Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/13186
Karar No: 2015/16176
Karar Tarihi: 08.10.2015

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/13186 Esas 2015/16176 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2015/13186 E.  ,  2015/16176 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İstanbul 20. İş Mahkemesi
    Tarihi :26.03.2015
    No :2014/728-2015/121

    Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemece, bozmaya uyularak, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum avukatının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- Davacı vekili tarafından davacı aleyhine davalı Kurum tarafından başlatılan borç takibi ile ilgili davacının sorumluluğunun olmadığı belirtilerek, dava dilekçesine ekli Kurum borç sorgulama evrakında yer alan borçlara ilişkin takip ve ödeme emirlerinin Kurumdan sorulup öğrenilerek bu ödeme emirlerinin iptali talep edilmiş, Mahkemece, Kurum ile yapılan yazışmada davacı aleyhine 2008/18358 takip nolu ve 2003/7-8. aylara ait prim borcuna ilişkin ödeme emrinin de aralarında bulunduğu takip evrakları celbedilmiş, davacı talebinin 2008/18358 takip nolu ödeme emrinin iptalini de kapsadığı da gözetildiğinde, Mahkemece 2008/18358 takip nolu bu ödeme emri hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamış olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    3- 2012/23965 takip sayılı; 2002/12 dönemine ilişkin idari para cezasından kaynaklanan ödeme emri yönünden ise;
    a)Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Kanunun 140. maddesinde idari para cezaları ile ilgili usul ve esaslar özel bir şekilde düzenlenmiştir. Anılan düzenleme uyarınca; idari para cezasını gerektiren şartlar oluştuğunda Kurum tarafından verilecek idari para cezası ilgiliye tebliğ edilmekle tahakkuk eder ve tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde Kurumun ilgili ünitesine itiraz edilebilir. İtirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde yetkili idare mahkemesine başvurabilirler. Bu süre içinde başvurunun yapılmaması halinde, idari para cezası kesinleşir ve Kurum alacağına dönüşür. Ne var ki; Mahkemeye başvurulması idari para cezasının takip ve tahsilini durdurmayacaktır.
    6183 sayılı Yasanın 55. maddesi, vadesinde ödenmeyen kamu alacaklarının tahsili amacıyla ödeme emri düzenlenmesi olanağını öngörmüş olup; ödeme emrine konu edilen alacağın kesinleşmiş ve tahsil edilebilir aşamaya gelmiş olması zorunluluğu bulunmaktadır. Bu durumda ise, 506 sayılı Yasa 140. maddesi uyarınca başlamış olan itiraz prosedürünün bulunup bulunmadığı varsa sonucu araştırılarak, idari para cezasının kesinleşip kesinleşmediği belirlenmeli, kesinleşen idari para cezası miktarının tespitiyle, ancak bu miktara ilişkin ödeme emri yönünden, 6183 sayılı Yasanın 58. maddesinde sınırlı olarak sayılmış nedenlere dayalı olarak inceleme yapılmak suretiyle sonuca ulaşılması gereği gözetilmelidir.
    b)Zamanaşımı konusunda gelince; idari para cezasına ilişkin borcun doğduğu tarihte yürürlükte bulunan, 506 sayılı Yasanın 06.05.1993 tarih ve 3910 sayılı Yasa ile değişik 140/son fıkrası “İdari para cezalarının tahakkuk ve tahsilatında 10 yıllık zamanaşımının uygulanacağının” öngörülmesi karşısında Kurum gelirleri kapsamında olup süresi içerisinde ödenmediğinde Kurum alacağına dönüşen idari para cezaları yönünden zaman aşımı süresi; bu çevrede belirlenmelidir. Bu aşamada, 10 senelik zaman aşımı süresinin başlangıç tarihi olarak da idari para cezasına konu hukuksal aykırılığın gerçekleştiği gün esas alınmalıdır.
    Mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslara göre inceleme yapılması gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması da usul ve kanuna aykırı olup bozma sebebidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, 08.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi