Esas No: 2021/9017
Karar No: 2022/1714
Karar Tarihi: 01.03.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/9017 Esas 2022/1714 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2021/9017 E. , 2022/1714 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptal Ve Tescil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiş olup, hükmün davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava konusu, ... İli ... İlçesi ... Köyü ... Mevkii 163 ada 1 parsel 11848,29 m2 ham toprak vasfındaki taşınmaz 04.06.2010 tarihinde tesis kadastrosu yoluyla tam hisse ile Hazine adına kayıtlı olup 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi bulunmaktadır.
Davacı, ... İlçesi ... Köyü hudutlarında 2009 yılında kadastro tespit çalışması yapıldığını ve sonuçlandırıldığını, tespit çalışmalarında ... Mevkiinde 163 ada 1 parselde 11848,29 m2 lik taşınmazın hali arazi olarak Hazine adına tescil edildiğini, dava konusu taşınmazın içinde yer alan 7000 m2 lik kısmının davacının babası ...’ın 18.09.1958 tarihli senetle 1000 TL bedelle Zehra Koparan adlı kişiden satın alma yoluyla iktisap ettiğini, 1958 yılından ölene kadar davacının babası tarafından ekili tarım arazisi vasfıyla kullanıldığını, ölümü ile yasal mirasçılarına intikal ettiğini, mirasçılarından ..., ... ve davacı arasında 1974 yılında yapılan rızai taksim ile dava konusu taşınmazın 3500 m2'lik kısmının davacıya bırakıldığını kullanılan yerin arazide belli olduğunu, davacının 3500 m2'lik bu yeri 40 yılı aşkın süredir kullandığını, son 5-6 yıldır taşınmazı ekemediğini, dolayısıyla Hazine adına kesinleşen tapu kaydının iptali ile yaklaşık 3500 m2 lik yerin davacı adına tescilini talep etmiştir. Davacı 06.11.2016 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporları sonrası 163 ada 1 parsel içerisinde kalan A harfli yer ile 101 ada 1 orman parseli içerisinde kalan B harfli yerin adına tescilini talep etmiştir.
Mahkemece; davacının davasının kısmen kabulü ile ... İli ... İlçesi ... Köyü ... Mevkii 163 ada 1 parselde davalı Maliye Hazinesi adına kayıtlı bulunan taşınmazın fen bilirkişisinin 06.10.2015 tarihli raporu ve ekindeki krokisinde (A) harfi ile gösterdiği ve kırmızıya boyadığı 1137,30 m²'lik kısmının tapu kaydının iptali ile bu kısım açısından aynı ada son parsel numarası verilerek davacı Niyazi oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine, Fen Bilirkişisi ... ...'ın 06.10.2015 tarihli raporu ve ekindeki krokisinin karar eki sayılmasına karar verilmiştir. Hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
Mahkemece eksik araştırma inceleme ve denetime elverişsiz bilirkişi raporu ile karar verilmiştir. Şöyle ki; dava konusu 163 ada 1 parsel kadastro tespiti yoluyla ham toprak vasfıyla Hazine adına kayıtlı olup kadastro tutanağı incelendiğinde; ... Köyü çalışma alanında 6831 sayılı Kanun'un 2. maddesinin B bendi kapsamında Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu taşınmazın kapsadığı 2/B parselinin dış sınırları itibariyle tutanağa ekli 09.12.2009 tarihli zabıt ile teknik yönden yüzölçümünün uygun hale getirilmişken bu kere 5831 sayılı Kanun'un 8. maddesiyle 3402 sayılı Kanun'a eklenen Ek 4. maddesi ile kesinleşen 2/B alanları içerisinde kalan kültür arazilerinin belirtilen madde ve Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Kadastro Daire Başkanlığının 04.08.2009 tarihli ve 1686 (2009/15) sayılı genelgesinin C bendi ile 1. maddesi hükümleri doğrultusunda güncelleme ve kadastro işlemine tabi tutulan ... bu taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve tarım alanına dönüştürülmesi mümkün olan yerlerden olduğu belirtilerek 01.03.2010 tarihinde Hazine adına tespit edilmişse de Mahkemece bu tutanak kapsamında yapılan çalışmalara ilişkin teknik belgelerin tümü dosya içerisine getirilmemiştir. Mahkemece 02.10.2015 tarihinde 1 fen, 1 Ziraat, 1 Harita ve 1 Orman bilirkişisi ile keşife gidilmiş, 06.10.2015 tarihli fen ve harita bilirkişi ortak raporunda; dava konusu 163 ada 1 parselin 4 hududu itibariyle 101 ada 1 parsel orman parseli ile çevrili olduğu, davacının tescilini talep ettiği kısmın Kroki B de A harfiyle işaretli 1137,30 m2'lik kısma ilişkin olduğu ve bu kısmın da 163 ada 1 parsel içerisinde kaldığı, davacının kendi kullanımında olduğunu belirttiği ve bilirkişilere ölçtürdüğü B harfli 2514,71 m2'lik kısmın ise 101 ada 1 parsel orman parseli içerisinde kaldığı talep harici yerin ise C harfiyle 10710,99 m2 olduğu tespit edilmiştir. 09.10.2015 tarihli Orman Bilirkişi raporunda ise memleket haritası ve 1984, 1990 tarihli hava fotoğrafları ile güncel uydu fotoğraflarının çakıştırılarak orman sayılmayan yerlerden olduğu, etrafının orman parseli ile çevrili oluğu ancak orman ağaç ve bitki örtüsü tahribatı olmadığı tespit edilmiştir. Mahkemece alınan orman bilirkişi raporunda yararlanılan memleket haritasının hangi yıla ait olduğu, hangi tarihli hava fotoğrafında taşınmazın ne durumda olduğu, taşınmazın eğimi, toprak yapısı, 4 tarafı orman parseli içerisinde olduğu halde orman içi açıklık olup olmadığı, 163 ada 1 parselin kadastro tutanağından 6831 sayılı Yasa gereği 2/B ye ayrıldığının belirtildiği ancak bu tutanaktaki teknik belgeler kapsamında bir değerlendirmenin yapılmadığı, dolayısıyla taşınmazda usulüne uygun bir orman araştırması yapılmadığı gibi aşağıda belirtileceği üzere usulüne uygun zilyetlik araştırması da yapılmadığı anlaşılmıştır.
O halde Mahkemece; çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede yapılmış ise orman tahdidine ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği dosyaya getirilerek yine yöreye ait en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarının tamamı ile varsa amenajman planı ve komşu parsellere ait kadastro tutanakları, tutanaklar kesinleşmiş ise tapu kayıt örnekleri ve tapu kayıtları Mahkeme kararı sonucu oluşmuş ise Mahkeme karar örnekleri ilgili yerlerden getirilerek, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan aynı köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek ayrı ayrı 3’er kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ile bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek 3 orman mühendisi bilirkişi, bir ziraat mühendisi bilirkişi, bir fen elemanı, bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi aracılığıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte orman sınır noktaları tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, orman kadastrosu ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastro haritasına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde ve aynı ya da yakın orman sınır hatlarında dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilmeli; tutanaklardaki anlatımlar değerlendirilmeli; tutanaklarla tahdit haritası arasında çelişki bulunup bulunmadığı belirlenmeli; çelişki bulunmakta ise çekişmeli parsel yönünden tahdit tutanakları ile haritalar arasındaki çelişki giderilecek şekilde tereddüte mahal bırakmayacak, açıklamalı, krokili rapor alınmalı, yine keşifte getirtilen belgeler çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; zilyetlikle veya hukuki değeri kalmamış olan tapu kayıtlarıyla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişileri ile orman bilirkişi eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi)hava fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de hava fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) denetime elverişli olacak şekilde çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmaz çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli, taşınmazın gerçek eğimi klizimetre aletiyle ölçülerek memleket haritalarındaki münhanilerden (yükseklik eğrilerinden) de faydalanılmak suretiyle belirlenmeli; stereoskopik hava fotoğraflarının stereoskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak temyize konu taşınmazın niteliği, üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranının açıklandığı ve dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 17/2. maddesinde belirtilen orman içi açıklık vasfında olup olmadığını belirten, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli ve dosyadaki belgeler ile karşılaştırıldığında denetime elverişli rapor alınmalıdır.
Ayrıca keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların öncesinin ne olduğu, kim veya kimler tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanmalı; dava konusu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; yerel bilirkişiler ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; üç kişilik ziraatçi bilirkişi kurulundan taşınmazın evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisinden ise, keşfi takibe ve denetlemeye olanak verir rapor ve kroki alınmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli 3402 sayılı Kanun'un 14. maddesi uyarınca, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği tapu müdürlüğü ve ilgili Kadastro Müdürlüğü ile Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulup, aynı Kanun'un 03.07.2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanun'un getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece, bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilmesi isabetsiz olduğundan, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna 01.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.