20. Hukuk Dairesi 2012/14509 E. , 2013/3976 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ....Köyü 120 ada 2 parsel sayılı 2574 m2 yüzölçümlü taşınmaz, hâli arazi niteliği ile Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı, zilyetlik iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin iptaliyle davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, Hazine tarafından hükmün temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 2009/7123-6062 sayılı kararıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Mahkemece çekişmeli taşınmazda davacı lehine zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Yerel bilirkişi ve tanık beyanları, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin başlangıcını, niteliğini ve sürdürülüş biçimini yeterince açıklamaktan uzak olduğu gibi taşınmaz orman sınırında yer aldığı halde, yöntemince orman araştırması da yapılmamıştır. Doğru sonuca varılabilmesi için, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle; aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları ve 3’er kişilik uzman ziraat ve orman mühendisleri kurulu huzuruyla keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu, kimden ne zaman kime intikal ettiği, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin başlangıcı ve sürdürülüş biçimi, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin terk edilip edilmediği, terk edilmiş ise yeniden ne zaman zilyet olunduğunun etraflıca sorulup maddî olaylara dayalı olarak açıklattırılması, orman tahdit harita ve tutanakları üç kişilik uzman orman mühendisleri kurulu vasıtasıyla mahalline uygulanarak taşınmazın orman tahdidine göre konumu ile orman sayılan yerlerden olup olmadığının, ayrıca, orman içi açıklık niteliği taşıyıp taşımadığının belirlenmesi, üç kişilik uzman ziraat mühendisleri kurulundan taşınmazın niteliği ile ilgili olarak ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınması, bundan sonra tüm delillerin birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozmaya uyulduktan sonra davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın kadastro tesbitinin iptaliyle davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 2001 yılında orman kadastrosu ve 2/B uygulaması yapılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince uzman orman bilirkişi tarafından orman kadastrosuna, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın
orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen davacı yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 08/04/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.