Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 1) Sanık ... hakkında yaralama eyleminden hükmolunan mahkumiyet kararında öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu, Anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca, sanık ... müdafiinin TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE, 2) Sanık hakkında tehdit eyleminden kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyize gelince, Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede: Adli sicil kaydında bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kesinleşme tarihinin, 5271 sayılı Kanunun 231/8. maddesinin yürürlüğe girme tarihi olan 28.06.2014"ten önce olması nedeniyle CMK"nın 231. maddesinin uygulanmasına engel teşkil etmemesi ve sanığın hakkında tekrar suç işlemeyeceği hususunda olumlu kanaate varılarak hükmolunan hapis cezasının TCK"nın 51. maddesi gereğince ertelenmiş olması karşısında, “sanığın kişiliği, adli sicil kaydı dikkate alınarak hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde bir daha suç işlemeyeceğine dair olumlu kanaat edinilemediği” biçimindeki çelişkili gerekçe ile CMK"nın 231. maddesinin uygulanmaması, Kanuna aykırı ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 26/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.