17. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/5674 Karar No: 2020/3486 Karar Tarihi: 16.06.2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/5674 Esas 2020/3486 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, motorsikletine arkadan çarpan araç nedeniyle malul kaldığını ve yapılan ödemenin yetersiz olduğunu iddia ederek tazminat davası açtı. Davalı zamanaşımı itirazında bulundu ancak mahkeme bu itirazı reddetti. Dairemiz de ilk verilen kararı onadı ancak davacı vekili karar düzeltme yoluna gitti. Sonuçta davacının maluliyet durumuna göre tazminattan hatır taşıması ve müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği kanıtlanmadığından mahkeme kararı bozdu. Kararda 6100 sayılı HMK'nın defi olan hatır taşıması indirimine ilişkin süre sınırlamasından bahsedildi. Ayrıca BK'nın 44. maddesi (TBK 52. md) uyarınca maddi tazminattan makul oranda ve hakkaniyete uygun bir indirim yapılması gerektiği belirtildi.
17. Hukuk Dairesi 2018/5674 E. , 2020/3486 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı ile davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, olay tarihinde plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen aracın davacının sevk ve idaresindeki motorsiklete arkadan çarpması sonucu yaşanan kazada davacının malul kaldığını, rapor alındığı takdirde %12 olarak belirlenen maluliyetten fazla sakatlığının olduğunun anlaşılacağını, ... tarafından yapılan ödemenin yetersiz olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla 2000,00TL kalıcı 100,00 TL geçici maluliyet tazminatının başvuru tarihinden 8 iş günü sonra başlayacak yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, zamanaşımı itirazında bulunarak davanın reddini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemiz"in 07/05/2015 gün ve 2015/7200 Esas-2018/6850 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişse de, davacı vekili tarafından karar düzeltme yoluna gidilmesi sonucu Dairemiz"in 02.12.2015 gün ve 2015/12674 Esas 2015/13142 Karar sayılı ilamı ile "Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği" hükümlerine göre hazırlanmış, "davacının maluliyet durumunu gösteren rapor alınması, gelişen durum var ise zamanaşımının buna göre değerlendirilmesi gerektiği" gerekçesiyle karar bozulmuş ve mahkemece bozma ilamına uyularak, iddia, savunma, diğer deliller ve Adli Tıp raporuna göre davanın kısmen kabulü ile 2.791,60 TL geçici iş göremezlik zararı, 24.605,28 TL sürekli iş göremezlik zararının ödeme tarihi olan 28/07/2011 tarihinden itibaren işleyip yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine fazla istemin reddine karar verilmiş; hüküm davacı ve davalı vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dava trafik kazasından kaynaklı cismani zarara ilişkin maddi tazminat davasıdır. Dava 6100 sayılı HMK döneminde açılmış olup davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde hatır taşıması savunmasında bulunmamış; hesap raporuna itiraz dilekçesinde hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği itirazında bulunmuş Mahkemece davacı tarafın da davalının savunmasına açık muvafakatı olmadığı halde hesaplanan tazminattan %30 hatır taşıması indirim yapılmıştır. Mahkemece Hatır taşıması savunmasının itiraz değil def"i olduğu ve alacağın talep edilebilirliğini engelleyici işlev gören def"ilerin ancak belirli sürelerde ileri sürülebileceği; alacağı ortadan kaldıran ve her aşamada ileri sürülebilen itirazlardan olmadığı için de her aşamada ileri sürülemeyeceği hususları dikkate alınmak suretiyle; davalı tarafça süresinde ileri sürülmeyen ve davacının açık muvafakatı bulunmayan yeni savunmaya göre hatır taşıması indirimi yapılmaması gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle hatır taşıması indirimi yapılması doğru değildir. Kabule göre de; hatır indirimi yapılması gereken durumlarda ise; Dairemiz yerleşik uygulamalarına göre de tazminattan yapılacak indirim %20"yi geçemeyecektir. 2-Mahkemece davacının kazada motosiklet sürücüsü olmamakla yaya olarak bulunduğu gözetildiğinde kask takmanın zararı ağırlaştıran bir unsur olduğu ve müterafik kusur yönünden hesaplanan tazmintattan hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği gerekçesi ile tazminattan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılmıştır. Somut olayda düzenlenmiş kaza tespit tutanağında davacının motorsiklette yolcu olduğu tespit edilmiştir. Ancak kask takıp takmadığı belli değildir. ATK raporuna göre davacının sağ tibia diafiz kırığının olduğu,sağ maksiler sinus tabanında küçük bir retansiyon kıstı izlenmekte olduğu ve maluliyetinin %13,1 olduğu tespit edilmiştir. Bu durumda mahkemece davacının belirlenen maluliyet durumu açısından kask takıp takmamış olmasının önem arz edip etmediği hususu araştırılarak sonucuna göre BK"nın 44. maddesi (TBK 52. md) uyarınca maddi tazminattan makul oranda ve hakkaniyete uygun bir indirim yapılması gerekip gerekmediğinin irdelenip tartışılması, ondan sonra varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 3-Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 16/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.