Esas No: 2020/17631
Karar No: 2022/17780
Karar Tarihi: 28.11.2022
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2020/17631 Esas 2022/17780 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın başkasına ait kimlik bilgilerini kullanması suçundan mahkumiyetine karar verilen davada, Adli Tıp Kurumu raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi için sanığın dava dosyasıyla birlikte ilgili İhtisas Kuruluna sevk edilip yeniden rapor alınarak, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği belirtilmiş ve bu nedenle yazılı şekilde hüküm kurulmasının eksik araştırma olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, suç adının başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması iken, gerekçeli karar başlığında iftira olarak yazılması ve sanığın yargılama konusu suçun seri muhakeme usulüne tabi olması karşısında, yerel mahkemece dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığı'na tevdi edilmesinde zorunluluk bulunması gerektiği vurgulanmıştır. Kararda, TCK'nın 32/1 ve 32/2 maddelerinin tatbikine mahal bulunmadığı ifade edilen sanığın cezai ehliyeti ile ilgili raporlar da yer almaktadır. Kanun maddeleri ise TCK'nın 268/3-a, 32/1 ve 32/2, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 250 ve 7188 sayılı Kanun'un 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddenin (d) bendidir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
HÜKÜM : Mahkumiyet
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Hükme esas alınan Sincan Adli Tıp Şube Müdürülüğünün 14.03.2016 tarihli ve 978 sayılı raporunda; sanığın üzerine atılı iftira suçu açısından cezai ehliyetinin tam olup hakkında TCK.nın 32/1. ve 32/2. maddelerinin tatbikine mahal bulunmadığının belirtilmesine karşın dosyada mevcut sanık vasisinin ibraz ettiği 29.01.2015 tarihli sağlık kurulu raporunda sanığın ... ve %80 oranında engel durumunun belirtildiği, bu haliyle yukarıda anılan rapor içerikleri arasında çelişkinin giderilmesi için sanığın dava dosyasıyla birlikte Adli Tıp Kurumu ilgili İhtisas Kuruluna sevk edilip yeniden rapor alınarak, sanığın suç tarihi itibarıyle herhangi bir akıl hastalığı veya akıl zayıflığı bulunup bulunmadığı, şayet varsa bu nedenle işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamayacağı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin azalıp azalmadığı hususları tespit edildikten sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre de;
a-Sanığın başkasına ait kimlik bilgilerini kullanma eyleminin, mağdurun beyan etmesi üzerine ortaya çıktığının anlaşılması karşısında, müsnet suçta şartları oluşmadığı halde hakkında TCK.nın 268/3-a maddesinde düzenlenmiş olan etkin pişmanlık hükmünün uygulanması suretiyle eksik ceza tayini,
b-Gerekçeli karar başlığında suç adının “başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması” yerine “iftira” olarak yazılması,
c-Sanığın yukarıdaki (2) nolu bozma sebebi doğrultusunda alınan raporda TCK.nın 32. maddesi kapsamında olmadığının anlaşılması halinde ise;
Anayasa Mahkemesi'nin, 02.08.2022 gün ve 31911 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 21.04.2022 gün ve 2020/87 Esas, 2022/44 sayılı Kararı ile; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'na 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun'un 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddenin (d) bendinde yer alan "...kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış..." ibaresinin "...seri muhakeme usulü..." yönünden Anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması ve yargılama konusu suçun seri muhakeme usulüne tabi olması karşısında, sanık hakkında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 250. maddesinde düzenlenen seri muhakeme usulünün uygulanabilmesi için yerel mahkemece dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığı'na tevdi edilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. ve 326/son maddeleri uyarınca kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla BOZULMASINA, 28.11.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.