
Esas No: 2021/22217
Karar No: 2022/5517
Karar Tarihi: 22.03.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/22217 Esas 2022/5517 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, 5809 sayılı yasaya muhalefet suçundan sanık hakkında verilen cezayı, yanlış ceza tayin edilmesi, sanığın ekonomik durumunun dikkate alınmaması, geri bırakılma talebinin yasal olmayan gerekçelerle reddedilmesi ve adli emanet eşyası hakkında karar verilmemesi nedenleriyle bozdu. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin 25/06/2020 tarihli ve 2020/16 Esas, 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile yeniden düzenlenen basit yargılama usulüne ilişkin hükümlerin Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptal edildiğine dikkat çekildi. TCK'nun 7. ve CMK’nun 251. maddeleri uyarınca sanığın eylemi yeniden değerlendirilmesine gerektiği belirtildi. Detaylı açıklama için TCK'nun 61. ve 520. maddeleriyle CMK'nun 231. ve 251. maddelerine bakılması gerekmektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5809 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Anayasa Mahkemesi'nin 25/06/2020 tarihli, 2020/16 Esas ve 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile 17/10/2019 tarih ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile yeniden düzenlenen ve 5271 sayılı CMK’nun 251/1. maddesinde hüküm altına alınan basit yargılama usulüne ilişkin aynı Yasanın geçici 5/1-d bendinde yer alan “...kovuşturma evresine geçilmiş...” ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmesi, aynı şekilde 16.03.2021 tarihli, 31425 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 14.01.2021 tarih ve 2020/81 E., 2021/4 K. sayılı kararı ile yargılama aşamasında olup, henüz kesinleşmiş hükümle sonuçlanmamış dosyalar yönünden, ceza miktarı üzerinde fail lehine etki doğuracağı, bu nedenle belirli bir tarih itibariyle hükme bağlanmış olan dosyalarda basit yargılama usulünün uygulanmamasının Anayasa'nın 38. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle 7188 sayılı Yasanın 31. maddesiyle eklenen Geçici 5. maddenin (d) bendinde yer alan "...hükme bağlanmış..." ibaresinin iptal edildiği de dikkate alınmak suretiyle, TCK'nun 7. ve CMK’nun 251. maddeleri uyarınca sanığın eyleminin “basit yargılama usulü” yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre;
1- Sanık hakkında 5809 sayılı Kanunun 63/10. maddesi uyarınca temel ceza tayin edilirken TCK'nun 61. maddesinde yazılı esaslara göre Kanun'da yazılı cezanın alt ve üst sınırları arasında bir ceza tayin edilmesi gerekirken, Kanunda öngörülen üst sınır olan 100 gün de aşılmak suretiyle 500 gün adli para cezasına hükmedilmesi suretiyle fazla ceza tayini,
2- 23/03/2016 tarihli duruşmada esnaf olduğunu ve aylık 750,00 TL. gelirinin bulunduğunu beyan eden sanık hakkında TCK'nun 52/2. maddesi uyarınca bir gün karşılığı adlî para cezasının miktarı belirlenirken, ekonomik durumu göz önünde bulundurulmadan sanığın sosyal ve ekonomik durumu şeklinde dosya kapsamıyla bağdaşmayan yetersiz gerekçeyle asgari hadden uzaklaşılarak 1 gün karşılığı adli para cezasının 30,00 TL olarak belirlenmesi,
3- 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 72. maddesi ile 5271 sayılı CMK'nun 231/8. maddesinde yapılan değişiklikten önce işlenen suçlarla ilgili olarak, CMK'nun 231. maddesi uyarınca verilmiş hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların sanık hakkında yeniden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesine engel teşkil etmeyeceği gözetilerek, objektif koşullar bakımından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel hali bulunmayan, mahkemesince alınan savunmasında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını talep eden sanık hakkında subjektif değerlendirme yapılmadan “Sanığın yakın tarihlerde kasti suçlardan hakkında HAGB verildiği UYAP sorgusunda anlaşıldığından CMK'nun 231. maddesi gereğince mahkemeye yönelik saygısızca tavırlarından dolayı HAGB uygulanmasına yer olmadığına,” şeklinde yasal olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
4- Adli emanet eşyası hakkında herhangi bir karar verilmemiş olması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı ile sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.