
Esas No: 2021/30011
Karar No: 2022/5535
Karar Tarihi: 22.03.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/30011 Esas 2022/5535 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen karar temyiz edildi. Kararın iddianamedeki talebe aykırı olarak ek savunma hakkı tanınmadan verilmesi, araştırmanın eksik yapıldığına dair belge bulunmaması, etkin pişmanlık konusunda ihtarat yapılmayan sanıkların yanıltılması, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığı şeklinde verilen kararın yasal olmayan gerekçelerle verilmesi, cezanın ertelenmesi ve denetim süresi konusunda uygulama maddelerinin gösterilmemesi, hak yoksunlukları uygulanırken yeni değişikliklerin dikkate alınmaması ve yargılama giderleri ile ilgili miktarın açıklanmaması sebepleriyle bozulmasına karar verildi. Kanun maddeleri ise şöyledir: 5607 sayılı Kanunun 3/18. maddesi, 5/2. maddesi, 7242 sayılı Kanunun 62. maddesi, 5237 sayılı TCK'nın 51/1. maddesi, 53. maddesi, 5271 sayılı CMK'nun 232/6. ve 324. maddeleri.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM :Hükümlülük, erteleme, müsadere
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1-İddianamede sanıkların, 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi uyarınca cezalandırılması talep edildiği halde CMK'nun 226.maddesine aykırı olarak ek savunma hakkı tanınmaksızın yazılı şekilde hükümler kurulması suretiyle savunma haklarının kısıtlanması,
2-13/04/2014 tarihli olay görgü ve tespit tutanağına göre, dava konusu olayda icra edilen aramanın adli makamlardan alınan önleme araması kararı kapsamında gerçekleştirildiğinin belirtilmesi karşısında, anılan arama kararının aslı veya onaylı sureti dosya arasına alınmadan eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre;
1-7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında da etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği, sanıklara soruşturma aşamasında etkin pişmanlık konusunda ihtarat yapılmadığı, bu cihetle kovuşturma aşamasında sanıklara yapılan ihtarda indirim oranının 1/2 olarak bildirilmesi gerekirken yazılı şekilde 1/3 olarak bildirilerek sanıkların yanıltılması ve haklarında ödemediklerinden bahisle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmaması,
2-Adli sicil kaydındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının kasıtlı suçtan mahkumiyet hükmü sayılamayacağı gözetildiğinde, CMK'nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine objektif koşullar bakımından engel hali bulunmayan, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini talep eden ve kamu zararından haberdar olmayan sanıklara davaya konu eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplamı olan KEMT varakasında belirtilen miktarın kamu zararı olduğunun bildirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken kamu zararını gidermedikleri şeklinde yasal olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığı kararı verilmesi,
3-Sanıklar hakkında neticeten 1 yıl 3 ay hapis cezası ve 40,00 TL adli para cezasına hükmedildiği ve 5237 sayılı TCK. hükümlerine göre sadece hapis cezalarının ertelenebildiği gözetilmeden, hüküm fıkrasında TCK’nın 51/1. maddesi uyarınca cezanın ertelenmesine karar verilmesi,
4-Sanıklar hakkında; denetim süresinin herhangi bir yükümlülük belirlemeden geçirilmesine, sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine ve denetim süresinin iyi halli olarak geçirilmesi halinde cezanın infaz edilmiş sayılmasına karar verilirken uygulama maddelerinin
gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK'nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,
5-Cezası ertelenen sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinde öngörülen hak yoksunlukları uygulanırken, hükümden önce 15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 10. maddesi ile TCK’nun 53. maddesinde yapılan değişiklikler dikkate alınarak belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
6-Yargılama giderleri ile ilgili olarak, 5271 sayılı CMK'nun 324. maddesinin 2. fıkrasında "Hüküm ve kararda yargılama giderlerinin kimlere yükletileceği gösterilir.” şeklindeki açık hükmü ile Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 26/05/1935 tarihli ve 111/7 sayılı "yargılama giderleri hükmün tamamlayıcı parçası olduğundan ilamlarda açıklanmalı, kime yükletileceği belirtilmedir" ve yine Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 02/05/1966 tarihli ve 4/3 sayılı "tefhim edilmekle hükmün esasını oluşturan kısa kararda yargılama giderinin miktarı ve kime ne miktarda yükleteceği belirtilerek, sanığın yükümlülüğü öğrenmesinin sağlanması ve bu sayede sanığın yargılama giderlerine karşı temyiz davası açıp açmama hususunda karar verme olanağı tanınması gerektiğini” belirten kararları karşısında, hükmün esasını oluşturan kısa kararda, sanığın yükümlülüğünü öğrenmesi ve buna göre yargılama giderleri yönünden temyiz yoluna başvurup başvurmayacağı hususunda karar vermesine imkan tanımak için, yargılama gideri yükümlülüğünün ne miktar olacağının belirtilmesi gerekmesi karşısında mahkemece kısa kararda yargılama giderleri ile ilgili miktar açıklanmadan usul ve yasaya aykırı hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.