17. Hukuk Dairesi 2014/5515 E. , 2015/13059 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 23/12/2013
NUMARASI : 2012/501-2013/461
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili, davalıya trafik sigortalı aracın, tek taraflı kaza yapması sonucu, araçta yolcu olarak bulunan davacılar A..K..ve S.."in babaları olan M...G..."in vefat ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davacılar için 1.500,00"er TL destekten yoksun kalma tazminatının yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, araç sürücüsü olan desteğin eşi M.."nin ehliyetsiz olduğunun anlaşıldığını, bu nedenle ödenecek tazminatın rücu edileceğini, alacaklı-borçlu sıfatının birleştiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile davacı A..K.. için 1.500,00 TL, davacı S..için 1.500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Bir insanın ölümü hukukî anlamda bir zarar olmamakla beraber, bu yüzden yine de bazı zararlar meydana gelmiş olabilir. İşte BK"nın 45/II. maddesinin (6098 sayılı TBK m. 53) öngörmüş olduğu hal, ölüm sonucu vukua gelen bir kısım zararların tazminini hükme bağlamaktadır. Bu hükme göre, ölenin yardımından faydalananlar, bu yüzden yoksun kaldıkları faydayı, tazminat olarak, sorumludan isteyebilirler. Buna “destekten yoksun (muinden mahrum) kalma tazminatı” denir. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yani haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse BK"nın 45/II. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir.
Destekten yoksunluk zararının hesabında müteveffanın gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Somut olayda, davacılar desteğinin öğretmen olduğu iddia edilmiş, mahkemece bu husus araştırılmamış, hükme esas alınan aktüerya raporunda, davacının yaptığı işe ilişkin bilgi ve belge bulunmadığı belirtilerek net asgari ücret üzerinden hesaplama yapıldığı görülmüştür. Kaldı ki, aktüerya raporunda işlemiş dönem hesabında esas alınan net asgari ücret tutarlarının da fazla olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, desteğin öğretmen olduğu iddiasının araştırılması, öğretmen olduğunun tespiti halinde, kaza tarihinden aktüerya raporun tanzim edildiği tarihe kadar aylık kazancını gösterir bordroların getirtilmesi ve aktüer bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekili ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalıya geri verilmesine 30/11/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.