Esas No: 2016/10242
Karar No: 2021/1601
Karar Tarihi: 16.03.2021
Danıştay 4. Daire 2016/10242 Esas 2021/1601 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/10242
Karar No : 2021/1601
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı
(... Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, gayrimenkul satışlarından elde ettiği değer artış kazancını beyan etmediğinden bahisle 2011 yılı için takdir komisyonu kararına istinaden re’sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı gelir vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; olayda, satışı nedeniyle değer artış kazancı elde edildiği ileri sürülen iki adet dairenin 24/03/2003 tarihinde iktisap edilen arsanın kat karşılığı inşaat sözleşmesiyle müteahhide verilmesi sonucu edinildiği, dava konusu dairelerin arsa karşılığı edinilmiş olması karşısında, davacının gayrimenkul alım-satımı işiyle uğraşmayıp, sahip olduğu servetin değerlendirilerek nitelik değiştirdiği, bu durumda 2011 yılında 193 sayılı Kanun'un mükerrer 80/6. maddesinde belirtilen yasal süre sınırı olan beş yıldan sonra yapılan satışların değer artış kazancı oluşturmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı adına, iktisap tarihinden itibaren beş yıl içinde sattığı dairelerden doğan değer artış kazancını beyan etmediğinden takdir komisyonu kararına istinaden re'sen tarh edilen cezalı gelir vergisinin yasal ve yerinde olduğu, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun mükerrer 80. maddesinin 1. fıkrasının 6. bendinde; iktisap şekli ne olursa olsun (ivazsız iktisap edilenler hariç) 70. maddesinin 1. fıkrasının (1), (2), (4), ve (7) numaralı bentlerinde yazılı mal (gerçek usulde vergiye tabi çiftçilerin zirai istihsalde kullandıkları gayrimenkuller dahil) ve hakların, iktisap tarihinden başlayarak beş yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançların değer artışı kazancı olduğu kurala bağlanmış, 70. maddenin 1. fıkrasının 1. bendinde yazılı mallar içerisinde, arazi ve bina sayılmıştır. Anılan mevzuat hükümlerine göre; söz konusu gayrimenkullerin elden çıkarılmasından sağlanan kazançların değer artışı kazancı sayılabilmesi için bir bedel karşılığında edinilmiş olması, edinme tarihinden itibaren beş yıl içinde elden çıkarılması ve gayrimenkulün kişisel servete dahil olması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından 24/03/2003 tarihinde satın alınan arsanın, 13/06/2006 tarihinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca müteahhide verilmesi ile kat irtifakı tesis ettirilerek adına tescil ettirilen 2 adet bağımsız bölümün yasada belirlenen süre (ihtilaflı yılda 5 yıllık) geçmeden 16/03/2011 tarihinde elden çıkarılmasından doğan kazancın, değer artışı kazancı olarak beyan edilmediğinden bahisle, sevk edildiği takdir komisyonunca re'sen takdir edilen matrah üzerinden adına cezalı tarhiyat yapıldığı anlaşılmaktadır.
Arsa üzerinde birden çok bağımsız bölümden oluşan yapı yapılması, arsanın vasfını değiştirmekte ve üzerindeki mülkiyet hakkı paylara bölünerek, birbirinden bağımsız hale gelen bu payların ayrı ayrı elden çıkarılmasına olanak sağlamaktadır. Buna göre; tapuda ayrı bağımsız bölümler olarak tescil edilmiş her taşınmaz satışı, ayrı ve bağımsız işlemlerdir.
Davacının satın aldığı arsanın kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile müteahhide verilmesi karşılığında edindiği daireler, satın alınan arsadan başka ve yeni bir edinimdir.
Bu durumda; olayda, edinilen bağımsız bölümlerin kat irtifakı kurularak iktisap edildiği tarihten itibaren beş yıl içinde elden çıkarılmış olması nedeniyle sağlanan gelirin değer artışı kazancı olarak vergilendirilmesine ilişkin koşullar gerçekleştiğinden, aksi yöndeki gerekçeyle verilen Vergi Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 16/03/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.