17. Hukuk Dairesi 2019/4877 E. , 2020/3491 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili birleşen davada, 02.01.2006 tarihinde, davalıların sürücüsü ve zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu aracın yaya müvekkiline çarparak yaralanmasına neden olduğunu belirterek 4.000,00 TL maddi (maluliyet, tedavi gideri, hastane masrafları..vb) tazminatın her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen, 15.000,00 TL manevi tazminatın davalı sürücüden, olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 20.03.2014 tarihinde tedavi giderleri yönünden SGK"yı davaya dahil etmiş, 27.09.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi talebini toplamda 7.941,27 TL"ye artırmıştır.
Davalı ... vekili ve dahili davalı SGK vekili, davanın reddini savunmuş; diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan delillere göre; maddi talep konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 5.000,00 TL"nin olay tarihinden işleyecek yasal
faizi ile birlikte davalı ..."ten tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde ve özellikle manevi tazminatın takdirinde B.K.nun 47.maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
25.02.2011 tarihinde 6111 sayılı "Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun" yürürlüğe girmiştir.
Bu Kanunun 59. maddesi ve geçici 1.maddesi ile trafik kazaları sebebiyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin, sosyal güvenceleri olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı ve yine bu kanunun yayınlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin de Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır.
Buna göre; 6111 Sayılı Kanun gereği yasanın yayımlandığı tarihten önce ve sonra meydana gelen tüm trafik kazaları nedeni ile sunulan belgeli sağlık hizmet bedelleri Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacaktır. Bu nedenle davacının dava konusu tedavi giderlerinden belgeli/faturalı sağlık giderlerinin tümünden Sosyal Güvenlik Kurumu, belgesiz/paramedikal giderlerden ise aracın işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı sorumludur.
Somut olayda, 02.05.2013 havale tarihli bilirkişi raporunda birleşen dava davacısının 6.160,23 TL belgeli tedavi gideri, 1.180,74 TL üç aylık bakıcı gideri ve 600,00 TL faturasız munzam harcama bedeli toplamı 7.941,27 TL zararı olduğu belirlenmiş, davalı trafik sigortasınca (ZMSS) bu zararın 1.180,74 TL bakıcı gideri ve 600,00 TL munzam zarar toplamı olan 1.780,74 TL"si davacı tarafa ödenmiş, davacı tarafça bu davalı yönünden davadan feragat edilmiş, davaya kalan zarar miktarı yönünden devam edilmiştir. Bilirkişi heyetinin 23.01.2014 tarihli ek raporunda, davacının, 2918 sayılı Yasa kapsamında kalan ve dahili davalı SGK"nın sorumlu
olduğu belgeli tedavi giderinin 6.160,23 TL olduğu tespit edilmiş, buna karşın mahkemece, SGK"nın davacının tedavi giderleri yönünden herhangi bir ödemesi olup olmadığı ya da ödemesi varsa aynı tedavi giderlerine yönelik olup olmadığı hususunda bir araştırma yapılmadan, SGK"nın tedavi karşılığı ilgili hastaneye yapacağı ödeme karşılığı harici bir ödeme yapması gibi bir sonuca ulaşmanın doğru olmayacağı gerekçesiyle maddi talebin konusuz kaldığı kabul edilmiştir.
Eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru değildir. O halde mahkemece, öncelikle mükerrer ödemeye mahal verilmemesi için SGK"dan, davacının dosya kapsamındaki belgeli tedavi giderlerinin ilgili hastanelere/kurumlara ödenip ödenmediği, ödeme var ise aynı tedavi giderlerine yönelik olup olmadığının araştırılması; herhangi bir ödeme yapılmamış ise dahili davalı SGK"nın bilirkişi heyetince tespit edilen 6.160,23 TL"lik belgeli tedavi giderinden sorumlu tutulması gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetli olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilin manevi tazminata dair sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 16/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.