10. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/12938 Karar No: 2015/16087 Karar Tarihi: 08.10.2015
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/12938 Esas 2015/16087 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2014/12938 E. , 2015/16087 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Konya 2. İş Mahkemesi Tarihi : 04.04.2014 No : 2007/1064-2014/131
Dava, rücûan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün davalılar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-) 2005 yılında gerçekleşen iş kazasında meslekte kazanma gücünü %60 oranında yitirdiği belirlenen sigortalıya bağlanan sürekli iş göremezlik geliri ve ödenen geçici iş göremezlik ödenekleri ile sigortalı için karşılanan sağlık hizmeti giderleri nedeniyle uğranılan davacı Kurum zararının yasal faiziyle birlikte teselsül hükümleri gereğince rücuan alınması için 506 sayılı Kanunun 26. maddesine dayalı işbu davanın açıldığı, sonrasında kendisine malûllük aylığı da tahsis edilen sigortalının gelirinin yarıya indirildiği anlaşılmakta olup mahkemece yapılan yargılamada, zararlandırıcı sigorta olayının gerçekleşmesinde toplam %100 oranında kusurlu oldukları saptanan davalılar hakkında istem aynen hüküm altına alınmıştır. 506 sayılı Kanunun “Gelir ve ayıkların birleşmesi” başlığını taşıyan 92. maddesinin 2. fıkrasında, malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile iş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık ve gelirlerden yüksek olanın tümünün, eksik olanın da yarısının bağlanacağı, bu aylık ve gelirler eşitse, iş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortasından bağlanan gelirin tümünün, malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından bağlanan aylığın da yarısının verileceği belirtilmiştir. Anılan Kanuna dayalı rücûan tazminat davalarında Kurum"un, sigortalı veya hak sahiplerine tahsis ettiği gelirlerin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerlerinden fazlasını isteme hakkı bulunmadığı gibi, gelirlerin kesildiğinin veya kesilmesi gereğinin yargılama aşamasında tespiti durumunda ödenmeyen ya da ödenmeyecek olan gelir bölümünün de rücûan alınamayacağı açıktır. Sürekli iş göremezlik gelirinin yarıya düşürüldüğü durumlarda ise rücu alacağı belirlenirken, peşin sermaye değerli gelir, başlangıç günü itibarıyla %50 oranı üzerinden hesaplanarak bu gelire, yarıya indirilme tarihine kadar ödenen gelirin %50 fark oranına karşılık gelen tutarı eklenmeli ve faiz başlangıcında ilk (başlangıç) onay günü benimsenmeli, diğer taraftan, fiili ödemeye dönüşen gelir söz konusu olduğunda da ödeme miktarı ile yukarıda açıklanan yöntemle saptanacak ilk peşin sermaye değeri ve fark ödeme toplamı karşılaştırılarak az olanı Kurum"un tazmini gereken zararında gözetilmelidir. Bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın, sürekli iş göremezlik geliri ile malûllük aylığı aynı iş kazasına dayalı olarak bağlandığından rücu alacağında başlangıçtaki tam gelirin göz önünde bulundurulması gerektiği yönündeki yanılgılı mahkeme değerlendirmesi sonucu, öngörülen yöntemle peşin sermaye değerli gelir tespit edilmeksizin istemin aynen kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davalılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem hâlinde davalılara iadesine, 08.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.