21. Hukuk Dairesi 2019/2917 E. , 2019/8068 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
KARAR
Dava, meydana gelen zararlandırıcı sigorta olayı sonucu vefat eden sigortalının eşinin manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davalı işverenin meydana gelen trafik kazasında herhangi bir kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle davacının manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, müteveffa sigortalı ..."ın davalı şirkette tıbbi ilaç mümessili olarak çalıştığı, ilaç tanıtımı için bölgelerindeki il ve ilçelere şirket aracıyla görev nedeniyle gönderildiği, dava dışı sürücü ..."nın yönetimindeki ... plaka sayılı kamyon ile D.400 Karayolu üzerinde... Kavşağına geldiğinde, sağ taraftaki... Yolundan sola dönüş yapar halde kavşağa giren müteveffa sigortalı sürücü yönetimindeki ... plaka sayılı otomobilin ön kısmına, aracının sağ ön kısmı ile çarpması sonucu kazanın meydana geldiği anlaşılmaktadır. Dosyada mevcut kusur bilirkişi raporunda; müteveffa sürücünün dikkatsiz, tedbirsiz ve kontrolsüz bir şekilde araç sevk ederek kavşakta geçiş önceliğine uymaması sebebiyle % 75 oranında , dava dışı sürücü ...’nın kontrolsüz kavşaktan geçerken tali yoldan çıkan sürücünün tevlit etmiş olduğu tehlike karşısında etkin önlem almada geç ve yetersiz kalması sebebiyle % 25 oranında kusurlu olduğu, davalı işverenin ise trafik kazasının her iki sürücünün belirlenen kusur oranları doğrultusunda meydana gelmiş olması ve dolayısıyla illiyet bağının kesilmiş olması gerekçesiyle kusursuz olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.İnsan yaşamının kutsallığı çevresinde işverenin iş yerinde işçilerin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu olay tarihinde yürürlükte bulunan İş Kanunu"nun 77. maddesinin açık buyruğudur. Gerçekten, olayda İş Kanunu"nun 77. maddesinin öngördüğü koşullar göz önünde tutularak müteveffanın kazanın gerçekleştiği gün kaç saat çalıştığı, bu çalışma saatleri içinde birden fazla yere sefer yapıp yapmadığı, ne kadar süre istirahat yapması gerektiği, kazanın gerçekleştiği an itibariyle yorgun olup olmadığı, aracın teknik bakım ve kontrollerinde eksiklik olup olmadığı, yapılan işin niteliğine göre, iş ile ilgili ve işyerinde uygulanması gereken işçi sağlığı ve iş güvenliği tüzüğünün ilgili maddelerine göre işverenin işyerinde alması gerekli önlemleri alıp almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususların ayrıntılı incelenmek suretiyle kusurun aidiyeti ve oranının hiç bir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmadığı anlaşılmaktadır.Mahkemece yapılacak iş; yukarıda belirtilen eksiklikler tamamlanarak, trafik - işçi sağlığı ve iş güvenliği konularında uzman 3 kişilik bilirkişi heyetine konuyu yukarıda açıklandığı biçimde incelettirmek, tarafların dosyada mevcut kusur raporlarına itirazları da gözetilerek, tarafların kusur oranlarını belirler şekilde yöntemince rapor almak, alınan raporu, mevcut delillerle birlikte değerlendirmek ve buna göre karar vermekten ibarettir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davacı vekilinin temyiz itirazlarının sair yönlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 24/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.