17. Hukuk Dairesi 2015/5577 E. , 2015/12998 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; dava dışı...’e ait kamyonun müvekkili şirkete kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu,..."in kendi kullandığı araçla seyir halinde iken yolun sol tarafındaki bozuk ve gevşek malzemeli kısmın çökmesinden dolayı aracın yola battığını ve maddi hasar meydana geldiğini, sigorta eksperleri tarafından tespit edilen 7.497,40 TL sigorta tazminatının 05.01.2011 günü sigortalısına ödendiğini, kazadan sonra düzenlenen trafik kazası tespit tutanağında tüm kusurun yolun bakım ve onarımından sorumlu kuruluşta olduğunun belirtildiğini, yol yapım, bakım ve onarımından ...’nın sorumlu olduğunu, sigortalısına ödediği 7.497,40 TL’nin ödeme tarihi olan 05/01/2011 tarihinden itibaren ticari faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; kaza tespit tutanağının delil olamayacağını, tutanağı hazırlayan görevli memurların işin teknik boyutunu bilecek teknik kapasiteye sahip olmalarının mümkün olmadığını, şoförün tek taraflı beyanı ile tutulduğunu, tebliğ edilmediği için itiraz etme haklarının ortadan kalktığını, aracın azami yük sınırını aştığının polis tutanaklarına geçirilmediğini, doğalgaz şirketi ile başkanlık arasındaki protokol gereği 3. kişilerin uğradığı zararın doğalgaz şirketine ait olduğunu, aracın zorunlu trafik sigortasının ve zorunlu trafik muayenesinin olup olmadığı konusunda herhangi bir bilgi bulunmadığını, tüm bu sebeplerden dolayı davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 5.600,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1)Dava, trafik kazası nedeniyle ödenen tazminatın hizmet kusuru nedeniyle sorumlu belediyeden rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Yargı yolu kavramı, bir hukuk sisteminde, herhangi bir davanın o hukuk sistemine dâhil yargı haklarından hangisinde bakılacağını ifade eder. Uyuşmazlığın hangi yargı kolunda bakılacağı hususu, davanın genel şartlarından olup mahkemece resen dikkate alınması gerekir.
Hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar yönünden idare aleyhine tam yargı davasının idari yargı yerinde açılması gereklidir. Esasen 2918 sayılı Yasanın hukuki sorumluluğa ilişkin 85. vd maddelerinde araç işletenin sorumluluğu bu yasa kapsamı dışında tutulmuştur.
Dosya kapsamına göre, aynı konuda, İdare Mahkemesi"nde açılan davada adli yargı yolunun görevli olduğu gerekçesi ile davanın görev yönünden reddine karar verilerek kesinleştiği anlaşılmaktadır.
2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluşu ve İşleyişi Hakkında Kanunun 19. maddesinde “Adli, idari, askeri yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendisine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı mercii davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varırsa, gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurur ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteler. Yargı merciince, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası da temin edilerek, gerekçeli başvuru kararı ile birlikte dava dosyaları Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında mahkemece, somut durumda yeniden harç alınarak açılan davada, idari yargının görevli olduğu nazara alınarak 2247 sayılı Yasanın 19. maddesi gereğince işlem yaparak Uyuşmazlık Mahkemesine başvurması ve sonucuna kadar davayı ertelemesi gerekirken yazılı olduğu şekilde verilen hükmün bozulması gerekmiştir.
2)Bozma neden ve şekline göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 30/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.