11. Hukuk Dairesi 2018/1443 E. , 2019/4027 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 08/06/2017 tarih ve 2017/301-2017/397 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin yönetim kurulu başkan yardımcısı, şirket genel müdürü olduğunu, aynı zamanda müvekkilinin mesleğinin ziraat mühendisi olması ve iyi tarım uygulamaları kontrolörü sertifikasına sahip olması nedeniyle de şirkette kontrolör olarak da çalıştığını, davalı şirkette yönetim kurulu üyelerine ücret ödenmeyeceğine dair karar alındığını, müvekkilinin bu görevi sebebi ile genel müdürlük ve kontrolörlük görevlerinden kaynaklanan ücretlerinin de ödenmediğini, bu durumun haksız olduğunu ileri sürerek genel müdürlük ve kontrolörlük görevlerinden kaynakalan alacakları için şimdilik 30.000,00 TL’nın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının genel kurul kararı ile yönetim kurulu başkan yardımcılığı görevine getirildiğini, bu görevin dışında davacıya hiçbir karar ile başka bir alanda görevlendirme verilmediğini, şirkette işveren sıfatına haiz olduğunu, kesinlikle işçi sıfatının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davacının ortağı olduğu davalı şirkete emeğini sermaye olarak koyamacağını, bu durumda çalışmasının varlığı halinde ücret alacağının doğacağını, davacının yöneticilik sıftaının yanı sıra davalı şirketin organizasyon şemasında kontrolör olarak da çalıştığı, bu pozisyonda çalışan bir ziraat mühendisinin 2009 yılında 2.500,00 TL, 2010 yılında 2.555,00 TL emsal ücret alacağı, bu durumda davacının toplam çalışmaları nedeniyle 16.277,50 TL ücret alacağının bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile 16.277,50 TL’nın tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 833,92 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 22/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.