1. Hukuk Dairesi 2016/17460 E. , 2020/1821 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ-TESCİL-BEDEL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil- bedel davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... "un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olmazsa bedel isteğine ilişkindir.
Davacı, kendisinin ve arkadaşı olan davalının borcu nedeniyle, bankadan kredi temin etmek için 13 numaralı bağımsız bölümünü davalıya inançlı işlem ile devrettiğini, kredi borcu kapandıktan sonra taşınmazın iadesi yönünde davalı ile anlaştıklarını, ancak bir süre sonra kredi taksitlerini ödeyememesi nedeniyle davalının taşınmazı satışa çıkardığını öğrendiğini ileri sürerek, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescilini, olmazsa bedelini istemiştir.
Davalı, davacının taşınmazı satış iradesinin olduğunu, muvazaa iddiasını yazılı delille ispatlaması gerektiğini, taşınmazın alımı için çekilen kredi ödemelerini kendisinin yaptığını, inançlı işlem ve muvazaa iddiasının birlikte ileri sürülemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddianın yazılı delille ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden; davalının Yapı Kredi Bankası’ndan 14.04.2009 tarihinde 232.000,00 TL bedelli 72 ay vadeli konut kredisi çektiği, davacının, adına kayıtlı 13 numaralı bağımsız bölümü 21.04.2009 tarihinde davalıya satış suretiyle temlik ettiği, davalıya ait banka hesap hareketlerinden aynı tarihte 35.780,00 TL, 54.210,00 TL ve 142.010,00 TL’nin davacıya hesabına gönderildiği, kredi borcunun 05.08.2010 tarihinde kapatıldığı, taşınmazın davalı tarafından 09.05.2014 tarihinde 750.000,00 TL bedelle dava dışı İrfan’a temlik edildiği, davacının davalı ile aralarındaki alacak-borç ilişkisine yönelik elektronik posta yolu ile yapılan yazışmalara ait dökümleri dosyaya sunduğu anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, 05.02.1947 tarih ve 20/6 sayılı İBK uyarınca inançlı işlem iddiasının yazılı delille kanıtlanması gerekmektedir.
Öte yandan HMK’nın 199. maddesinde; "Uyuşmazlık konusu vakıaları ispata elverişli yazılı veya basılı metin, senet, çizim, plan, kroki, fotoğraf, film, görüntü veya ses kaydı gibi veriler ile elektronik ortamdaki veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcıları bu Kanuna göre belgedir." hükmü, aynı kanunun 202. maddesinde de; "(1) Senetle ispat zorunluluğu bulunan hâllerde delil başlangıcı bulunursa tanık dinlenebilir. (2) Delil başlangıcı, iddia konusu hukuki işlemin tamamen ispatına yeterli olmamakla birlikte, söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş belgedir." hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda, davacı dosyaya HMK’nın 199. maddesi uyarınca bir yazılı delil sunamamış ise de, tarafların elektronik ortamdaki görüşmelerine ilişkin dökümanların aynı madde kapsamında belge niteliğinde olduğundan, HMK"nun 202. maddesi gereğince tanık dinlenebileceği kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca; tarafların bildirdiği tanıklar dinlenilerek, temlikin inançlı işleme dayalı olup olmadığının açıklığa kavuşturulması, inançlı işleme dayalı olduğu saptanır ise dava tarihi itibariyle davalının kayıt maliki olmadığı gözetilerek tapu iptali ve tescil istemi reddedilerek, terditli talep olan taşınmazın belirlenen değeri üzerinden bedele karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Davacının anılan nedenlerle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasa"nın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.