, dava açma hakkı nasıl evrensel temel hak ve hürriyetlerdense, bu hakkın kullanılması, kullanılmaması veya önce kullanıp sonra vazgeçilmesi de kişinin doğal temel haklarındandır. İptal davaları da tam yargı davaları gibi kişinin üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği nitelikteki haklarındandır.
Buna göre, bu hakkın kullanımı tek taraflı irade beyanı ile yapılıp tamamlandığına, ayrıca mahkemenin veya davalının kabulüne de gerek bulunmadığına göre, feragat beyanından sonra davaya bakmakta olan mahkemece bu beyanın sadece gerçekten feragat anlamında olduğu ve kanunen belirlenen şekilde yapılıp yapılmadığının saptanmasıyla yetinilmesi ve bu saptamadan sonra feragat nedeniyle uyuşmazlığın sona erdiğine ilişkin hüküm kurulması zorunludur.
Nitekim, yukarıda metinlerine yer verilen hükümlerde, feragat ve kabulün karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmadığı, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı, hiçbir yoruma ihtiyaç bırakmayacak açıklıkta ifade edilmiştir.
Öte yandan, iptal davalarının objektif dava türü olması, bir kişinin açtığı iptal davasından feragat etme hakkını ortadan kaldıran bir özellik değildir. Çünkü o işlemden etkilenen herkesin dava açabilmesi mümkün olup, başkalarının açmadığı davalar nedeniyle dava açan kişinin doğal ve yasal bir hakkının yorum yoluyla hukuken elinden alınma olanağı bulunmamaktadır. Aksi halde objektif nitelikteki iptal davası açıldıktan sonra feragat hakkının tanınmaması, mahkemelere adeta kamu savcılığı görevi verilmesi sonucunu doğurur. Oysaki Anayasa'da ve yasalarımızda mahkemelere böyle bir görev verilmemiştir.
Nitekim, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 19/02/2020 tarihli, E:2019/3471, K:2020/404 sayılı ve 27/02/2020 tarihli, E:2019/2396, K:2020/526 sayılı kararları da bu yöndedir.
Bu durumda, davadan feragatin idari yargıda görülen bütün davalarda uygulanabilmesinin mümkün olması, bu hakkın yorum yoluyla kısıtlanma olanağının bulunmaması, davacının yasal şekle ve esasa uygun olarak davasından feragat etmiş olması karşısında, davacının davadan feragat isteminin reddi ile istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi kararında isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararın BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 16/03/2021 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.