Hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/9668 Esas 2020/4242 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/9668
Karar No: 2020/4242
Karar Tarihi: 11.02.2020

Hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/9668 Esas 2020/4242 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık hakkında açılan hakaret davasında yerel mahkeme tarafından verilen mahkumiyet kararı, temyiz edilmiş ve Daire tarafından incelenmiştir. Mahkeme, hakaret suçunun oluşabilmesi için davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olması gerektiğine dair yasal kriterlerin bulunduğunu ve sanığın sözleriyle muhatabın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici bir boyut oluşturmadığına karar vermiştir. Bu nedenle mahkumiyet kararı yerine sanık beraat etmelidir. Kanuna aykırılık bulunduğundan hükmün bozulması kararı verilmiş ve yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılması istenmiştir.
Kanun maddeleri:
- 1412 sayılı CMUK'nın 310. maddesi: Temyiz dilekçesinin karar tarihinden itibaren bir aylık süre içinde verilmesini zorunlu kılan hüküm
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1 maddesi: Temyiz süresinde yapılacak bildirimin tebliği hakkında düzenlemeler içeren kanun maddesi
- 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi: Temyiz dilekçesinin özelliklerine dair hükümler içeren kanun maddesi.
18. Ceza Dairesi         2019/9668 E.  ,  2020/4242 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hakaret
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    KARAR
    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    A- O Yer Cumhuriyet Savcısı"nın temyiz isteminin incelenmesinde,
    Temyiz süresi yönünden halen yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 310. maddesi gereğince, temyiz dilekçesinin karar tarihinden itibaren bir aylık süre içinde verilmediği anlaşıldığından, tebliğnameye aykırı olarak, 5320 sayılı Kanun"un 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca O Yer Cumhuriyet Savcısı"nın TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
    B- Sanığın temyiz isteminin incelenmesinde,
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövme fiilini oluşturması gerekmektedir.
    Yargılamaya konu somut olayda; sanığın katılana hitaben söylediği kabul edilen sözlerinin muhatabın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı hitap tarzı niteliğinde olduğu, dolayısıyla hakaret suçunun unsurları itibari ile oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraatı yerine mahkûmiyet kararı verilmesi,
    Kanuna aykırı ve sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 11/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.